Temizleri temizlemek olmasın
15 Temmuz’dan sonra FETÖ’ye mensup teröristlere karşı haklı olarak sürdürülen operasyonlar devam ederken dikkat çekilmesi gereken pek çok konu olduğunu da görüyoruz...
Türk tarihinin en büyük kanlı darbe girişimi olarak 240 vatandaşımızın şehadeti ve yüzlerce gazi, binlerce mağduriyetle sonuçlanan bu kalkışmada kuşkusuz sorumluların en şedid bir şekilde cezalandırılması; devletin bekası, milletin selameti için olmazsa olmazdır...
Hele de darbe kalkışmasını yöneten, yanında olan, yataklık eden, lojistik destek sağlayan ve maddi manevi her türlü irtibatını devam ettirenleri de ülkemizin geleceģi açısından adalete teslim etmek herkesin vazifesi...
Ancak, bulanık sudan veya sisli havadan yararlanmak isteyeceklere de fırsat vermemek lazım... Günlerdir birilerinin birilerini karalamaya çalıştığını, anlamsız ithamlar, lüzumsuz beyanlarla zan altına aldığını görüyoruz...
* * *
Kendi yanlışlarını dikkatlerden kaçırmak için, “En iyi savunma hücumdur” ilkesinden hareketle, tartışmayı başka mecralara çekmek ve masum insanları hedef adam haline getirmek, tam bir kaos ortamının ürünüdür...
Devletin her kademesine sızan, özel teşebbüsü istila eden, iş dünyasını tehdit eden, spor camiasına çöreklenen terör örgütü, aşağı yukarı, pek çok gazete ve televizyonda da etkili konumlara insan yerleştirdi...
Ancak aslolan, gelinen noktadan ders çıkarabilmek, mesafe koymak, tarafını belirleyebilmek ve kesin bir kararlılıkla mücadele edebilmek...
* * *
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, medyaya verdiği demeçte bakanlığına bağlı kurumlardan 2 bin küsür kişiyi görevden aldığını, son olarak da 240 kişiye işten el çektirildiğini açıkladı...
Biz de buradan sorduk... Bu rakamlar çok iddialı rakamlar... Bu görevden alınan personel gerçekten FETÖ mensubu ise, hangi bakan ve genel müdür döneminde ve hangi tarihlerde işe yerleştirildiğini lütfen açıklayın, onlar da sonuçlarına katlansın...
Biz, ağırlıklı olarak çalıştığımız Başbakan Yardımcımız Mehmet Ali Şahin’e bağlı 2002’den 2008 sonuna kadar, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’müz boyunca kendimizden eminiz...
* * *
Bizden sonra Gençlik ve Spor veya Kredi Yurtlar Kurumu, Tesisler veya Projeler Genel Müdürlüğü’nde veya bakanlık bünyesinde bu kadrolaşmayı kim yaptı?.. Görevden alınanları isim isim açıklayın, her bakan ve genel müdür boyunun ölçüsünü alsın...
Biz, bu kadar rahat olduğumuza göre, kendinizden emin olmadığınız hususlar mı var? Veya paralelle mücadeledeki kararlılığınızı göstermek için sayıyı yukarıda gösterme hedefiniz mi var?
Devletin yıllarca yatırım yapıp sporun hizmetine sunduğu, birbirinden kıymetli arkadaşlarımızı “kılıç” darbesiyle tasfiye edip yerlerine paralelcileri yerleştiren zihniyeti korumak değilse, devamı mıdır?
Bizim çalıştığımız kadroda işini seven, her görüşten insan vardı. Milli görüş kökenli, ülkücü, sosyal demokrat ve dahası, ama bunu asla işine yansıtmayan, gecesini gündüzüne katıp spora hizmet eden insanlar, bugün kenarda köşede, sürgünde, dışarıda...
Bu zulüm, sizin döneminizde de devam etti... Yerlerine yerleştirilenler ve muhtemelen de büyük kısmı sizin listelerinizi süsleyenler...
* * *
Biz, spor teşkilatında şaibesiz, lekesiz, işinin ehli, ağırbaşlı bazı arkadaşlarımızın görevine devam ettiğini, yeni alınanlarda da kıymetli isimlerin olduğunu düşünüyoruz... Ancak 2 binin üzerinde bir paralelcinin buraya nasıl yerleştirildiğinin sırrını bir türlü çözemiyoruz...
Sayın Bakan, daha fazla beklemeyin ve lütfen bu sorularımıza cevap verin veya kamuoyunu bilgilendirin... Görelim şu sizin 2000 kişilik listenizi, kimler var, kimin zamanında işe yerleştirilmiş, kaçının altında da “kılıç” imzası var... Gerçekten FETÖ’cü mü, yoksa yukarılara yaranmak için sayıyı yüksek gösterme operasyonu mu?...
Şüpheliler dimdik ayaktayken, masum ve mağdur, başarılı ve terör örgütüyle asla ilişkisi olmayan arkadaşlarımızı topun ağzına sürme, dikkatleri başka yöne çekme mi yoksa?
* * *
Orduda, bürokraside, sağlıkta, sporda, basında, her yerde arsızlık, hırsızlık ve her türlü ahlaksızlığı yapıp ceza alan, işten atılan bazı insanlar da bugün ortaya çıkıp “Paralelcilerin mağduruyum, onlardan değildim diye işimden oldum” derse ne olacak?.
Doping cezası alanlar, şike yapanlar, şiddet uygulayanlar, sporu kirletenler, hepsi kalkar da bunu da FETÖ’ye mal ederse?... Spor camiasında sicili bozuk bazı adamlar, bu günlerde ortalıkta dolaşıyor...
Kanal kanal bağlanıyor, paralel düşmanlığından yararlanmaya ve kendini aklamaya, temiz ve düzgün insanları karalamaya çalışıyor... Hiçbir kanal, bunlara asla pirim vermemeli, balıklama dalmamalı...
Gelen kişiyi ve getirdiği haberi süzgeçten iyice geçirdikten ve doğruluğunu araştırdıktan sonra ekrana yansıtmalı... Bilgi kirliliğine alet olmamalı, masum insanların zan altında kalmasına fırsat vermemeli...
“Kahramanı hain, haini kahraman yapmamalı”... Bütün pislikleri temizleyelim derken, “temizleri temizlememeli”... Paralel yapıyı yıkmak isterken, daha da güçlendirmemeli, hele yeni paralel yapılara zemin hazırlamamalı...