Ramazan sohbetlerini neden yapıyoruz?
Efendim biraz uzun sayılabilecek bir aranın ardından “merhaba” diyeyim öncelikle…
Korona günlerinde epeyce ezberlediğimiz başlıklardan sıyrılacağımız zamanlara kavuşmaya az kaldı. Uzmanlar bayramla birlikte yavaş yavaş hayatımızın normalleşme sürecine gireceğini ama bunun asla eskisi gibi bir yaşam olmayacağını hatırlatıyor.
Ramazan ayının ilk haftası Habertürk ekranlarında Osman Egin hocamızla güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Sizlerden o kadar çok mesaj, mail ve telefon aldık ki durum bizi bile şaşırttı.
Mümkün mertebe gönderilen mesajları okumaya gayret ediyorum. Program sonrası anladığım şey; Demek ki sözü nasıl söylediğiniz en az içeriği kadar önemli. Demek ki bir süredir İslam’ı anlatma biçiminde ciddi sorunlar var.
İslam’ı bir zırh gibi; problemli aklının, kirlenmiş kalbinin, bedeninin, çirkin ilişki ağının, çıkarlarının önüne koyup kendini onunla korumaya çalışanlar, o “zırha” çarpan her şeyin İslam’a zarar vermesine yol açıyor. Birilerinin kendini korumak için feda ettiği değerlerin, toplumumuzda derin yaralar bıraktığı muhakkak.
Yeni sorular, “hocaya kızıp camiye gitmeme” diye bildiğimiz yaklaşımlar, uzaklaşma, soğuma ve sorgulamalar, sıkılmışlık, kolayca reddetme ve sıyrılma gibi sorunlar çığ gibi büyüyor.
Böyle bir dönemde yaptığımız yayın sonrası İslam’ı doğru anlatanların, her kesim tarafından takdir edildiğine ve ilgiyle izlendiğine tanık olduk.
Ve geçtiğimiz cuma gecesi de eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez ile bir yayın gerçekleştirdik.
Birileri almış yine akıllı telefonunu, bilgisayarını önüne iki buçuk saatlik yayından cümle ayıklamaya çalışmış. Allah’tan sayıları çok az. Ama sesleri biraz fazla çıkıyor.
Çok farklı kesimlerden vicdan sahibi insanlar ise o gece yaptığımız yayını bir bütün olarak değerlendirmiş, anlatılmaya çalışılanı anlamış ve istifade etmiş. Hem Osman Egin hocanın zarafetine hem de Mehmet Görmez hocanın bilgisine, üslup ve nezaketine dair mesajlar atmışlar.
Mehmet Görmez’in herkesin gönlüne hitap eden ve tam da ihtiyaç duyduğumuz bir zamanda; özellikle adalet, ahlak ve “Öz”den uzaklaşmamak adına yaptığı nazik ikazlardan duydukları memnuniyeti ifade etmişler.
Gördük ki ihtiyaç varmış. Bu cuma eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mustafa Said Yazıcıoğlu’yla, haftaya da yine eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu’yla sohbet edeceğiz.