Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Dün akşam Sağlık Bakanı Fahrettin Koca corona virüsle ilgili yeni bilgileri paylaştı. Maalesef 61 yaşında bir vatandaşımız daha hayatını kaybetti ve vaka sayısı 191’e yükseldi. Giderek büyüyen bir tehditle karşı karşıya olduğumuzu bütün Türkiye anlamaya başladı. Bundan sonra vaka sayılarının katlanarak artmasından endişe ediliyor. En büyük temenni ve gayretimiz İtalya gibi acı bir tecrübe yaşamamak.

        Hal böyleyken, ertelenmesine kesin gözüyle baktığımız "Süper" Ligimizin seyircisiz oynanacak maçlarla devam edeceğini dün TFF Başkanı Nihat Özdemir açıkladı. Basın mensuplarının "Erteleme için daha ne olması gerekiyor" sorusuna; “Daha önce verilmiş olan kararımız geçerlidir” dedi. Geçti.

        Birkaç gün önce müsabakaların seyircisiz oynanması kararının alındığı aşamada da güvenimiz oldukça zedelenmişti. TFF Başkanı Nihat Özdemir, Galatasaray - Beşiktaş derbisi seyircili oynanacak dediğinde ben Habertürk TV yayınında Manşet programını sunuyordum. Son dakika bilgisini verdikten sonra ister istemez tepki göstererek; “Tüm ülkeler lig maçlarını askıya alırken, bizim federasyonun seyirciyle oynanacak açıklamasını aklım almıyor” demiştim. Akşam saatlerinde hiç de makul sayılamayacak “seyircili oynama” kararından vazgeçildi.

        Şimdi de dünyada neredeyse devam eden lig kalmamışken hangi gerekçeyle, hangi ortak kararla ligler ertelenmiyor buna şaşırıyoruz? Kamuoyu bu kadar rahatsızken ve kararın derhal değişmesini bekliyorken; kim memnun edilmek isteniyor merak ediyoruz?

        Beni tanıyanlar bilir, futbol pek ilgi alanım değil. Fırsat bulursam milli maçları takip ediyorum. Bu tür durumlar ortaya çıktığında ise konuya ilişkin soru işaretlerini bilgi ve tecrübesine güvendiğim kıymetli dostum spor hukukçusu Aysu Melis Bağlan’a danışıyorum. Aradım yine biraz dert yanıp sordum, “Neden böyledir bu işler, ben futboldan anlamadığım için mi bu karardan rahatsızım yoksa sizi de şaşırtan bir durum mu?” diye…

        Kamu sağlığımızın üstün yarar olarak görüldüğü bir ortamda tüm ekonomik gelir beklentileri ve maddi değerler zaten kendilerini yok etmiş durumdayken, müsabaka izlemeye elverişli tüm mekanların da hali hazırda kapalı olduğu günlerde, maçları kimin izleyeceğinin hiç düşünülmemesi de ayrı bir garabet.

        Virüs nedeniyle hangi spor organizasyonları iptal edildi?

        Aslında tam da iki gün önce (17 Mart 2020) UEFA ve 55 üye ülke temsilcisi telekonferans yoluyla bir toplantı gerçekleştirdiler. Bunun sonucunda -zaten verilmiş olan erteleme kararları ile birlikte- peş peşe yeni kararlar geldi.

        Euro League, PGA Avrupa Turu, F1 Grand Prix, Kayak Dünya Şampiyonası, Beyzbol Ligi, EURO 2020, Şampiyonlar Ligi, UEFA Avrupa Ligi, Diamond League, Copa Amerika, NBA... Çoğunlukla 2021 Haziran-Temmuz takvimini hedefleyen bir yıllık erteleme kararları açıklandı.

        Bunun yanında, ulusal ligler seviyesinde; İspanya, İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya, Portekiz, Hollanda, Belçika, Slovakya, Macaristan.... ertelemeler çoktan ilan edilmişti. Türkiye Futbol Federasyonu ilanı ile de bizim ülkemizdeki “devam” kararı spor kamuoyunu oldukça şaşırttı.

        Özerk olmak ne demek?

        TFF, 5894 sayılı TFF'nin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun gereği; özerk. Yıllardır tecrübe ederiz ki; "özerk" olma, TFF ve kurum kültürü bakımından çok anlaşılmayan ve taşınamayan bir anlama sahip. Temelsiz ve dayanaksız uygulamalar, Türk futbol kamuoyu için durmadan "belirsizlik" ve "keyfilik" mağduriyeti yaratıyor. Her konudaki gerekçesiz kararları ve tutarsız açıklamalarıyla kamu vicdanını rahatlatmak bir yana rahatsız eden bir kurum olduğu genel bir değerlendirme.

        Öyle ki; dün verilen "Ligler ertelenmeyecek" kararından sonra bile birçok kişi "Nasılsa bu karar değişir" diye düşündü.

        TFF’ye sormak istiyorum

        Tüm dünya sağlık kuruluşlarının ülkede ve dünyada kamu sağlığını korumaya davet ettiği ve herkesten de bireysel sorumluluk almasını istediği bir dönemdeyiz. Özerk olma kriterine sıkı sıkıya bağlı olan TFF'nin "Türk futbolu üzerinden oluşturduğu sorumluluk bilinci" acaba ne zaman ortaya çıkacak?

        Olası bir virüs vakasında TFF nasıl sorumluluk almayı düşünüyor?

        Müsabaka hakemlerine Corona Virüs testi yapıldı mı?

        Tüm müsabakası devam eden/edecek futbolculara ve teknik ekiplere (masör, malzemeci, şoför, idari ve teknik sorumlular) test yapıldı mı?

        Bir müsabaka günü senaryosunda, anonsu yapan kişiden, çim bakımından sorumlu olana, kalenin filesini düzelten kişiden, top toplayıcılara kadar Futbol Müsabaka Talimatı gereği bulunması gereken bir sürü görevli var. 90 dakikalık bir futbol müsabakası için 1000 kişinin hazır olması gerekiyor. Her müsabakada ayrı ayrı görev yapacak 1000 kişinin bireysel sorumlulukları dışında organizasyon sahibi olan TFF ne gibi önlemler alıyor?

        Geçen hafta teknik direktörlerin ve futbolcuların kendilerini maddi ve manevi olarak sağlıklı hissetmediklerini anlatan açıklamalarını maç sonunda dinledik. Şu an görüşmeler yapılıyor mu?

        Şu ana kadar "futbol ailesi" sessizliğini koruyor. Herkes gibi ben de kulüplerin kurumsal görüşlerini, profesyonellerin bireysel görüşlerini ve içinde bulundukları durumu merak ediyorum.

        Bu arada dün akşam 2 ve 3. Lig Kulüpler Birliği Derneği de yeni tip coronavirüs (Kovid-19) salgınından dolayı maçların ertelenmesini talep etti.

        TFF, bu vebalin altından hukuksal ve psikolojik olarak nasıl kalkmayı düşünüyor?

        Herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama özgürlüğü, Anayasal bir hak (T.C. Anayasası madde 56). Bunun yanında, vücut bütünlüğünü korumak, iş sağlığı ve güvenliği ilkelerine uygun olarak iş barışı içinde olmak da her bireyin hakkı. Dün sosyal medya hesabımdan TFF’ye yönelik tepkimi dile getirdiğimde enteresan yorumlar aldım.

        Ülkemizde pek çok meselede olduğu gibi bu konuda da söylenen sözün veya eleştirinin doğru-yanlış tarafına değil, kimin söylediğine, söyleyenin pozisyonuna bakmak gibi sağlıksız yaklaşımlar hakim.

        Futboldan pek anlamadığım gibi, takım da tutmuyorum. Dolayısıyla TFF’nin kararına yönelik eleştirimin bir takım veya taraftar grubuyla angaje tarafı yok.

        Meseleye sadece insan sağlığı açısından bakıyorum. Yahu memlekette vakit namazlarının cemaatle kılınması askıya alındı, dükkanlar kapandı, düğünler ertelendi, cenaze namazları için bile ayrı vakit belirlendi, bu durumda futbol oynama ısrarı nedir Allah aşkına!

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar