Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        UEFA, Türkiye'nin Arnavutluk maçının akabinde "askerselamı" üzerine soruşturma başlatacağının sinyalini vermişti. Fransa-Türkiye maçında futbolcularımızın gol sevincinde asker selamı vermesi gerekçesiyle bu soruşturmayı başlattı. Soruşturmaya müteakip tepkiler de peş peşe geldi. Mehmetçik Tel Abyad’tan sporcularımıza selam gönderdi. Sonra bütün Türkiye’de Mehmetçiğin selamına karşılık vererek adeta bir akım başlattı. Bir kez daha futbol sadece futbol değildir durumuna şahitlik ettik. Birazdan kimler daha ince selam çakmış ve başlarına ne gel(me)miş ona da değineceğim.

        Malumunuz bir süredir sınır hattında Barış Pınarı Harekatı’na ilişkin gelişmeleri takip ederek, sizlerle paylaşıyoruz.

        UEFA’nın soruşturma sinyalini vermesinin ardından merak edip kıymetli dostum spor hukukçusu Av. Aysu Melis Bağlan’ı arayarak işin içeriğinin ne olduğunu sordum.

        Aslında soruşturma başlamadan saatler önce UEFA'nın resmi sayfasında UEFA Başkanı Aleksander Ceferin imzalı bir deklarasyonun bizlere; "ırkçılık ile mücadelenin önemini ve milliyetçiliğin bazı kabul edilemez davranışları körüklediğini ve futbol sahnesinin bu görüşlere yer verilecek doğru bir yere dönüştüğünü düşünenler olduğunu" ilan etti.

        Bir yandan da soruşturmanın yaptırımının ne olabileceği konusunda da "gözdağı" verdiğini söyleyebiliriz. Çünkü, hiçbir şekilde muhatap ve hedef gösterilmeyen deklarasyonda, "maçlarında ırkçılık sergileyen taraflar için yaptırımın bir zorunluluk olduğu" vurgulanırken; "asgari yaptırımın stadyumların kısmi kapatılması" ile başlayacağı zikrediliyor ve itibar ile maddi kayıplara dikkat çekiliyordu.

        Bu açıklamadan saatler sonra ise Türkiye aleyhine soruşturma başlatıldı. UEFA'nın "olası kışkırtıcı siyasi davranış" olarak nitelendirdiği olayın incelemesini UEFA Kontrol, Etik ve Disiplin Kurulu gerçekleştiriyor.

        Konu her ne kadar müfettiş atanmış bir soruşturma kapsamında da olsa; Türkiye Futbol Federasyonu'na yönelik bir yaptırım beklentisi olmadığını da vurgulayalım. Zira, "olası" provokasyon, ispat edilememiş bir eyleme işaret ediliyor. Ne provokasyon gerçekleşmiş ne de disiplin ihlali...

        ASKER SELAMI VERMEK, FUTBOLDA DİSİPLİN SUÇU MUDUR?

        Peki, dünyada durum ne? İlk asker selamı veren futbolcular Türk Milli Takımı sporcuları mı? Şu an soruşturma konusu olmasının gerçek sebepleri neler?

        Futbol hafızamızı yokladığımızda; soruşturma fitilini ateşleyen maçta rakibimiz olan Fransa'nın önemli futbolcusu Antoine Griezmann'ın Fransa Cumhurbaşkanı Macron karşısında asker selamı ile Dünya Kupası finali kutladığı görüntü geliveriyor aklımıza.

        Elbette tek örnek bu değil. Takım arkadaşı Marcelo ile asker selamlı gol kutlayan Ronaldo, Bayern Münih'e attığı golü Samuel Eto'o ile karşılıklı asker selamı vererek kutlayan Barcelonalı Henry; Türk futbolcular ile aynı selamı vermişlerdi. Şu fotoğraflara bir bakın, zaten neyle karşı karşıya olduğumuzu hemen anlayacaksınız. Barış Pınarı Harekatı sonrası çıkan sesler küresel güçlerin kovanına nasıl bir çomak soktuğumuzun apaçık göstergesiydi. Belli ki UEFA'da bundan nasibini almış. AB'de çifte standart, NATO'da çifte standart, futbolda bile çifte standart...

        FUTBOL DİPLOMASİSİ

        Dönüp dolaşıp aynı noktaya gelmiyor muyuz? Her büyük kulübümüzün aldığı cezada ve/veya özellikle Türkiye'ye tatbik edildiğini düşündüğümüz birçok uygulamada aynı nakarat: UEFA lobisi. Türkiye'nin lobisinin güçlü olmadığını söyler dururuz, lobinin nasıl güçleneceğine dair hiç kafa yormadan.

        Futbolun diplomasisi olduğunu hatırlasak nasıl olur peki?

        Amerika'nın Tahran ile eski düşmanlığına son vermesinin anahtarı da bir futbol müsabakasıdır, 90'lı yıllarda unutmayalım! İran'ın Amerika'ya "şeytan" demesini ve bayrağını yakmasını engelleyen şey; futbol müsabakası galibiyetinden başka ne olabilir?

        2000'lerde Türkiye-Ermenistan futbol milli takımlarının karşılaşması ve iki ülke Cumhurbaşkanı'nın buluşması da uluslararası medyada geniş yer bulmuş ve barışma kesinleşti denilmişti. Tam da bu örneklerden hareketle, kamu vicdanının rahatlatılması ve diplomasinin spor yönünü hafife almaması gereken Türkiye Futbol Federasyonu'ndan hayatın olağan akışı içinde gelmesini umduğumuz açıklamaları ise hala bekliyoruz...

        Futbolun sadece futbol olmadığını deneyimlerken bir kez daha; asker düğünü, asker uğurlaması, asker konvoyu gibi geleneklerin yaşadığı; askerden döndüğünde attığı golde asker selamı verdiği için adı "Asker Bülent" (Bülent Uygun) olan futbolcumuzun bile olmasının anlaşılması belki zor. Fakat yerkürede bu kadar bol örneği alkışlarla karşılayan UEFA'nın evrensel kamu vicdanını rahatlatamadığını kavramak, oldukça kolay. Ne dersiniz?

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar