Havalimanları ve havayolları bu yaz en zor günlerini yaşadılar. COVİD-19’da başlayan kriz, yaz sezonunda kendini iyice hissettirdi. Özellikle Avrupa ve Kuzey Amerika’da yaşanan kaos hem yolcuları hem havayollarını hem de havalimanlarını etkiledi. Yolcuların uçuştan 6 saat önce havalimanlarına gelmesi istendi. Bazen ortaya çıkan çeşitli sorunlardan dolayı uzun saatler havalimanında beklemeler oldu. Hatta uçuş iptalleri yaşandı. Rötar sayıları ise rekor seviyelere ulaştı. Krizler şirket üst yönetimlerinde değişimlere sebep oldu. İstifalar oldu. Son olarak geçtiğimiz hafta Amsterdam Schiphol Havalimanı CEO’su Dick Benschop, yaşanan yoğunluğa cevap veremeyen personel eksikliği sebebiyle istifa etti.
Salgın sonrası dönemde uçakların yolcusuz uçma hikayeleri de gündeme geldi. Bazı uçaklar gidiş-dönüş yolcusuz uçtu. Bazıları ise bir bacak uçuşunu sadece uçuş ekibiyle yapmak durumunda kaldı. Sektörde dengelerin alt üst olduğu uzun bir zaman yaşadık. Bu süreçte yolcusuz yapılan oldukça ilginç uçuşları oldu. En ilginçlerini sizler için araştırıp, toparladım.
COVİD-19 sonrası sektör hızla toparlanmaya başlarken en önemli aksaklık bagajlarda yaşandı. Delta Air Lines yaklaşık bin adet kayıp bagajı Londra Heatrow’dan Detroit’e taşıdı. 14 Temmuz 2022’de yaşanan bu ilginç olay havayolunun A330-200 uçağıyla yapıldı. Ve bu uçuş havayolu tarafından ‘Yaratıcı Çözüm’ olarak adlandırıldı. Yolcuların geride kalan bagajları ayrı bir uçakla ve yolcusuz bir uçuşla taşındı. Heatrow Havalimanı yetkilileri bu hadisenin ardından 2 ay boyunca havalimanının günlük yolcu sayısını 100 bin olarak kısıtladılar.
COVİD-19 ile birlikte ülkeler sınırlarını kapattı. Uçuşlar kesildi. Birçok ülke çeşitli devletlerde mahsur kalan vatandaşlarını evlerine getirmek için özel tahliye uçuşları icra etti. En başarılı tahliye uçuş yapan havayollarının başında ise Türk Hava Yolları vardı. THY sadece Türk vatandaşlarını değil imkanlar ölçüsünde yardım isteyen her ülkeye tahliye uçuşlarıyla da destek oldu. THY pandemi döneminde çeşitli ülkelere 1000’den fazla tahliye uçuş gerçekleştirerek, yaklaşık 140 bin Türk vatandaşını evlerine getirdi. Bu uçuşların de genelde ilk bacakları yolcusuz, boş olarak gerçekleşti.
Havayolları yıllarca uçuş yaptığı meydanlar arasındaki tarihi kazanılmış uçuş haklarını salgın döneminde yapamayacakları uçuşlar sebebiyle kaybetmemek için boş uçakla, yolcusuz uçuşlar yaptılar. Böylece “slot” olarak tanımlanan uçuş haklarını ellerinde tutabildiler. Ancak pandeminin havayolu sektörü üzerindeki etkisiyle birlikte kısıtlamaların yaşanması ve yolcu talebindeki azalmalar neticesinde otoriteler, hükümetler “slot” haklarının kullanımlarını yüzde 50’ye indirme, hatta dondurma zorunda kaldı. Ama uçuşların kesilmediği, fakat kısıtlamalar sebebiyle seyahatlerin azaldığı günlerde havayolları boş uçaklarla "slot" kaybetmeme seferleri düzenlediler. Bu seferlere de ‘hayalet uçuş’ adı verildi. Bu dönemde mesela Alman havayolu Lufthansa 18 bin, Belçikalı Brussels Airlines 3 binin üzerinde boş uçuşa imza attı.
ABD Florida’da emekli pilot Mary McCormick, Temmuz 2019’da pilot oğlu Ryan McCormick’in kokpitinde yer alacağı uçak için bilet almıştı. Ancak işler planlandığı gibi olmadı. Annenin bilet aldığı ve oğlunun uçuracağı uçak, 7 saat rötar yaptı. Bu gelişme üzerine tüm yolcular biletlerini daha erken olan uçuşlarla değiştirdiler. Sadece anne McCormick biletini değiştirmedi. Böylece tarifeli uçakta anne yolcu koltuğunda tek başına otururken, oğlu pilot Ryan’da kokpitte uçuş gerçekleştirdi. Anne-oğul, uçuş sonunda kokpitte hatıra fotoğrafı çektirip, bu uçuş ölümsüzleştirdiler.
Suudi Arabistanlı bir prens, Birleşik Arap Emirlikleri’ne yaptığı uçak yolculuğunda beraberinde götürmek istediği 80 adet şahin ve bakıcıları için bilet aldı. Prens uçaktaki tüm koltukların bedelini ödeyip, biletleri alınca diğer yolcular için bu uçakta uçma şansı kalmadı. Böylece bu tarifeli uçuş şahinler ve bakıcıları eşliğinde gerçekleşti. Uçakta evcil hayvan taşımanın bile sorun olabileceği düşünülse de Körfez ülkelerinde çok popüler bir hayvan olan şahinler için Etihad, Emirates, Qatar gibi havayolları belirli sayıda yırtıcı kuşun uçaklarda taşınmasına izin veriyor.
Salgın döneminde ülkeler sınırlarını kapattılar. Çok sınırlı olarak seyahatlere izinler verildi. Bu gelişme karşısında havayolları yolcu bulamadı. Kara sınırları kapandığı için hayati önem taşıyan kargolar da taşınamadı. Bu durum havayollarını derinden etkiledi. Ama daha fazla etkilenen sağlık sektörü, tıbbi malzemelere ihtiyaç duyan ülkeler oldu. Havayolları da ülkelerin başta ilaç ve medikal malzeme ihtiyaçları olmak üzere çeşitli malzemeleri yolcu uçaklarının kabinin de taşımaya başladılar. Mevcut kargo uçakları yetersiz gelince, yolcu uçaklarının kargo taşımacılığında kullanılması ekonomik krizin içine düşen şirketlere de maddi destek sağladı. Havayolları uçakların kabin altındaki kargo bölümüne ilave olarak yolcu koltuklarına da özellikle tıbbi malzeme kutuları koyarak yolcusuz uçuşlar gerçekleştirdiler. Ayrıca bazı şirketler yolcu uçaklarının koltuklarını kurallara uygun şekilde sökerek uzun süre kargo uçuşlarında kullandılar. Böylece uzun süre yolcu uçakları, yolcusuz uçuşlar yapmak zorunda kaldı.
Havayolları sürekli olarak filolarını güçlendirir, genişletir ve gençleştirirler. Bunun için de uçak siparişleri, yeni uçakların teslimi, eskilerin filodan çıkması hep gündemde olur. Havayolunun sipariş ettiği uçağın teslim günü yaklaştığında, üretici veya ilgili şirket bütün prosedürleri tamamlar, sonra uçak havayoluna teslim edilir. Ama bu uçak yeni evine ilk uçuşunu mevzuatlar gereği boş yapar. Mesela Türk Hava Yolları’nın Boeing’ten sipariş ettiği birçok uçağın teslimat törenine ve Seattle’den İstanbul’a ‘Ferry Flight’ yani ticari olmayan uçuşunda de yer aldım. Ama bir ticari yolcu değil, misafir olarak bulundum. Zaten koca uçakta çok az kişiyle bu seyahatleri tamamladık. Bu tür misafirli uçuş ve teslimat töreni bir serinin ilk uçağı için yapılır. Sonraki uçaklar ise yeni evine hep boş uçar. Sonra tesciline gireceği ülkede işlemleri yapılarak ticari, yolculu uçuşlara hazırlanır.