Yolcuların havalimanlarından beklediği 8 yenilik
Korona virüs salgını uçak seyahatlerinde yolcuların algılarını önemli oranda değiştirdi. Yolcu talepleri bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 95 oranında düşüş gösterdi. Bu süreçten sonra yolcuların ihtiyaç ve beklentileri tamamen değişti.
Personel verimliliği, personelin hizmet kalitesi, uzun kuyruklar, yolcu memnuniyeti, check-in sistemi, pasaport geçişleri ve bagaj alım sistemleri gibi alanlarda sağlıklı ve güvenli uçma konseptine geçildi. Yolcular konforlu bir seyahat yerine nasıl sağlıklı bir seyahat yapabilirim noktasına geldi.
Havalimanları ise kalabalığın azaltılmasına yönelik sistemlere odaklandılar. Çalışma alanlarında koruyucu paneller, el dezenfektanları, siperlikler ve maskeler dahil olmak üzere havaalanlarında hijyen önlemleri uygulandı. Ancak halen daha havalimanlarının standart uygulamalar haricinde kendi tasarımları olan yeni modeller geliştirmedikleri gözlenebiliyor.
Özellikle havalimanlarında yolcu algılarının daha güçlenmesi için ekstra yeniliklere ve uygulamalara ihtiyaç duyulduğu gözleniyor. Bu hafta koruna virüs salgını sebebiyle havalimanlarında yolcuların kendini güvende hissetmelerine yardımcı olacak 8 detaya dikkat çekeceğim.
1-Temassız sistemler yaygınlaşsın
Havalimanları yeni normallerle birlikte Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü'nün (ICAO) belirlediği standart kuralları uygulamaya başladı. Ancak havalimanları için bu kuralları uygulamanın yeterli olduğuna dair kabul görmüş bir görüş yok. Dolayısıyla sektördeki işletmecilerin ICAO kurallarının üzerine yeni bir şeyler eklemeleri gerekiyor. Çünkü araştırmalar yolcuların mevcut kuralları yeterli görmediğini gösteriyor. Özellikle havalimanlarında yolcuların çok temas edilen check-in kontuarları, lavabolar, tuvaletler, kapılar, yürüyen bantların el koyulan yerleri, restoranlar, kafeler, loungelar için teması azaltacak çözümler geliştirmesi gerekiyor. Mesela tuvaletler için temassız giriş çıkışlar, musluk kullanımı sağlayacak sensörlü sistemlere geçebilirler.
2- Geniş, ferah terminaller isteniyor
Korona virüs sürecinde yolcular daha ferah, geniş ortamlar, yüksek tavanlı terminallerde kendilerini daha güvende hissediyorlar. Bu açıdan İstanbul Havalimanı ideal, hatta dünyada örnek gösterilecek bir terminale sahip. Türk Hava Yolları'nın da böyle bir havalimanını merkez olarak kullanması önemli avantaj. Araştırmalara göre yolcular terminallerde daha uzun mesafeyi görebilecek mekanlar istiyor. Yolcular derinliği olan koridorları, diğer yolcularla sosyal mesafeyi koruyacakları ortamlarda kendilerini güven hissettiklerini ve rahatladıklarına işaret ediyor. Dolayısıyla yolcu kaygılarının azaltılması için havalimanlarında geniş mekanlar, yüksek tavanlar önem arz ediyor. Kaygıları azaltıyor.
3- Açık alanlar mutlaka olmalı
Yolcular check-in ve pasaporttan sonra hava tarafına, arındırılmış salonlara geçtiğinde yeni dönemde daha fazla açık alan talep ediyor. Uçağa bininceye kadar olan sürede, özellikle transit veya rötar sebebiyle uçuşları gecikmiş yolcular için yeni dönemde açık hava çok önem arz ediyor. Havalimanlarının tasarımları uygunsa mutlaka açık hava ortamı sağlamaları yolcu kaygılarını gidermek için çok iyi olacaktır. Benzer sistem Barselona El Prat Havalimanı’nda uygulandı ve işe yaradı. Korona virüs öncesinde bile açık havaya sahip havalimanları vardı. Şu an onlar yolcu tercihleri açısından da avantajlı durumdalar.
4- Dijital iletişim desteğini hızlandırın!
Yolculara hızlı bir şekilde ulaşabilmek iletişim süreçlerinden geçiyor. İletişim ve temassız uygulamalar kolayca uyarlanabilir olmalıdır. Her havalimanının Information Technology (IT) merkezleri bu konuyla ilgili çalışma yapması gerekir. Schiphol Havalimanı, güvenlikteki yolcu akışlarını hızlı bir şekilde yönetmek için dijital ekranlar kullanıyor. Dijital ekran sayısı artırılmalı. Yolcuların en çok kullandığı alanlardaki reklama monitörleri yolcunun o havalimanından sağlıklı ve güvenli bir şekilde uçtuğunu hissettirecek seviyede olmalı.
5- Gerçek zamanlı bilgi akışı şart
Yolculara kalkış, varış, bekleme sürelerini havalimanlarının web sitelerinden ve uygulamalarından takip etmesi yeni normallerle yaşamda hayatın bir parçası haline geldi. Ancak bilişim teknolojilerinin önceye göre çok daha fazla kullanıldığı ve hayatın akışının bunlara göre yapıldığı dikkat alınarak gerçek zamanlı bilgi akışının sağlanması gerekiyor. Web sitesi ve uygulamalarda yolcu şüphelendirecek eksik, hatalı ve tarihi geçmiş bilgilerin olmaması gerekiyor. Gerçek zamanlı ve gerektiğinde tahmini süreler verilerek, güncellemeler yapılarak kaygıların azaltılması, ayrıca havalimanı veya havayolu personeline bilgi soracak bir ortamın oluşturulmaması lazım. Çünkü yolcular yeni dönemde havalimanında fazladan vakit geçirmek istemiyor. Şirketlerin bu detayı göz önüne alarak kendilerini konumlandırmaları iyi olacaktır.
6- Yolcu bagajın peşine düşmemeli
Seyahatlerde bagajın kaybolması ciddi bir stres ve kaygı sebebidir. Yeni teknolojiler havayollarına verimli çözümler sunarak bagaj kaybını ciddi oranda azaltıyor. Diğer yandan yolculara da bagajlarını takip etmeye imkan tanıyor. Buna rağmen korona virüs salgını sürecinde bagaj konveyörü başında sosyal mesafe olmadan eşyalarını bekleyen yolcu görüntüleri söz konusu. Halbuki şirketler yolcular uçağı tahliye etmeye başladığında kaç dakika sonra, hangi noktaya bagajlarının geleceği hususunda yolcuları çeşitli platformlardan bilgilendirecek önlemleri alsalar bu sorunlar ve kaygılar ciddi şekilde ortadan kalkacaktır. Brüksel Havalimanı yolcularını eşyalarının teslim alınmaya hazır olduğunu akıllı telefonlar aracılığıyla bilgilendiriyor.
7- Personelde Covid-19 rahatlığı olmamalı
Yolcular virüs kapma endişesinden korktuğu için teması azaltıyor, ancak havalimanı çalışanları ise bu durumu fırsat bilip yolcularla daha ilgilenmeyi tercih ediyor. Zaman zaman da sosyal mesafe sebebiyle birbirini anlamayan yolcu ve havalimanı görevlileri arasında sorunlar yaşanıyor. Havayolu yer hizmetleri ekiplerine ve havalimanı çalışanlarına problemli anları yönetmede ciddi sorumluluk düşüyor. Problem ilk adımda çözülmediği taktirde daha fazla zamana ve daha çok yolcu-personel ilişkisi ortaya çıkıyor. Maske, siperlik, fiberglaslar aradaki iletişimi azaltsa dahi yolcunun ilk başvurusunda meselenin çözülmesi hayati ehemmiyet taşıyor. Şirketler bu konuda mutlaka çalışanlarını eğitmeliler.
8- Havalimanlarında ücretsiz internet şart
Yeni normallerle seyahatlerini gerçekleştiği bu süreçte daha az temas için yolculara hızlı internet bağlantısı sağlanması gerekiyor. Böylece şirketler yolcularını telefonlarındaki uygulamaları ile daha kolay kontrol etme imkanına sahip olacaktır. Eğer havalimanında bazı alanlarda birikmiş, sorunlarına çözüm arayan yolcu toplulukları varsa en önemli sebebi teknolojinin yeterince kullanılmamasıdır. Anketler yapılmasında, yolcu şikayetlerinin hızlı bir şekilde değerlendirmesi ve çözümü için de internet önemli. Korona virüs salgınından önce bir çok havalimanında yolculara ücretsiz internet imkanı sunuluyordu. Yeni dönemde havalimanlarının ücretsiz internet sunması bir hak gibi görülüyor.