Teşekkürler İbrahim Kalın
İbrahim Kalın’ı duymak, işitmek iyi geldi.
Aslında konuşmadı.
Sadece küçük bir sosyal medya paylaşımı yaptı.
Fazla bir şey de demedi aslında.
Teşekkür etti.
“Bizi biz yapan tüm STK’larımız, yardım kuruluşlarımız, gönüllülerimiz... Gece gündüz, sıcak soğuk, yakın uzak demeden yardıma koşan güzel insanlarımız... Hepinize müteşekkiriz. Hepinize minnettarız. Biz birlikte güzeliz, birlikte güçlüyüz, birlikte Türkiye’yiz” dedi.
Bunu derken çok önemli bir şey yaptı.
Kimseyi ayırmadı.
O dernek, bu vakıf ayırmadı.
İktidara yakın, iktidara uzak diye bölmedi.
Kimseyi dışlamadı, kimseyi içerlemedi, kimseyi içerletmedi.
Kızılay’ı da AHBAP’ı da ayırmadı.
O daha çok yardım etti, bu daha az yardım etti meselesi yapmadı.
Sağ olsun, sayesinde kendimi iyi hissettim. Kendimi normal insan gibi hissettim.
Depremin ilk gününden bu yana anlamadığım bir şey vardı.
Böyle bir büyük afette bile, özellikle iktidar mensupları, dışlayıcı, kırıcı, hatta yer yer aşağılayıcı bir tavır içinde, kendileri dışında yapılan tüm yardımlara kızıyor, yok sayıyor, bu yardımları yapanları karalıyor, hakaretler yağdırıyorlardı.
Oysa alanda böyle bir şey yoktu.
Herkes elinden geldiğince bir şeyler yapmaya çalışıyordu.
Hatay Havaalanı'nı iktidara yakın olanlar ile muhalefetin içinden gelenler birlikte onarıyor ama iktidar sahipleri bunu bile kabullenemiyordu.
Oysa önemli olan afetzedeye yetişmek, yardım etmekti.
Orada yer alan vakıflar içinde, dernekler içinde düne kadar benim de gıcık olduklarım yok muydu!
Vardı elbet. Hatta biri yüzünden 20 küsur yıllık cep telefonu operatörümü değiştirmiştim.
Ama bugün orada ise eğer, tek bir depremzedeye canı gönülden, ayrım yapmadan, samimi bir biçimde el uzatılan ise minnettar olabilirdim ancak.
Enkaz altındakini çekip çıkaran elin rengi, dini, dili önemli olamazdı, siyasi görüşü sorulamazdı bile. Sorulmamalıydı, önemli olmamalıydı.
Ama böyle yürümüyordu işler.
Herkes birbirine kin kusuyor, herkes birbirini karalıyor, ötekileştiriyordu.
İlk kez biri, özellikle de iktidar kanadından biri, İbrahim Kalın gözlerinden öfke fışkırmadan konuşarak, “hepimiz” dedi.
Bu “herkes” lafını, bu “hepimiz” lafını duymaya öyle çok ihtiyacımız vardı ki!
- Bana katlanan herkese teşekkürler1 yıl önce
- NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?1 yıl önce
- Mirası kim paylaşır1 yıl önce
- Uçlara güç veren bir Anayasa1 yıl önce
- İçimizdeki İrlandalılar1 yıl önce
- Dünün güneşi, bugünün çamaşırı1 yıl önce
- Plan mı pilav mı!1 yıl önce
- Kalksa da görsek1 yıl önce
- İnce dedikodular1 yıl önce
- Oran değil, fark önemli1 yıl önce