Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet

Bu sağlık politikası ile Türkiye’de bir süre sonra doktor bulunamayacağını, bu sağlık politikası ile bir süre sonra Türkiye’de ilaç bulamayacak hale geleceğimizi ilk ne zaman yazmışım dersiniz!

2013 yılında.

Son olarak da geçen yıl Ocak ayında yazmışım, tam 1 yıl önce.

“İlaçlar bulunmuyor artık” diye.

Bunları kendimi övmek için yazmıyorum.

Sadece yapılan bir hareketin sonuçlarını görmenin aslında ne kadar kolay olduğunu anlatmak için yazıyorum.

Yeter ki, görmek isteyin…

Bazı meslektaşlarımız yeni farkına varmışlar durumun.

Onlara da ayrıca gülüyorum.

Ama asıl sorun karar alıcılarda.

Yaptıkları her iş, aldıkları her karar geçici bir rahatlık sonrasında ise derin sorunlar yaratıyor.

Onların ise umurunda değil.

İktidarımız bambaşka bir kafada artık.

Sorunları görmezden gelme kafası.

Sorunun olduğu yere dönüp bakmıyorlar bile.

Sağlıkta sorun mu var, hastanelerde kuyruklar uzadı, randevu almak imkansızlaştı, hastalara ayrılan vakit dakikalara indi, pek çok ilaç bulunmuyor, SGK’ye sahte ilaçlar mı satılıyor?

Çözüm basit.

Sorun yokmuş gibi davran.

Umursama.

"Eskiden çok ama çok kötüydü" de.

Sesini çıkaranı bozgunculukla suçla.

Sorunu çözme, zamana yay.

Nasıl olsa unuturlar.

Başka bir mesele çıkar, konu gündemden düşer.

Ev kiraları mı arttı, ev fiyatları ulaşılmaz hale, önce üniversite öğrencileri ev bulamaz hale gelip, ardından ücretliler ev satın almayı bırak, kiralayacak ev bulamaz hale mi geldi?

Sorun değil.

Yok farz et.

Asla teslim edilmeyecek ev kampanyaları başlat, hiç kimsenin ulaşamayacağı krediler vadet, milletin ev sahibi olmaktan çok memnun olduğunu iddia et ama sorunu çözmeye yönelik tek bir adım atma.

Nasıl olsa alışırlar, nasıl olsa unuturlar, nasıl olsa başka bir konu gündeme gelir bu konu kapanır.

Gıda fiyatları çok mu arttı?

Bir iki depo bas, stokçuları suçla, marketlere kız, köpür, perakende zincirlerine asla tutmayacakları fiyat sabitleme sözü verdir, fiyat artışlarının durmaması önemli değil, sorun çözülmüş gibi davran, konuyu kapat, nasıl olsa alışırlar, nasıl olsa unuturlar.

Zaten nasıl olsa o arada şerefsizin biri Kuran yakar, bir terör örgütü Türkiye’nin sinir uçları ile oynayacak bir gösteri düzenler, Yunanistan Ege’de bir oldubittiye kalkışır.

Her şey kapanır gider.

Devlet yönetmekte yeni bir üsluptur bu.

Sonu nereye varır hep birlikte göreceğiz.

Ama zannederim faturayı bizim değil çocuklarımızın ödeyeceği bir finalle.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar