Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet

Salı akşamı Tek Tek’te sokak hayvanları meselesini tartıştık.

Programa Haytap Başkanı Av. Ahmet Kemal Canpolat ve Veteriner Hekim Birliği Başkanı Murat Arslan katılacaktı.

Program ekibi bir son dakika değişikliği yaparak Murat Arslan yerine Güvenli Sokaklar Derneği Başkanı Murat Pınar’ın katılacağını söyledi.

Bunun gerekçesini de “Canpolat ile Arslan’ın aynı fikri savunduğunu Murat Pınar’ın ise farklı düşündüğü için konunun daha sağlıklı tartışılması” olarak açıkladılar.

Haklılardı.

Üstelik Murat Pınar, kızını bir köpek saldırısı sonucunda kaybetmiş bir babaydı.

Program sırasında Haytap Başkanı Canpolat, İstanbul stüdyoda olmanın da avantajını kullanarak Pınar’a söz hakkı vermeden anlatmaya başladı.

Yüksek perdeden konuşuyor, bağırıyor, çağırıyordu.

Defalarca uyarılarımı dikkate almayınca ben de kendisine sert bir çıkış yaptım.

Hata mıydı?

Evet.

Zaten yayın esnasında kendisinden özür de diledim.

Haksızdım.

O da “Ben de biraz heyecanlı konuştum” dedi.

Ne olursa olsun yapmamam lazımdı.

Hemen arkasından bir linç başladı.

Ne hayvan sevmezliğim kaldı, ne hayvan düşmanlığım.

Programı izlemeyenler. Programdaki tavrımı görmeden bilmeden duydukları üzerinden saçma bir kampanya başlattılar.

Davranışımı eleştirenler sonuna kadar haklıdır.

Ama oradan yola çıkıp beni hayvan düşmanı, katliam yanlısı ilan edenlere iki çift sözüm var.

Sokak hayvanları ciddi bir sorundur.

En vicdani biçimde çözülmek zorundadır.

Ama siz “sözde hayvan severler” bunun önündeki engelsiniz.

Evladını kaybetmiş bir baba ile empati kuramayacak, vicdansızca karalayacak kadar vicdan yoksunusunuz.

Bu empati ve vicdan yoksunluğu klinik olarak iki hastalığa işaret eder.

Bunlardan ilki psikopatlıktır.

Diğeri ise sosyopatlık.

Birinden birini seçin ve güle güle kullanın.

Bu tip hastaların önemli bir özelliği ise vicdanları varmış gibi yapabilme, vicdanı ve empatiyi taklit edebilme yeteneğidir.

Ama bu sorunu ancak ve ancak gerçek vicdan sahipleri çözebilir.

Sizin gibi sözde vicdanlılar değil.

NOT: Neler yapılması gerektiğini de yarın yazarım artık.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar