Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet

Bir büyük rezalet olarak başladı.

Herkes heyecanla neler olacak acaba diye izledi.

Ve birdenbire konu kapandı.

Bahsettiğim konu Ünsal Ban ile Zehra Taşkesenlioğlu’nun boşanma davası ile başlayan, Sedat Peker’in çomağı arı kovanına sokması ile büyük bir yolsuzluk rezaletine dönüşüp, kısa süre içinde dört başı mamuraventür filmi haline gelen olaylar zinciri.

Hafızayı tazeleyelim.

Ünsal Ban ile AK Parti milletvekili eşi Zehra Taşkesenlioğlu boşanma davası açmışlar.

Taşkesenlioğlu, akademisyen eşi Ban’dan milyonlarca dolar tazminat istemiş.

Ban da “Bu parayı nasıl istersin, sen bu parayı nerden buldun da bana verdin” diye sosyal medyadan konuya girince olay patladı.

Biri milletvekili, diğeri akademisyen maaşı ile geçinen iki kişinin milyonlarca dolarlık serveti, 4,5 milyon dolarlık yatı ortaya çıktı.

Değirmenin suyu nerden geliyor diye düşünülürken Sedat Peker devreye girdi.

FETÖ’nün bankasında yıllarca üst düzey görev yaptıktan sonra bu bankadan emekli maaşı bile alanların başı belaya girerken, bu bankayı yöneten kişinin önce bir kamu bankasının başına, sonra da SPK’nın tepesine atanmasındaki garabeti hatırlattı ve SPK’da bir rüşvet ağı kurduğunu anlattı.

Ve ortaya çok makbul kişiler olmasa da tanıklar çıktı.

E zaten, bir rüşvet çarkı ile Borsa’da onu bunu çarpanların çok da makbul kişiler olması beklenemezdi.

Bu arada çarkın dişlilerinden olmakla suçlanan iki Cumhurbaşkanı Danışmanı istifa etti.

Ünsal Ban, başörtülü eşinin başörtüsüz görüntülerini rüşvet olaylarını kanıtlamak için servis etti.

Sonra da 4,5 milyon dolarlık yatı ile kaçacaktı denilerek gözaltına alındı.

Suçu neydi hala bilmiyorum.

Ve ardından konu kapandı.

Ne istifa eden danışmanlarla ilgili bir soruşturma duyuyoruz.

Ne de SPK Başkanı Taşkesenlioğlu ile ilgili bir araştırma.

Ve bu konuları gündemde tutması gereken muhalefetimizden de tık yok.

Onlar da kendi kavgalarında.

Yazık gerçekten bize.

Ne bu iktidarı hak ediyoruz ne de bu muhalefeti.

Ya da belki de tam da bunu hak ediyoruz.

Ama en azından hepimiz değil.

Ondan eminim.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar