Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet Resmi İlanlar

Meral Akşener’in Teke Tek’te söylediklerinden sonra “Altılı masayı dağıttı” diyenler var.

Dün gün boyu bu yöndeki yorumları dinledim.

Doğrusunu isterseniz tam aksini düşünüyorum.

Meral Akşener tam tersini yaptı.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Ben adayım” şeklinde algılanan açıklamasından sonra dağılan altılı masayı yeniden ayağa kurdu ve yerle yeksan olan toplumsal muhalefetin moralini toparladı.

Çünkü 6’lı masa denilen muhalefet organizasyonu “Toplumdaki tüm siyasi eğilimlerce kabul görecek ve kazanma şansı azami olan” bir adayı belirlemek ve bu adayın başkanlığında yeni bir parlamenter sistem inşa etmek için kurulmuştu.

Kuran da yabancı biri değil, Kemal Kılıçdaroğlu’nun ta kendisi idi.

Egosunu ayakları altına almış, futbol tanımı ile vasat bir oyuncu olmaktansa iyi bir teknik direktör olmayı tercih etmişti.

Bir tür Guardiola gibiydi hatta Fatih Terim gibiydi.

Terim futbolculuğu döneminde 14 yıl boyunca şampiyonluk görememişti ve Galatasaray’da uğursuz olarak nitelendirilmişti ama teknik direktör olarak geldiğinde üst üste şampiyonluklar elde etmişti.

Nitekim Kemal Kılıçdaroğlu da teknik direktör olarak çıktığı ilk turnuvada ligi değilse bile Türkiye Kupası’nı kazanmış yerel seçimlerde büyük bir başarının mimarı olmuştu.

Ancak iktidarın son dönemde çok ciddi hasar almasından sonra CHP içindeki bazı klikler Türkiye’yi değil, sadece kendi ikballerini düşündükleri için Kemal Kılıçdaroğlu’nu doldurmaya başladılar.

“Siz olmayacaksınız da kim olacak. Seçim çantada keklik. Başkasına gerek yok. Pabucunuzu koysanız kazanırız.”

Bildiğim kadarı ile Kemal Bey bunlara başta direndi.

Ama sonunda o da herkes gibi yalakalık yoluyla çıkar sağlama peşinde olanlara inandı.

Ve kendi kurduğu masanın, kendisi tarafından belirlenen felsefesine aykırı biçimde “Aday benim” dayatmasını yaptı.

İyimserler “Açık kapı bırakıyor” dedi ama parti içi yalaka taifesi yeni cumhurbaşkanına göre kariyer palanlarını yapmıştı ve “Kapı mapı yok” dediler.

Masa değilse bile felsefesi dağılmıştı.

Masanın da dağılması pamuk ipliğinden bile bir ince ipe bağlıydı.

Meral Akşener işte o ipi sağlama aldı.

“Daha bitmedi. Masada konuşuruz” diyerek masadaki diğer 5’liyi rahatlattı.

Doğrudur, Akşener’in sözleri bir şok yarattı.

İlk anda iktidar yandaşlarını çok da sevindirdi.

Ama daha önemlisi Kemal Kılıçdaroğlu’na da önemli bir koz sağladı.

Akşener’in yarattığı şok, bir tür defibrilatör gibi, masada kalanı hayata döndürdü.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar