Kıyamet
Altılı masaya CHP içinden de sabotajlar sürüyor.
Son hamle Gürsel Tekin’den geldi.
“HDP’li bir bakan olabilir” dedi.
Durduk yerde.
Bu bir iktidar partisinin sözcüsünün ihalelerle ilgili bir soruya, “Seçimi kazanırsak tabii ki, bütün ihaleleri 5 müteahhidevereceğiz” demesi gibi bir şey aslında.
Tekin, "HDP'ye bakanlık verilebilir" deyince kıyamet kopması ise doğal.
Zaten o soru kıyamet kopsun diye soruluyor, yanıt da kıyamet kopacağı bilinerek veriliyor.
Seçime kadar daha çok kıyamet kopacaktır belli.
Zaten benim başından beri 3. bir ittifak lazım dememin asıl nedeni bu.
CHP ile HDP birlikte olabilir.
İyi Parti, DEVA, Saadet, Gelecek, Demokrat üçüncü bir ittifak kurabilir.
Seçime üç adayla gidilir.
Seçim 2. turda biter.
Ya da HDP bağımsız ve ittifaksız tutumunu korur.
Kendi yolunu çizer.
Yumurta kapıya dayanınca MHP ile İYİ Parti arasında bir tercih yapar.
Ancak ben yine de siyasi partilerin, HDP ile ilgili tavrını anlamakta zorlanıyorum.
HDP, TBMM çatısı altında bir parti.
İçinde terörle bağlantılı kişiler tespit edilince zaten dokunulmazlıkları kaldırılıp, yargı önüne çıkarılıyorlar.
Bunun dışında TBMM’de oturumlara katılıyorlar.
TBMM’de başkan vekili olabiliyorlar.
Mithat Sancar gibi kimi başkan vekillerine tüm partiler çok içten bir saygı gösteriyor.
Bu başkan vekilleri gerektiğinde, sıraları geldiğinde TBMM Genel Kurulu’na başkanlık edebiliyorlar.
Tüm partiler de onların riyaseti altında toplanıyor.
Ama dışarda adları geçtiği anda büyük bir tepki.
Bunu da anlamak açıkçası mümkün değil.