Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Geçen akşam, Habertürk’te Selçuk Bayraktar’ı dinlerken üzüldüm.

        Bayraktar İHA ve SİHA’larını yapan Baykar’ın “Teknoloji lideri”.

        İlginç ama güzel bir görev tanımı var Selçuk Bey’in.

        Kendisi ile hiç tanışmadım.

        Ama güvendiğim insanlardan babası, ailesi ve kendisi ile ilgili hep iyi şeyler işittim.

        Bayraktar, Türkiye’nin kıymetli savunma sanayi şirketlerinden biri.

        Kamuya ait TUSAŞ ve Bayraktar, Türkiye’nin silahlı ve silahsız insansız hava araçlarını imal ediyorlar.

        Özel sektörde bu işi en iyi yapan firma.

        O kadar iyiler ki, Ukrayna gibi ülkelerde efsane haline geliyorlar.

        Ama şunu da bilin ki, TUSAŞ da bu konuda çok çok iyi bir firma ve TUSAŞ imalatı ANKA dünyanın en iyi 10 muharip İHA’sından biri olarak gösteriliyor.

        Selçuk Bayraktar işine aşık, tutkulu bir mühendis olarak öne çıktığı için Bayraktar İHA’lar da onun bu tutkusunu yansıtarak öne çıkıyor ve geleceğin projesi olarak görülen insansız muharip uçak ve uçan otomobil olarak tanıtılan Cezeri de heyecan veren gelecek projeleri.

        Böylesine parlak fikirleri ve bu fikirleri hayata geçirme becerisi olan bir yurttaşımızın, olası bir iktidar değişikliği sonrası yaptığı bu güzel işlerin akamete uğramasından kaygı duymasına üzüldüm ve anlam veremedim.

        Açık söyleyeyim, ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları arasında, siyasi görüşü ne olursa olsun bu ülkeyi gerçekten sevenler arasında bir kişinin bile Baykar’ın yaptığı işlerden mutlu olmadığını görmedim.

        Bir tek ferdi vahitin ağzından Selçuk Bayraktar’a, Baykar’a yönelik olumsuz bir cümle duymadım.

        Elbette tek tük ahmaklar vardır, birilerine yaranmak için eleştirecek olan.

        Ama o kadar tek tüktür ki, suratlarına tükürmeye değmez.

        Benim yıllardır yapmakta olduğum Teke Tek Bilim programına en fazla davet ettiğim kişidir Selçuk Bayraktar.

        Gelsin ve hayallerini, Türk gençlerinin, akıllı Türk gençlerinin en çok izlediği programda anlatsın diye.

        Her seferinde ret yanıtı aldığımız halde, yardımcılarına hala neredeyse ayda bir ulaşır, bıkmadan davet ederiz Teke Tek Bilim’e.

        Bu köşede, yıllar önce Türkiye’de en iyi korunması gereken kişinin Selçuk Bayraktar olduğunu yazmam boşuna değildi.

        O yüzden Selçuk Bayraktar da, Baykar’daki ekibi de hiç ama hiç merak etmesin, kaygı duymasın.

        Bu ülkede kim iktidar olursa olsun, Selçuk Bey gibi bu ülkenin az sayıdaki akıllı ve iş yapan adamına gerekirse herkes kalkan olur dokundurtmayız.

        Ki zaten dokunacak olan kimseyi de görmüyorum.

        Merak etmesin.

        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00
        Yazı Boyutu

        S-300 meselesi

        S-300 meselesi
        0:00 / 0:00

        NATO karşıtı değilim.

        Olmadım da.

        Hele hele bugünlerde Batı ile tek bağımızın NATO olduğunu gördüğüm için, bu bağa daha çok sahip çıkmamız gerektiğini düşünüyorum.

        Ama bu yine de NATO’nun, müttefiklerimizin ve tabii ABD’nin iki yüzlü aşağılık tavrını görmemi engellemiyor.

        Türkiye’nin hava savunma sistemi olarak S-400’leri satın almasından sonra başına gelmeyen kalmadığını biliyoruz.

        En önemlisi de başından beri içinde olduğumuz F-35 Joint Strike Fighter projesinden atılmamız oldu..

        Amerikalılara göre bir NATO ülkesi, bir Rus hava sistemini NATO içine sokamazdı. Bu güvenlik riski yaratırdı.

        Bu sırada biz de “Yahu manyak mısınız, Yunanistan’ın elinde S-300’ler var. Buna ses çıkarmıyorsunuz da, bize mi yetiyor gücünüz” dedik.

        Onların bahanesi ise S-300’lerin Yunanistan tarafından aktive edilmediği ve depoda tutulduğu iddiasıydı.

        Ancak tam o günlerde Yunanistan S-300’leri depodan çıkardı ve test etmeye başladı.

        ABD görmezden geldi.

        Yetmedi, bize vermedikleri F-35’leri bu projede aslında yer almayan Yunanistan’a peşkeş çektiler.

        Ve son olarak Yunanistan, Rus S-300’lerini Türk F-16’larına kilitledi.

        Peki buna karşı Türkiye’nin yanıtı ne olacak?

        Bu radar kilitlenmesinin kayıtlarını NATO üyesi ülkelere yollayacakmışız.

        Yanına bir paket de lokum koyun.

        Daha etkili olur.

        Daha çok işe yarar.

        Bakan beni doğruladı şimdi ne yapacaksınız!

        Bakan beni doğruladı şimdi ne yapacaksınız!
        0:00 / 0:00

        Birkaç hafta önce bir yazı yazdım.

        29 Ekim’de açılışı yapılacak TOGG fabrikasından çıkacak otomobillerin hemen piyasada olmasının mümkün olmadığını, fabrikanın birkaç hafta boyunca deneme üretimi yapacağını ve üretilecek otomobillerin bu süre boyunca Tip onay belgesi ve homologasyon için testlere tabii tutulacağını aktardım.

        Ve dedim ki, “TOGG otomobillere en erken bahar aylarında kavuşursunuz”.

        Bu yazım üzerine üç kuruşa kalemlerini, biraz daha fazlasına her şeylerini satabilecek nitelikte insanlardan oluşan troll ordusundan ağır bir saldırı başladı.

        TOGG’u kıskanıyormuşum, TOGG bir tarafıma girsinmiş, çatlasam da patlasam da TOGG yapılacakmış.

        Türkiye’nin zeka ortalamasını 80 IQ civarına çeken ahmak sürüsü saldırdı.

        Üzüldüm.

        Saldırıya değil, bu zekadaki insanlarla aynı havayı solumaktan dolayı kendim için üzüldüm.

        Ama tabii ki takmadım.

        Ve önceki gün Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank çıktı ve dedi ki “TOGG önümüzdeki Mart’ta satışa çıkacak.”

        Yani benim dediğimin aynısını söyledi.

        Niye çünkü o da neyin ne olduğunu biliyor.

        Şimdi bu paralı trollere soruyorum.

        Bana havladığınız gibi Mustafa Varank’a da havlayacak mısınız!

        Ona da hain, TOGG’u kıskanıyorsun falan diyecek misiniz!

        Yoksa tasmanızı tutanlar sadece bana mı havlamanıza izin veriyor?

        Anladınız mı niye sürekli EPDK yazdığımı

        Anladınız mı niye sürekli EPDK yazdığımı
        0:00 / 0:00

        Doğalgaza ve elektriğe yine fahiş zamlar geldi.

        Sanayideki zam oranı yüzde 50.

        İhracatçı, üretici, turizmci yandı.

        Ne dolar yüzde 50 arttı ne de doğalgaz fiyatları.

        Bu zamların tek nedeni kötü yönetim ve işbilmezlik.

        Öngörüsüzlük.

        Yanlış sanayi yatırımlarına verilen destek.

        Ekonomi politikasızlığı.

        Ve tabii kayırmacılık.

        Herhalde bu zamları görünce anlamışsınızdır Fatih Altaylı kardeşinizin neden haftalardır EPDK'yı yazıp durduğunu.

        Bu ekonomi ve bu enerji politikası ile bunlar daha iyi günleriniz.

        EPDK bana sallamaya devam etsin

        Bütün bir millet de onlara sallıyor.

        Hem de ne sallamak.

        NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

        NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?
        0:00 / 0:00

        Ülkenin kurumları şirketleri değil, milleti düşündüğü zaman.

        Diğer Yazılar