Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet

Yaklaşık 28 yıl önceydi.

Sana 1994.

Doğu ve Güneydoğu’daki OHAL zamanları.

Devlet, Tunceli’de gayrı resmi bir gıda ambargosu uyguluyordu.

Kentte gıda satışları kontrol altına alınmıştı ve kısıtlanmıştı.

Çünkü devlet burada satılan gıdaların, dağdaki teröristlere gittiğine inanıyordu ve bu yüzden de Tunceli halkı açlığa mahkum edilmişti.

Ancak bu gayrı resmi ve gayrı yasal gıda ambargosu bir yandan da gizleniyor, inkar ediliyordu.

Tunceli halkı ise inim inim inliyordu.

İddiaları araştırmak ve gerçekten bir ambargo var mı yok mu görmek üzere Tunceli’yi gitmeye karar verdim.

Teke Tek’in yapımcısı ve çok sevgili dostum Fatih Aksoy’la birlikte Diyarbakır’a gittik.

Oradan bir otomobil kiralayıp, Tunceli’ye doğru yola çıktık.

Dönemin OHAL Valisi Ünal Erkan, “Gitmeyin” dedi.

Dinlemedik.

Yola çıktık.

Her birkaç kilometrede bir durdurularak, sürekli aracımız aranarak, türlü tehdit altında Tunceli’ye vardık.

Tunceli’nin girişindeki köprünün üzerinde iki Shortland dedikleri zırhı araç ve önlerinde bir polis aracı bizi bekliyordu.

Onların önünde ise Tunceli Emniyet Müdürü.

Gayet kibarca “Fatih bey, rica ediyoruz geri dönün” dedi.

Anayasa’dan, seyahat özgürlüğünden söz ettim.

Güldü.

Biz tartışırkenVali Atıl Üzelgün aradı.

Bizi Garnizon Komutanlığı’na davet etti.

Orada Vali ve Garnizon Komutanı ile buluştuk.

Sonunda uzlaştık.

Kente girdik.

Bir dedikodu olan gıda ambargosunu belgelediğimiz gibi, kentteki acılara da ışık tuttuk.

Birkaç hafta sonra Ünal Erkan aradı.

Program için teşekkür etti.

Ve beni devletin Tunceli’de yaptıracağı Cemevi’nin temel atma törenine davet etti.

Bu meseleyi işlediğimiz Teke Tek o yıl Uluslararası İnsan Hakları Raporu’nda yer aldı.

Bunu niye mi anlattım?

Dün bir milletvekilini, bu ülkenin bir kentine sokmadılar.

Uzun pazarlıklar sonucunda ancak gece vakti Ümit Özdağ Hatay’a girebildi.

Teröristlerin, Suriyelilerin, kaçakçıların elini kolunu sallayarak girebildiği kente bir milletvekili nasıl giremez demeyeceğim.

Diyeceğim odur ki, ülkenin bir bölümünde farklı bir OHAL ilan edilmiş.

Sanki 1990’ların başındayız.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar