Yoksa yine Tasarruf Bonosu mu!
Dün yeni bir ekonomik karar geleceği açıklandı.
Sonra da kimsenin anlamadığı bir karar geldi.
Faize faiz dememek için, yeni bir enstrüman icat edildi diye gördü herkes meseleyi.
Aslında ortada yeni olan bir şey yok.
Gelire endeksle senet dedikleri ama ne olduğunu henüz kendilerinin de anlatamadığı "şey”in benzeri Türkiye’de denendi, uygulandı.
Hem de iki kez.
Adı “Tasarruf Bonosu” idi.
İlki İsmet İnönü’nün Cumhurbaşkanlığı döneminde.
2. Dünya Savaşı sırasında, 1941 yılında çıkarılan bir kanunla.
Devletten 5 liralık bonoyu 4 lira 75 kuruşa alıyordunuz.
6 ay sonra bonoyu götürüp 5 TL’nizi geri tahsil ediyordunuz.
Adı konmamış peşin faiz.
İkincisi ise 1961 yılında seçimlerden hemen önce Darbe Hükümeti’nin çıkardığı tasarruf bonoları.
Bu bonolar tam bir felaketti.
Detaylarını burada anlatmayacağım bir biçimde, halka “cebren” yani “zorla” satıldı.
Büyük sıkıntılara neden oldu, bir süre sonra kağıt borsası oluştu, büyük değer kaybetti ve Banker Kastelli ve benzerlerinin doğmasına neden olan bir piyasa yarattı.
Çocukluğumda dönemi geldiğinde bu bonoların kuponlarını keserek harçlık kazanmaya çalıştığımı hatırlarım hala.
Bunların genel sonucu, ekonomiyi olduğundan daha kötü hale getirip, uzun vadeli sorunlar yaratmalarıdır.
Kimseye de faydası olmamıştır.
- Bana katlanan herkese teşekkürler6 ay önce
- NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?6 ay önce
- Mirası kim paylaşır6 ay önce
- Uçlara güç veren bir Anayasa6 ay önce
- İçimizdeki İrlandalılar6 ay önce
- Dünün güneşi, bugünün çamaşırı6 ay önce
- Plan mı pilav mı!6 ay önce
- Kalksa da görsek6 ay önce
- İnce dedikodular6 ay önce
- Oran değil, fark önemli6 ay önce