Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet

Bazen diyorum ki, “Oğlum Fatih, kafayı üşüteceksin. Yazmayı bırakman yetmez, okumayı, görmeyi ve bilmeyi de bırak.”

Hakikaten kafayı yiyeceğim.

Sadece siyasetten değil, memleketteki genel seviyesizlikten, genel cehaletten.

Yazacağım konu size çok alakasız gibi görünebilir ama bana göre önemli.

Adı büyük bir yazar, Formula yazmaya karar vermiş.

Ama başlangıç aşamasında olduğu için Formula 2’den başlamış.

Belli ki, yazarımızı Monaco’ya götürmüşler, o da götürenlerin hakkını vermek için yazmış.

Buraya kadar bir beis yok.

Bu da bir gazetecilik anlayışı.

Formula 2’deki Türk yarışçı Cem Bölükbaşı için götürülmüş oraya.

O da Cem Bölükbaşı’yı methediyor.

Bizim birkaç yıldır bilip tanıdığımız Cem kardeşimizi belli ki yeni duymuş, anlatmışlar.

Ona methiyeler düzüyor.

Bunda da bir beis yok.

Cem Bölükbaşı, yazarın iddia ettiği gibi bir süper yetenek değil ama Formula 2’de yarışan ilk Türk.

Yakışıklı, fotojenik, sponsor bulabilme imkanları da olduğu için Formula 2’nin ortalama takımlarından birinde kendine bir yer buldu.

Takımın diğer sürücüsü Enzo Fittipaldi.

Yazar dostumuz belki bu soyadını hiç duymamıştır ama 1970’li yılların efsane sürücülerinden birinin, 2 kez Formula 1 Dünya Şampiyonu, 35 Formula 1 birinciliği olan Brezilyalı Emerson Fittipaldi’nin torunu.

Dediğim gibi elbette Cem Bölükbaşı’nı övmekte, kendisinden gurur duymakta bir sakınca yok.

Hele hele oralara kadar götürülmüşsen ve bunu meslek edinmişsen.

Ama sallamanın, uydurmanın, işkembeden atmanın da, övüleni utandıracak kadar cahilce pohpohlamanın de alemi yok.

Cem Bölükbaşı vasatın altı bir takımda vasatın üstü bir başarı elde etmiş, öyle diyor yazar.

Hayır öyle değil.

Tamamen uyduruyor, sallıyor.

Aynı takımda, aynı motor ve aynı şasi ve hemen hemen aynı özellikle sahip araçla yarışan takım arkadaşı Enzo Fittipaldi genel klasmanda 7. sırada.

Cem Bölükbaşı 21. Sırada.

Cem Bölükbaşı’nın 0 puanı var, takım arkadaşı Enzo Fittipaldi’nin 42 puanı var.

Gönül istiyor ki, Cem de birkaç kere ilk 10’a girsin, birkaç puan alsın hatta belki bir iki kez podyuma çıksın.

Ama ne yazık ki, Cem o noktada değil.

Yazarın en büyük bombası ise Cem Bölükbaşı’nın Monaco’da 11. olmasına övgüler düzerken “Ve bunu başarırken henüz 24 yaşında” demesi.

Bunu okuyunca “Yuh artık. Tamam kardeşim öv övmesine de. Biz de Cem’i çok övdük hem de Monaco’ya götürülmeden övdük ama biraz da izan” demek zorunda kaldım.

Niyesini herhalde tahmin edersiniz.

Cem 24 yaşında imiş ve genç yaşta bu başarıları elde etmiş.

Yahu zannedersin geçen sene Formula 1’de Dünya Şampiyonu olan Max Verstappen 65, onun en yakın rakibi Charles Leclerc 58 yaşında. Cem Bölükbaşı da o yaşa gelince F1 şampiyonu olacak. Cehaletten ya da ölçüsüz övgücülükle böyle inanmamızı istiyor. Ya da böyle olduğunu zannediyor.

Yahu kardeşim...

Max Verstappen geçen yıl Formula 1 şampiyonu olurken 23 yaşında idi.

Cem Bölükbaşı ile bu senenin iki F1 şampiyon adayı, Verstappen ve Leclerc yaşıtlar.

Tamam gençlerimizi övmesine övelim de.

Cem Bölükbaşı ile gerçekten gurur duyalım.

Ama bilmediğimiz konularda abartmayalım.

Öveceğim derken genç bir sporcuyu da komik duruma düşürmeyelim.

Herkesi de ahmak ve cahil zannetmeyelim.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar