Eski İstanbul Atatürk Havalimanı ihaleye çıkarıldı.
Millet bahçesine dönüştürülecek.
Yazık.
Yazık ama emir demiri çoktan kesti.
Bu sefer ki, yazığın nedeni başka.
Umarım, Millet Bahçesi’ne dönüştürme sırasında, ucuna bir hastane yaparak birini zaten kullanılmaz hale getirdikleri pistleri tamamen ortadan kaldırmazlar.
Çünkü o pistler kolay kolay yapılmıyor.
Ucuza yapılmıyor.
Ve gün gelir Allah göstermesin gerekli olabilir.
Aklı başında hiçbir ülke, hiçbir devlet bir havalimanını kapatsa da, oranın pistlerini yok etmiyor.
En güzel örnek ise Almanya’nın Berlin kentindeki Tempelhof Havalimanı.
Tempelhof, 1923 yılında, Almanya’nın ilk havalimanlarından biri olarak yapılmış.
Hitler döneminde altın çağını yaşamış.
Tegel’in devreye girmesinden sonra gözden düşmüş, Türkiye’de de örneklerini gördüğümüz 2. Dünya Savaşı öncesi Alman mimarisinin özelliklerini taşıyan ve bana göre şahane bir havalimanı idi.
Biri 2,1 diğeri 1,84 kilometrelik iki pisti, çok kullanışlı bir terminal binası vardı. Son yıllarında sadece küçük havayolu şirketlerinin ve özel uçakların kullandığı bir havalimanına dönüşmüştü.
Benim açımdan önemi ise terminal binası içinde Avrupa’daki en güzel oyuncak tren mağazalarından birine sahip olmasıydı.
Berlin kenti 2008’de havalimanın kapatılmasına karar verdi.
Bayağı bir gürültü çıktı.
Kapatılmasın diyenler yüzbinlerce imza topladılar.
Sonra da bir referandumla yapılarak Tempelhof’un bir kamusal rekreasyon alanı, konser ve gösteri parkı olmasına karar verildi. Terminal binası ise sergi alanı olarak kullanılacaktı.
2015 yılındaki mülteci krizi sırasında ise eski terminalin “Acil Mülteci Barınağı” olarak düzenlendi ve 2.000 mülteciye ev sahipliği yapması gündeme geldi.
Şimdi Tempelhof bir park, özellikle hafta sonları hayli kalabalık bir Berlinli nüfusu ağırlıyor.
Millet eğleniyor, spor yapıyor, piknik yapıyor.
Peki Tempelhof’un iki büyük pisti, yan yolları ne oldu?
Hiçbir şey olmadı, aynen korunuyor.
Tek bir santimini bile kırmadılar, yıkmadılar, ucuna hastane veya bir bina yapmadılar, terminal binalarını yıkıp dökmediler.
Niye peki!
Almanya fakir bir ülke mi!
Değil elbette.
Avrupa’nın en zengin ülkesi.
Dünya’nın keyfi en yerinde ülkesi.
Her yıl verdiği bütçe fazlası ile 10 Tempelhof yapabilir, Yap-İşlet-Devret demeden, yabancılara milyarlarca dolar borçlanmadan, kendi kaynakları ile...
Ama Almanya akıllı.
Bir havalimanının ve tabii pistlerinin önemini biliyor.
Belki bir daha o pistlere hiç gerek olmayacak, belki de bir an gelecek o pistler hayati önem kazanacak.
Almanya’da bilmiyor.
Ama şunu biliyor.
Onları yıkacak, ortadan kaldıracak kadar zengin değiller.
O yüzen kilometrekarelerce araziyi park yapsa da, pistleri koruyor.
Biliyor ki, o pistler kimsenin bir tarafına batmıyor.