Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet

Kavala Davası’nda Adalet’in canını yakan, inciten pek çok şey olduğu aşikar.

Kavala’dan ve temsil ettiği fikirlerden ve duruştan zerre hazzetmeyen pek çok kişi, Kavala’nın yargı sürecinin hukuksuz ve haksız olduğunu dile getirmekten çekinmiyor.

Hukuksuzluğun en açık kanıtlarından biri de, Kavala’ya Öcalan ile aynı cezayı veren hakimlerden birinin eski bir AK Parti üyesi ve AK Parti’den milletvekili adaylığına başvurmuş olması.

Eğer Türk yargısında, Türk Adaletinde “içtihad” diye bir şey var ise, eşitlik diye bir şey var ise, adalet diye bir şeyin zerresi kaldı ise bu zat hakimlik yapamaz.

Yapmamalı.

Niye mi?

Anlatayım.

Daha doğrusu göstereyim.

Pek çoğunuz Ömer Faruk Eminağaoğlu ismini bilirsiniz.

Bilmeyenler için kendisini tanıtayım.

Daha doğrusu AK Parti’ye yakın bir gazeteden kendisi ile ilgili bölümü alayım.

Akit gazetesi, Ömer Faruk Eminağaoğlu’nu şöyle tanıtıyor:

“Ömer Faruk Eminağaoğlu, 1967 yılında Artvin'de dünyaya geldi. 1988 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini tamamladı. Yurdun birçok yerinde ve Yargıtay'da yargıçlık ve Cumhuriyet savcılığı görevi yapmıştır. Ömer Faruk Eminağaoğlu, halen Ankara'da avukatlık yapmaktadır. 7 Haziran seçimlerinde CHP'den milletvekili aday adayı olmuştur. Milletvekili aday adaylığı nedeniyle yargıçlık görevi ve Yargıçlar Sendikası başkanlığından ayrılmıştır.

Kendi ilinde önseçim yapılmaması kararı alınması ve diğer yöntemlerle de aday gösterilmemesi nedeniyle milletvekili adayı olamamış, seçimler nedeniyle ayrıldığı için yargıçlık mesleğine geri dönememiştir.”

Seçimler nedeniyle ayrıldığı, aday adayı olduğu için “Yargıçlık mesleğine dönememiştir”.

Evet aynen öyle olmuştur.

YARSAV Başkanı Eminağaoğlu, milletvekili adayı olmak için başvurmuş, aday olamadığı halde adaylık başvurusu nedeniyle tarafsızlık vasfını yitirdiği için yargıçlık mesleğine geri dönememiştir.

Eminağaoğlu bu durumu “hak kaybı” iddiasıyla yargı konusu yapmış, konu en sonunda 2015/7352 sayılı başvurusu ile Türkiye’nin en üst mahkemesi olan Anayasa Mahkemesi’ne taşınmış ve Anayasa Mahkemesi 26.9.2019 tarihinde kararını vermiş ve açıklamış.

Yüce Mahkeme, Eminağaoğlu’nun hakimlik mesleğine geri dönememesi gerektiğini belirtmiş ve kararında “… Devlet, mahkemelerin ve hakimlerin bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkesini gerçekleştirmek için milletvekili adaylığı için mesleklerinden istifa eden hakimlerin görevlerine dönmelerini engelleyecek tedbirler öngörebilir.”

Yani Anayasa Mahkemesi’ne göre de, bir partiden milletvekili adayı olmak için istifa eden bir hakim, tarafsızlığını yitirdiği için görevine dönemez.

Çünkü artık tarafsız değildir.

Peki en yüksek yargının böyle bir kararı sadece CHP’den aday adayı olanlar için mi geçerlidir de, AK Parti’den aday adayı olan biri hakimliğe geri dönebilmiştir.

Böyle bir durumda Kavala Davası, daha başından, mahkeme heyetinin oluşumu aşamasından itibaren hukuka ve yasalara aykırıdır.

Sadece Kavala Davası değil, bu mahkemenin bu heyet ile aldığı tüm kararlar tartışmalıdır.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar