Suriyeli sığınmacılarla ilgili tepkilerin artması normal.
Çünkü gözü olan herkes görüyor ki, iktidar bu sığınmacıları Türk vatandaşlarından daha üstün tutuyor.
Türk vatandaşları vergi öderken onlar ödemiyor, Türk vatandaşları iş yeri açarken türlü bürokrasi ile uğraşırken onlar uğraşmıyor, Türk vatandaşları hastanede randevu alıp kuyruk beklerken onlar beklemiyor, Türk vatandaşları ilaçlara katkı payı öderken onlar ödemiyor, suç işleyen Türk vatandaşına işlem yapılırken, suça karışan Suriyelilere olay ayyuka çıkmadıkça dokunulmuyor.
Ve tüm bunlar “Ama onların memleketinde savaş var, ne yapsınlar” tezi altında normalleştirilmeye, makulleştirilmeye çalışılıyor.
Bu makulleştirme çabasına karşı öne çıkan tepki ise “Ülkesinde savaş olan, canı tehlikede olan bayramlarda, tatillerde ülkesine gidip 15 gün tatil yapıp geri dönebilir mi, çocuk mu kandırıyorsunuz” oluyor.
Sonunda Türkiye’yi idare eden iktidar bu tepkileri duydu.
Ve tabii genelde yaptıkları gibi “Alınabilecek en hatalı önlemi” aldı.
Sınırı kapadı.
Evet, sınırı kapadı.
Ama zannettiğiniz gibi gelenlere değil, gidenlere.
Şaka değil.
İktidarımızın giden ve ülkesinde tatil yapıp dönen Suriyelilerin tepki çekmesi üzerine gelmelerini değil, gitmelerini engelleme kararı aldı.
“Gitmezler ise geri gelip milleti kızdırmazlar” şeklindeki bir mantıkla Suriyelilerin ülkelerine gitmelerine yasak koyuldu.
Oysa bu yapılabilecek en yanlış şey.
UNHCR bu kişilerin ülkelerine gidiyor olmalarının, bir gün olası bir geri dönüşe açık kapı bırakmak olduğunu ve bunu engellememek gerektiğini bilime ve tecrübeye dayalı olarak söylüyor ama Türkiye’yi yönetenler tam tersini yapıyor.
Ve milletin talebinin de tam tersine dönüşü engelleyeceğine, gidişi engelliyor.
Bu saçma sapan kararın tek bir gerekçesi olabilir.
Suriyelilerin ülkelerine dönmesi istenmiyor.
İktidarımız Suriyelileri seviyor, Türkiye’nin Suriyeleşmesinden, Araplaşmasından çok memnun.
Anlaşılan 3 hatta 4 çocuk talimatı yerine getirilmeyince oluşan açığı Suriyelilerle kapatmayı planlıyorlar.
Şimdi başka işlere ağırlık verse de eski ve iyi bir reklamcıdır.
Özellikle de, C sosyo ekonomik segmentindeki tüketicilere yönelik reklamlarda Ali Taran’la birlikte iki dahi reklamcıdan biridir.
Bu Hulusi Derici, önceki gün sosyal medyada İstanbul’daki bir grup yön tabelasını paylaştı.
Tabelalarda Türkçe ve Arapça yönlendirmeler beraber kullanılmıştı.
Ve Derici altına şöyle yazdı:
“Almanya’da da 4 milyon Türk yaşıyor ama tabelalarında tek kelime Türkçe göremezseniz. Bu ne be, memleket arabistan’a döndü”
Arabistan’ı da özellikle küçük harfle yazmış olmalı.
Siyasete falan pek bulaşmayan Hulusi Derici bile bunu yüksek sesle haykıracak hale geldiyse gerisini siz düşünün.
Tabii Hulusi Derici’nin C sos ekonomik grubunun yani AK Parti seçmeninin ağırlık merkezini oluşturan sosyo ekonomik grubun hislerini en iyi anlayanlardan biri olduğunu da unutmayın.
Ama şunu da bilin.
Bu Arapçalaştırma öyle masum bir Arap turistlere ve sığınmacılara yardımcı olalım Arapçalaştırması değil.
Garo Paylan isimli milletvekili, TBMM’ye Ermeni soykırımının tanınması için bir önerge verdi.
TBMM de bu önergeyi hadsiz vekile iade etti.
Paylan’ın yaptığının kabul edilebilir bir yanı yok.
Çatısı altında bulunduğu TBMM’nin T’sinin Türkiye olduğunu unutmuşa benziyor Paylan.
Ancak bu önergenin bugün verilmesi de tesadüf değil.
Paylan bu hadsizliği yapmak için uygun zaman olduğunu düşünmüş belli ki!
Acaba haksız mı!
Türkiye’de Türklerin ve Türklerin geçmişi kötülenirse...
Kendi geçmişiniz, kendiniz tarafından sürekli karalanırsa...
Dersim’de katliam yapıldı diye sürekli tekrarlanırsa…
İngiliz ajanlarınca başlatıldığı bilinen Şeyh Sait isyanını haklı gösterilmek istenirse…
Kuruluş aşamasındaki Cumhuriyet'i yıkmaya yönelik dış destekli isyanlara devletin gösterdiği tepkiyi, hesaplaşılmaya çalışılan Cumhuriyet’i kriminal ilan etmek için kullanılırsa…
Büyük zorlukların üzerinden gelmiş bir kurucu iradeye gereksiz karşıtlığını makul göstermek için sürekli olarak geçmiş kötülenirse...
Sonunda birisi kalkar Meclis’e “Türkler Ermenilere soykırım uyguladı” dedirtecek bir önerge verme hadsizliğinde bulunur.
Anlayacağınız hadsizliği yapan Garo Paylan’dır ama başlatan değildir.
Anladığım kadarı ile Diyanet İşleri Başkanlığı ile bir diğer kamu kurumu olan TÜİK arasında bir uyuşmazlık, bir çekişme var.
Ve yine anladığım kadarı ile Hazine Bakanlığı’nın verilerine Diyanet İşleri Başkanlığı da inanmıyor.
Niye mi!
Çünkü Diyanet İşleri Başkanlığı bu yılki umre ziyareti ücretlerine yüzde 150 zam yaptı.
Aslına bakarsanız “Umre ziyaretine yüzde 150 zam” yapıldı demek çok anlamlı değil.
Çünkü 2 yıl boyunca salgın nedeniyle umre ziyareti yapılamadığı için sadece orana bağlı bir artış yeterli veri sağlamayabilir.
Aslında meseleye karşılaştırmalı bakmak lazım.
Veri de muhalif bir gazeteden değil, iktidara yakın Yeni Akit gazetesinden, gazetenin “Umre fiyatını duyanlar gözlerine inanamadı” başlığı ile verdiği haberinden.
Buna göre 2022 yılının Mayıs ayında umreye gidecek olanlar 2 kişilik oda için kişi başı 19 bin 564 TL ödeyecekler.
Son olarak umre yapılan 2019 yılında aynı ücret 7500 TL imiş.
2019 yılında asgari ücret 2 bin 500 TL iken umre ziyaretinin bedeli 3 asgari ücrete denk geliyormuş.
Bugün ise asgari ücret 4 bin 253 lira ve Umre ziyareti 4,6 asgari ücrete denk geliyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı ekonomik durumu, tüm kamu kuruluşlarından daha iyi bir biçimde ortaya koymuş oldu.
Yine de yüzde 190 oranında artan kamu şirketlerinin huzur hakkı ücretlerine oranla insaflı davranmışlar.
Fransa’da mevcut Cumhurbaşkanı Macron, “ehveni şer” kabilinden yeniden Cumhurbaşkanı seçildi.
Fransız basını haberi "Victoire sans gloire" yani "Onurlu olmayan bir zafer" diye manşet yapıyor.
Hadi daha pozitif düşünelim, "Buruk bir zafer" diyorlar.
Doğru mu?
Bence doğru.
Irkçı partiyi babasından miras alan Marine Le Pen yükselişini sürdürdü.
Geçen seçime oranla oylarını 13 puan arttırdı.
Bu artı sürer ve Fransız siyaseti Macron gibi toplumda pek de kabul görmeyen ve kerhen desteklenenler dışında bir siyasetçi çıkaramazsa, Le Pen’in yükselişi bir iki seçim sonra zafere dönüşebilir.
Torun Le Pen için ise umut hayli yüksek.
Vahim ve Fransa için ayıp olan aydınlanmanın beşiği, Voltaire’in, Descartes’ın, Rousseau’nun, Montesquieu’nün ülkesinde Jean Marine Le Pen’in temsil ettiği fikirlerin 13 milyon 300 bin oy almasıdır.
Burukluğun nedeni, zaferin onursuz olmasının sebebi budur.
Fransa'da gönüllü ya da gönülsüz 13 milyon küsur ırkçılıktan dertlenmeyen kişi var demektir.
Yükselen siyasal İslamcılık, karşıtlığını da aynı hızla yükseltmektedir.
Din siyasete sokuldukça, din siyasete sokulacaktır.
Haberturk.com ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Haberturk.com yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Haberturk.com yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Haberturk.com bunlardan sorumlu tutulamaz.
Haberturk.com yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.
BU EKRANI KAPATMAK İÇİN TIKLAYIN!
2022-04-25 14:17:03Fransa kendi sömürüsü olanlara dahi ırkçılık yapıyor biz sığınmacıların tepemize oturmasına sessiz kalıyoruz. herşeyi Batındanmı öğrenipte yapacağız. Bugünün ve yarının en önemli sorunu sığınmacılar. Ben Zafer partili değilim ama milli sorunu çözecek tek bir parti varsada O partiye destek olurum
Değerli Haberturk.com okurları.
Haberturk.com ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Haberturk.com yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Haberturk.com yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Haberturk.com bunlardan sorumlu tutulamaz.
Haberturk.com yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.
BU EKRANI KAPATMAK İÇİN TIKLAYIN!