Özal'ı kim engelleyebilmişti!
Sevgili Orhan Uğuroğlu, geçen hafta kendisine sorduğum “Erdoğan 3. dönem aday olursa, ki partisi olacağını söylüyor, kim engelleyebilir” şeklindeki soruya dün bir yanıt verdi.
Beni, Mehmet Tezkan’ı, Deniz Zeyrek ve İsmail Küçükkaya’yı işaret ederek, “Anayasa’yı yok mu sayıyorsunuz” diyerek bize “dostane” bir ayar vermek istedi.
Diğer arkadaşları bilmem ama benim Anayasa’yı yok saymak gibi ne bir düşüncem ne bir iddiam ne de böyle bir yetkim var.
Anayasa’yı yok saymak benim gibi sıradan gazetecilere değil, güçlü siyasetçilere mahsus bir haslet.
Hatta kimilerine göre Türkiye’yi dönüştüren büyük siyasetçi, kimilerine göre ise “Benim memurum işini bilir” cümlesindeki yaklaşımı Türkiye’nin siyasi ve bürokratik ahlak erozyonunun kurumsallaştırıcısı, bana göre ise her ikisi birden olan Turgut Özal "Bir kere delmekle bir şey olmaz” diyerek Anayasa’yı paçavraya çeviren siyasetçi neslinin öncülerindendir.
Yani anlayacağınız Orhan Bey, ben Anayasa’yı delmeye kalkarsam yargılanırım, muhtemelen mahkum olurum, güçlü bir siyasetçi gücünün zirvesinde iken delerse hiçbir şey olmaz.
Fransızların "Bir kereden bir şey olmaz” diye çevirebileceğimiz meşhur bir lafı vardır.
Ama Anayasaları bir kere delmekle çok şey olur.
Herkes bir kere delince, sonunda Anayasa “folloş” olur.
Ve benimki bir yargı, bir hüküm, bir dilek, bir öneri değildir.
Benimki size ve herkese sorulmuş bir sorudur.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Aday olmak istiyorum" derse, tartışmasız bir lider olarak yönettiği partisi onu Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterirse, kim ona “Hayır olamazsın” diyecektir?
Benim merak ettiğim budur.
Hatta bunun ötesinde de merak ettiğim, yanıtını veremediğim sorular var ama…
Durduk yerde aranmayayım.