Muhteşem vurdumduymazlık
Söyleyeceklerime kızanlar olabilir ama kimse kusura bakmasın, söyleyeceğim.
Biliniz ki, bu ülkenin başına her türlü felaket gelebilir.
Dilimin söylemeye varmayacağı, parmaklarımın yazmaya cesaret edemeyeceği her türlü felaket.
Doğal felaketlerden söz etmiyorum.
Kendi başımıza açabileceğimiz kötülüklerden.
Bölünmeden, toprak kaybetmeden, ülkenin bir bölümünü yitirmeden, iç kargaşadan ve daha birçok insan yapımı felaketten.
Hiçbir yere gitmeseler bile çocuklarımızın ve torunlarımızın bizim yaşadığımız gibi bir ülkede yaşama ihtimalinin giderek azaldığını, ne yazık ki, üzülerek görüyorum.
Niye biliyor musunuz!
Çünkü toplum olarak muhteşem bir vurdumduymazlığın içindeyiz.
Ülkenin tarımı bitmiş, tarım konuşan yok.
Ülke bir oraya bir buraya savruluyor, umursayan yok.
Dış kontrollü bir cemaatin darbe girişiminden zor kurtulmuş, onun boşluğunu başka cemaatlerin doldurmasından rahatsızlık duyan yok.
Darbeci cemaat yeniden etkinlik kurmaya başlamış, hop ne oluyor diyen yok.
Memlekette bütün kurumlar birer bir çökertilmiş, “Bu kurumlar bize lazım olur. Kurumları olmayan devlet olamaz” diye uyaran, uyaranı dinleyen yok.
Hadi bunlar çok somut şeyler değil yahu kafamıza açık açık vuranı, uyanın diye dürterek tehlikeyi göstereni umursayan yok.
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş “Yakında Suriyeliler çoğunluk olacak Hatay’ı kaybedeceğiz” dedi.
Herhangi biri değil, belediye başkanı, tüm verilere sahip olan adam.
Ülke bölünecek, vatan parçası elden gidecek dedi.
İma etmedi. Açık açık söyledi.
Kimse tınmadı yahu!
Kimsenin umuru olmadı.
Lütfü Savaş çıkıp “Galatasaray küme düşecek” deseydi kıyamet kopardı.
“Fenerbahçe şike yapmış olabilir” deseydi bir hafta gündemden düşmezdi.
“Beşiktaş beceriksiz yönetimlerin elinde oyuncak oldu” diye uyarmaya kalkışsaydı yedi sülalesine söverler, bir hafta TT yaparlardı.
“Bu yıl siyaset Trabzonspor’u kolluyor” dese idi bırakın sokağı, Meclis’te gündem olurdu.
Ama o “Birkaç seneye Hatay elden gider. Bu Suriyeli göçmen işi bu ülkeyi bitiriyor” dedi.
Kimse tınmadı bile.
Ne sokakta, ne siyasette umursayan olmadı.
Ekmek zammı kadar dertlendirmedi milleti, ülkenin bölünme riski.
Biliyorum yarın da umursamayacaklar, umursamayacaksınız.
Belki bir iki zevzek çıkacak “Keh keh keh, Ukraynalı kadın göçmenler çoğunluk olsaydı sesin çıkmazdı” esprisi yapacak.
Konu kapanacak.
Bu yüzden diyorum ki, bu ülkenin başına her türlü felaket gelecektir.
Hiç kimse de “müstahak” değiliz demesin.