Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet

Rusya-Ukrayna savaşı ile ilgili olarak her şey konuşuluyor maşallah.

Televizyonlarda bol bol taktik verildiğini görüyorum.

Emekli olduğuna pişman askerler, ekranlarda kurmaycılık oynuyor.

Zararı yok, oynasınlar.

Millet de bayılıyor zaten.

Daha önce tarımın adını ağzına almamış kesimler, tarımdan söz eden olmuş. Buğdaydan falan söz ediyorlar.

“Dışarda ucuzsa üretmeye ne gerek var" diyenler şimdi birdenbire üretimin önemini kavramış görünüyorlar.

Faydası var, öğrensinler.

Ama bir şeyden kimse söz etmiyor.

Turizmden.

Türkiye’nin bana göre en büyük ve derinlikli sektörü olan turizm, iki yıldır pandemi nedeniyle sıkıntılı günler yaşadı.

2020 hemen hemen kayıp bir seneydi.

Turizm gelirleri yüzde 60’ın üzerinde geriledi.

1990 Körfez krizinden bu yana “darbeye mukavemetli” olarak kendini geliştiren sektör dayandı.

2021 yine salgın yılıydı ama yine de bir yıl önceye göre iyiydi ama yaraları saracak gibi de geçmedi, sadece nefes almayı sürdürmesini sağladı sektörün.

Ve tüm umutlar 2022 yazına ertelenmişti.

Bu yılın en iyi yıl olması bekleniyordu.

Özellikle de Rusya ve Ukrayna’dan büyük beklentiler vardı.

Akdeniz bölgesinde bu iki ülkeden gelecek misafirlerin oranının yüzde 40’a yakın olacağı tahmin ediliyordu.

Ancak tüm planlar bir gecede alt üst oldu.

Önce Rus ve Ukraynalı tur operatörlerinin ödeme planları değişmeye başladı.

Ardından yeni rezervasyonlar durdu.

Sonra da iptaller başladı.

Kaş’tan başlayıp, Antalya, Alanya hattında otellerde ve tüm tesislerde ciddi panik havası var.

Haklı bir panik çünkü ciddi bir belirsizlik ve olumsuzluğa dönen bir hava var.

Ve meseleye karşı tam bir ilgisizlik.

Şu ana kadar yapılmış ne resmi bir açıklama var ne de konuşularak oluşturulmaya çalışılan bir sektöre destek planı.

Bu yüzden de bazı tesisler önlerini göremediği için açsak mı, açmasak mı kararsızlığı içinde.

Açık olanlar veya açmayı planlayanlar ise personel alsak mı almasak mı, kadroyu korusak mı korumasak mı diye düşünüyor kara kara.

Koskoca bir sektör belirsizliğin kucağında.

Oysa akılcı adımlarla savaş ortamını fırsata çevirmek mümkün.

Hiçbir yere alınmayan ve Avrupa’da nefret objesine dönüştürülen Rus turistlere tek seçenek olarak Türkiye’yi sunmak, turist sayısında düşüş değil artı yaratmak kolay olmasa da imkansız değil.

Keza ambargo ve yasaklar nedeniyle Rus turistler ve tur operatörleri ile ruble ile anlaşma yapmak ve bunu rubleleri çok yüksek olan Rusya ile ticarette kullanmak böylelikle olanak sağlamak, Rusya ile sabitlenmiş ruble değeri üzerinden anlaşarak turizmcinin rublesini Hazine marifetiyle garanti altına almak da sadece devletin yapabileceği bir uygulama.

Bunların yanı sıra bu sektöre yönelik olarak kredi erteleme veya faiz üstlenme gibi uygulamalar da düşünülmeli.

Ve tüm bunlar bir an önce yapılmalı.

Unutulmamalı ki, turizm bu ülkenin kurtarıcısı.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar