İyi ki o beğenmediğiniz Montreux varmış değil mi!
Ukrayna-Rusya gerginliğini körükleyen ABD yönetiminin aslında tek bir hedefi vardı.
Kuzey Akım 2 doğalgaz boru hattını engellemek.
Ne Ukrayna halkının durumu ve geleceği umurlarında ne de başka bir şey.
Onların derdi Rusya’nın Avrupa ile ilişkilerini ilerletmesini engellemek, Rusya’nın güç alanını kırmak.
ABD için Almanya’nın Kuzey Akım projesinin bittiğini açıklaması bu krizden ABD’nin en önemli beklentisini karşılaması anlamına geliyordu.
ABD Başkanı Biden’in açıklaması da zaten bunu gösteriyordu.
Alttan alan, işi büyütmeye gayret eden “tırsık” bir açıklama.
Görüntü olarak da ABD açısından moral bozucu bir hali vardı Biden’in.
Ve Rusya’nın lideri zafiyeti hemen hissetti.
Anladı ki, rakibi ters ayakta yakalamıştı.
Hemen el yükseltti.
Sınırlı da olsa bir askeri harekat başlattı.
Gerilimi tırmandırdı.
Çünkü gördü ki, karşı taraf boş.
Karşı tarafın eli kolu bağlı.
Bu iş nereye evrilir?
Şimdilik bu işin kazananları belli.
ABD kazançlı. Kuzey akım projesi durdu.
İngiltere kazandı, Brexit sonrası AB yeni bir sorunla karşı karşıya ve İngiltere bu sorunun tamamen dışında, eli güçlü.
Kaybeden Almanya, doğalgazda yüzde 50’nin üzerinde bağımlı olduğu ülke ile içinde bulunduğu bloğun arasındaki gerilimden etkilenmemesi imkansız gibi.
Kaybeden Türkiye, arabuluculuk iddiası boş çıktığı gibi, bölgede partnerlik yaptığı iki ülke arasındaki kavga Türkiye’yi derinden etkileyecek.
Aşağı tükürse sakal, yukarı tükürse bıyık durumunda. Bu durumu farklı konularda idare etmeyi başardı ama konuların sayısı giderek artıyor.
Aynen Suriye’de olduğu gibi bu işte en fazla kaybeden olabilir.
Bu meselede taraf olmamak için tek tutunacağımız dal bu ülkeyi kuran “büyük insanların” bize bıraktığı Montreux Anlaşması.
Bu sayede pozisyonumu korumayı başaracağız.
Ve iyi ki, Kanal İstanbul gibi bir şeyi yaparak Montreux Anlaşması'nı bypass etmemiz talebiyle karşımıza geleceklerin eline koz verememişiz.
Ve tabii kaybeden Ukrayna.
ABD’ye fazla güvenmenin cezasını çekiyor.
Buradan da ders çıkarması gerekenler hayli fazla.
ABD’ye güvenerek bölgesel gerçeklerden kopanların bölgedeki yaşamı kolaylaşmıyor.
Güneyimizdeki bazı oluşumlar, zannederim bunu görmüşlerdir.