Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet

16 yaşında bir çocuk öldürüldü.

Olay baştan sona korku filmi.

Hepiniz biliyorsunuz hikayeyi. Üç aşağı beş yukarı.

Bildiğimiz, anlatılan kadarıyla 15 yaşında kaçırılıyor.

Kendisini kaçıran kişi ile internette tanıştığı iddiası da var, emin değiliz.

Aile şikayet edince, kaçıran kişi yakalanıyor.

Çocuğun cinsel istismarı, çocuğun kaçırılması ve özgürlüğünden alıkonulması suçlarından tutuklanıyor.

Sonra ailenin şikayetinden vazgeçmesi üzerine serbest bırakılıyor.

Çocuk ile kaçıran kişi nişanlanıyor.

Bir süre sonra kız nişanı bozuyor.

Kaçıran kişi deliriyor.

Tehditlere başlıyor.

Kız devlet tarafından koruma altına alınıyor.

Ancak bir süre sonra aile hasta babaannesine bakması için koruma altında tutulduğu sığınma evinden çıkarılmasını talep ediyor.

Çocuk babaannesinin evinde iken, eski nişanlı evi basıyor ve 16 yaşındaki çocuğu boğazını keserek öldürüyor.

Hadi anlatın bakayım bana kim suçlu?

Tamam psikopat katil suçlu da.

Başka kim ya da kimler suçlu?

Aile mi!

Evlilik halinde tecavüzcüyü suçtan arındıran yasa mı?

O yasayı çıkartan kafa mı?

Ailelerin tehdit ve baskı altında şikayetten vazgeçmek zorunda kalacağını öngörmeyen yasa koyucu mu?

Ve şimdi devleti yönetenlerden açıklama üstüne açıklama.

Takipçisi olacağız.

Güldürmeyin beni.

Takipçisi olsanız ne olur, kaç yazar!

De ki, çok acayip takipçisi oldunuz katile müebbet verdiler.

Olacağı ne?

Katil üç yıl, bilemedin beş yıl sonra serbest.

Yalan mı!

Değil tabii ki.

Elimizde örnek var.

En sonuncusunu dün yazdım.

Belçika’da 4 kadını öldürmüş bir başka manyak.

Orada yargılanmış.

Orası hukuk devleti olduğu için, iktidarı takipçi olmasına gerek kalmadan müebbete mahkum olmuş.

Sonra cezasını ülkesinde çeksin diye Türkiye’ye iade edilmiş.

İnfaz yasasından yararlanmış.

3 yıl sonra serbest kalmış.

Olmuş mu!

Olmuş.

Yani bu çocuğun katili de devlet çok iyi takip etse, müebbete, mahkemeye takım elbise ile gelse 25 yıla, çocuk onu erkekliği ile alay edip, terk ettiği için ağır tahrikten 15 yıla, ellerini önünde birleştirip boynunu bükerek ifade verdiği için iyi halden 10 yıla mahkum olur.

16 yaşında öldürülen genç kızın 20. yaş günü gelmeden serbest kalmış ve öldüreceği yeni çocukların peşine düşmüş olur.

Biz ise meseleyi çoktan unutmuş oluruz.

Sonra katili Didem veya Müge’nin programında görür “Yahu biz bu herifi bir yerden hatırlıyoruz” der hafızası iyi olanlarımız.

Ha bu arada öldürülen çocuğun adı Sıla.

Ama fark etmez.

Yarın da Ayşe olur, Fatma, olur, Merve olur.

Bu topraklarda kız çocuklarının ismi önemli değil ki!

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar