GİRİŞ YAP ÜYE OL Kapat
Şifremi unuttum
+ =
Kapat

ŞİFREMİ UNUTTUM

Şifrenizi sıfırlamak için oturum açarken kullandığınız e-posta adresinizi giriniz

Kapat

Habertürk
  • Üye Girişi
  • Bilgilerim
  • Son Dakika
  • Yazarlar
  • Gündem
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Spor
  • Magazin
  • Sağlık
  • Soru Bankası
  • Gastro Click Here!
  • Yaşam
  • HT Hayat
  • Eğitim
  • Çocuk
  • Teknoloji
  • Kültür Sanat
  • Röportajlar
  • Kısayol
  • Grafik Haber
  • Video
  • Galeri
  • Bulmaca
  • Akıl Oyunları
  • Yerel Haberler
  • Servisler
    • Nöbetçi Eczaneler
    • Hava Durumu
    • Yol Durumu
    • Astroloji
    • Seçim Sonuçları
    • Namaz Vakitleri
    • Yemek Tarifleri
    • Canlı Yayın
    • Tv Rehberi
  • Portallar
    • Yeni Medya
    • HT Kulüp
    • Kadın
  • Hafta Sonu
  • 7x24
    • Yavuz Barlas
  • Vefat
  • Künye
  • Kullanım Koşulları
  • Gizlilik ve KVK Politikası
  • Çerez Politikası
  • Aydınlatma Metni
Whatsapp Hattı 0536 266 79 69
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
  • Habertürk Android Uygulaması
  • Habertürk iPhone Uygulaması
  • Habertürk Huawei Uygulaması
    Fatih Altaylı
    Fatih Altaylı 13.01.2022 - 10:45 | Güncelleme: 13.01.2022 - 12:02 Tüm Yazıları » Otomobil Yazıları » Spor Yazıları »
    • Haber Linkini Kopyala
    Gençler deist olmasın da ne olsun!
    0:00 / 0:00
    Gençler deist olmasın da ne olsun!

    İki tarikat yurdunda iki ölüm.

    Başka tarikat yurtlarında olan türlü rezalet.

    Tacizler, tecavüzler, ölümler.

    Bunlarla ilgili soruşturmaların TBMM’de engellenmesi.

    Bu engellemelerin kutlanması.

    Ve tabii iktidar tarafının tüm bu yaşananlar karşısındaki sessizliği.

    Konuşanların da durumu “normalleştirme” çabası.

    Bir milletvekilinin hiç sıkılmadan, “Ne var canım herkes intihar edebilir” diyerek hiç üzerine elzem değilken olayı savunması.

    Şimdi soruyorum size, bu yaşananlar, böyle peş peşe biçimde din kisvesi altına saklanmamış bir vakfın, bir derneğin yurtlarında meydana gelseydi iktidarın yaklaşımı nasıl olurdu!

    Ne bileyim, bu intiharlar Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin bir yurdunda, bu tacizler iktidara ait olmayan bir belediyenin sağladığı barınma imkanlarında olsaydı bugün iktidar ne diyor olurdu!

    Tüm yaşananları en yetkili ağızların ballandıra ballandıra anlattığını, televizyonlarda başka konuların konuşulmadığını, TBMM’de bu yurtlarla ilgili programlar, açık oturumlar düzenlendiğini, TBMM’de bu yurtları araştırmak için komisyonlar kurulduğunu, tüm bakanlıkların meseleyi ayrı ayrı araştırmak için bu yurtlara ve bu yurtları işletenlere müfettişler yolladığını görmez miydik!

    Kesinlikle görürdük.

    Ve çok da iyi olurdu.

    Alkışlardık desteklerdik.

    Şimdi aynısını istiyoruz zaten.

    Bu rezaletlerin üzerini örtmeyin.

    Araştırın, soruşturun.

    Biz de destekleyelim.

    Ama biliyorum ki, böyle bir şey yapmayacaksınız.

    Sonra da ağlaşacaksınız “Bu gençler niye deist oluyor, niye ateist oluyor” diye.

    Siz bu kafa ile giderseniz, o gençler sonunda satanist olacaklar.

    Çünkü sizin yutturduğunuz dindarlığın karşısında ne varsa onu olacaklardır.

    Gençler ahmak değil.

    Bilesiniz!

    13.01.2022 - 10:45 | Güncelleme: 13.01.2022 - 10:45
    • Haber Linkini Kopyala
    Tüm Terim karşıtları Terimci oldu
    0:00 / 0:00
    Tüm Terim karşıtları Terimci oldu

    Aslına bakarsanız bu konuya girmeye pek niyetim yoktu.

    Ama söz konusu olan Galatasaray olunca, okurlar da bana soruyor.

    “Ne oluyor, ne düşünüyorsun” diye.

    Galatasaray’daki yönetim krizleri, teknik direktörün gitmesi gibi meseleler peş peşe gelince sormaları da normal.

    Galatasaray’da Fatih Terim’in görevine son verilmesi ile başlayan tartışma aslında Türkiye’deki ve tabii Galatasaray’daki iki yüzlülüğün, sahtekarlığın, kumpasçılığın bir göstergesi.

    Düne kadar medyada ve Galatasaray mahfillerinde kime sorsan Galatasaray’daki en büyük sorun olarak Fatih Terim gösteriliyordu.

    Takıma doğru düzgün bir futbol oynatamadığı, Dursun Özbek yönetimi tarafından kurulmuş ve Tudor tarafından hazırlanmış bir kadro ile şampiyonluklar kazandığı ama sonrasında hem bu kadroyu dağıttığı hem de yerine doğru transferler yapamadığı hem de takıma hiçbir şey veremediği konusunda geniş bir konsensüs vardı.

    Üstelik de kendini yönetimler, başkan üzeri görmesi ayrı bir sorundu.

    Herkes ama herkes bunu konuşuyor, bunu söylüyordu.

    Sezona da kötü başlanmıştı ve iyiye doğru bir gidiş de yoktu.

    Takım her hafta bir önceki haftayı aratacak kadar kötü futbol oynuyor, ligin en güçsüz takımlarına sahasında puan kaybediyor, derbilerde yeniliyor, elinde kalan tek umut olan Türkiye Kupası’nda 1. Lig'den 2. Lig'e düşmek üzere olan bir takıma yenilip eleniyordu.

    Futbolda bu olabilirdi elbet ama tek kalan kupanda, Avrupa’ya gidebilmek için kalan son şansında sahaya yedeklerle çıkıp bunu becermek bir teknik direktörlük zaafiyeti idi.

    Herkes ama herkes Terim’le olmayacak gitmeli diyordu.

    Bu konuda beni arayanlara “Bence de gitmeli ama Başkan Elmas’ın işi zor. Şimdi yollarsa Mart’ta UEFA maçı var. Onu bekleyecektir yönetim” diyordum.

    Çünkü Terim’di bu.

    “Yollamasalar UEFA Kupası’nı bir kez daha alacaktım” diyebilirdi.

    Denizlispor’u eleyemeyen takımın B. Dortmund’u, Sevilla’yı, Barcelona’yı eleyip şampiyon olacağına taraftarı inandıracak bir kapasitesi vardı Terim’in.

    Ancak takım öyle kötüye gitti ki, neredeyse küme düşme potasına doğru bir yolculuk başlayınca Başkan Elmas dayanamadı ve Terim’e “Sportif AŞ’de yönetici ol. Teknik direktörlüğü bırak” dedi.

    Terim ise her zamanki Terim’di.

    Sanki kendisine doğrudan git denmiş gibi bir hava takındı ve yönetimi kendisine destek veren bir grup taraftar ile karşı karşıya bıraktı.

    Hadi buraya kadar her şey normal.

    Ama garip olan düne kadar “Terim gitmeli, Terim gitmeli, Terim gitmeli” diyenler, Terim’e ağzına geleni söyleyenler, camia içinde seçim döneminde Terim’i yollama sözü veren adayları destekleyenler Terim’i yolladığı için Burak Elmas’ı suçlamaya başladılar.

    Dünün Terim karşıtları, şimdi Terimci oldular.

    Burak Elmas büyük ihtimalle bu durumdan şaşkındır ama Galatasaray’ı ve Türk sporunu bu yolla öğreniyor.

    Burak Elmas’ın başka seçeneği var mıydı!

    Vardı elbet.

    Terim’le devam edebilir, takım küme düşmeye doğru gidebilirdi.

    Belki de gereken buydu ama Terim ona da hazırlıklıydı.

    “Benden gençleştirme operasyonu istendi” diyerek kendini savunuyordu zaten.

    Oysa o da büyük bir yalandı.

    Gençleştirme operasyonu dediği 23-24 yaşında futbolcular hepsi.

    Zannedersin ki, altyapıdan bedavaya alınmış 17-18 yaşında çocuklarla oynuyor ve adını gençleştirme operasyonu koymuş.

    Hayır 40 milyon avro harcanmış.

    Türkiye liginde az para değil.

    Denizlispor daha mı çok harcamış mesela!

    İyi olursa Terim yapıyor, kötü olursa yönetimin gençleştirme operasyonu nedeniyle.

    O zaman Avrupa Ligi’nde nasıl namağlup üst tura çıktın.

    Orada yaşlılar mı oynadı.

    Terim madem bu kadar Galatasaraylı idi, geleydi Sportif AŞ'ye biraz da almadan vereydi Galatasaray’a.

    Hadi şimdi gitsin Benfica’ya.

    Geçen hafta öyle haberler çıkıyordu medyamızda.

    “Eski öğrencisi Rui Costa Benfica’nın başkanı oldu ve Terim’i istiyor” diye.

    İşte Lizbon, işte arşın.

    Hadi…

    Başkan Burak Elmas’a gelirsek.

    Galatasaray Başkanı olmayı bu kadar isteyen iki kişi tanıdım hayatımda.

    Biri Özhan Canaydın, diğeri Burak Elmas.

    İkisi de Terim’le başladı, ikisi de kötü gitti.

    Ancak Burak Elmas’ın tek sorunu Terim değil.

    Yönetiminin 6. ayında yönetimi dağıldı.

    Tüm seçim döneminde en yakınında olan iki isim istifa etti.

    Seçimde “Beraber yürüyeceğiz” dediği teknik direktörle yolları ayrıldı.

    Ve biliyorum ki, yönetiminin kendisine güveni çok düşük seviyede.

    Ve Başkan da Galatasaray’da benim hiç sevmediğim bir kelimeyi kullanıyor ve “Ben” demeye başladı.

    Elmas, kısa sürede koltuğunun üç ayağını kaybetti.

    Bu durumda yapması gereken tek şey, Mali Genel Kurul’un hemen ardından bir seçime gitmesi.

    Bunu da şimdiden ilan etmesi.

    Aksi takdirde Mali Genel Kurul’u da riske atar.

    Bir abisi olarak benden söylemesi.

    13.01.2022 - 10:45 | Güncelleme: 13.01.2022 - 10:45
    • Haber Linkini Kopyala
    NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
    0:00 / 0:00
    NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

    Bu kadar hızlı dönmek Mevlevi dervişlerine mahsus kaldığı zaman.

    DİĞER YAZILARI
    • Anlamışsınız ama tamamen yanlış anlamışsınız 25 Nisan 2022 Pazartesi
    • Ormanlar ve kasdı mahsus 23 Nisan 2022 Cumartesi
    • Kemal Bey'in elektriğini kim kesti! 22 Nisan 2022 Cuma
    • G23 21 Nisan 2022 Perşembe
    • AK Parti'den önce havalimanı ve uçak varmış 20 Nisan 2022 Çarşamba
    • Öcalan'la Perinçek yine buluştu 19 Nisan 2022 Salı
    Tüm Yazıları »

    Değerli Haberturk.com okurları.

    Haberturk.com ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.

    Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Haberturk.com yorum sayfalarında yer almayacaktır.

    Ayrıca Haberturk.com yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.

    Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılamaz.

    Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Haberturk.com bunlardan sorumlu tutulamaz.

    Haberturk.com yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.

    Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.

    BU EKRANI KAPATMAK İÇİN TIKLAYIN!
    SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ! (0)
    * Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
    • ŞENCAN 2022-01-13 15:49:26 GALATASARAY IN ANA HEDEFİ HERZAMAN AVRUPAOLMALI.
      0 0