Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Spor yazmaktan uzak durmak istiyorum ama bazen duramıyorum.

        Bu da o bazenlerden biri olacak kusura bakmayın.

        Konu elbette Galatasaray.

        Taraftarı olduğum ve geçmişte yöneticiliğini de yaptığım kulüp tarihi başarısızlıklarından birini yaşıyor.

        Şu an ligde zirveden çok düşme hattına yakın ve şans eseri kazandığı bir iki maç olmasa şu an ligin dibinde olacaktı.

        Taraftar Avrupa Ligi’nde bir üst tura geçmenin başarısı ile şimdilik avunuyorsa da, Mart ayı itibarıyla büyük olasılıkla o avuntudan da olacak.

        Çünkü aslında orada da öyle aman aman bir futbol oynandığı yok.

        Koskoca takımın sezon başından bu yana Marsilya maçı dışında adam gibi futbol oynadığı tek bir maç bile yok.

        Ama işin doğrusu koskoca takım yıllardır doğru düzgün futbol oynamıyor.

        Ve takımın başında “İmparator” Fatih Terim var.

        Başında olduğu takım yılladır futbol adına ortaya hiçbir şey koymamış, sürekli hatalı oyuncu tercihleri yapmış, eline gelen yıldızları köreltmiş, köreltemediklerini takımdan uzaklaştırmış bir İmparator.

        Mısır’dan aslan gibi gelen Mustafa Muhammed’i birkaç ay içinde çöpe çeviren, geri gittiği İspanya ilginde golleri sıralayan Falcao’yu Türkiye’de rezil eden, takımdan yolladığı oyuncular gittikleri yerde yıldız olurken, takımda tuttuğu yıldızları yok eden, kendi almadığı milli oyuncuyu oynatmazken, kendi aldığı kötü oyuncuları her hafta sahaya süren, futbolcu olmadığı belli adamlarla her hafta takımı yakan, orta sahaya tecrübeli ve kaliteli bir oyuncu gerektiğini göremeyip, aynen Canaydın döneminde olduğu gibi boşuna para saçtıran ve futbol adına yıllardır ortaya hiçbir şey koyamayan bir sözde İmparator.

        REKLAM

        Tamam hakemler kötü ve Galatasaray’a düşman bir Federasyon var. Eyvallah.

        Ama bir de bak bakalım sen ne yapıyorsun, sen ne oynuyorsun.

        Yıllardır ne oynadın.

        Başın çok sıkışınca da bir bahane ile kendini attır, ağır bir ceza al ve Federasyonu suçla.

        Evet Federasyon sana ceza vermek için fırsat kolluyor ama sen de onlara bu fırsatı verme.

        Galatasaray’ın başında olduğu müddetçe neredeyse bir tam sezonu cezalı olarak saha dışında geçir.

        Aynı şeyi futbolcu yapınca ağır bir ceza alsın sen kahraman ol.

        Galatasaray Başkanı kardeşim Burak Elmas.

        Artık Terim’i onurlu bir şekilde kenara alma zamanı geldi.

        Mart'ta Avrupa'dan da elensin diye bekleme.

        Bu futbol ile Mart'tan sonrası yok.

        Konuş kendisi ile.

        Her halde Galatasaray’dan tazminat isteyecek hali yoktur bu saatten sonra.

        Bıraksın.

        Kenara çekilsin.

        Sportif AŞ yönetimine girsin.

        Sen de yeni bir dönemi başlat.

        Belki başarılı olursun belki olamazsın.

        Ama en azından kendi başarın veya kendi başarısızlığın olur.

        Hiç değilse boğulacaksan kendi yaptığında boğulursun, Terim’inkinde değil.

        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00
        Yazı Boyutu

        Bekle gör

        Bekle gör
        0:00 / 0:00

        Doların hızlı düşüşüne bakılırsa döviz ve altın cinsinden mevduatlarda hızlı bir azalma, TL cinsinden mevduatlarda hızlı bir artış olması gerekiyor.

        Eğer bu gerçekleşiyorsa yapılan iş en azından bir süre, yani gerçek anlamda ekonomik önlemler alınıncaya kadar işe yarayacak demektir.

        Şimdilik döviz ve altın cinsi mevduatların ne kadar azaldığını ve TL Mevduatların ne kadar arttığını bilmiyoruz.

        Net sayıları önümüzdeki hafta görebiliriz.

        Zaten düzenlemenin amacı bunu sağlamaktı.

        En azından biz öyle olduğunu düşündük.

        Aksi takdirde kurların böyle hızlı bir biçimde düşmesi sadece ve sadece Türkiye’deki yabancı ve yabancı görünümlü yatırımcılara yarar.

        Ellerinde kalan son Türk varlıklarını satıp, paralarını düşük kurdan dolar ya da Euro’ya çevirip kaçmalarına.

        Hepsi doğru olur mu!

        Hepsi doğru olur mu!
        0:00 / 0:00

        İktidarın yaptığı her şeyin nedenini anlıyorum da, iktidar destekçilerinin tavırlarını anlamakta zorlanıyorum.

        İktidar diyor ki, “Bir ülkenin parasının gücü o ülkenin gücüdür. Bir ülkenin itibarı o ülkenin itibarıdır. Bu yüzden güçlü TL istiyoruz.”

        Destekçiler alkışlıyor. Bir dolar 1 TL sloganları yükseliyor. Bunu sağlayan liderlik övülüyor.

        Aradan çok uzun olmayan bir zaman geçiyor aynı iktidar bu sefer diyor ki, “Güçlü TL bize darbe vurdu. İthalata dayalı bir ülke haline geldik. Bu yüzden İhracatı arttırmak için kurları serbest düşüşe bıraktık. Bu yolla ülkeyi ekonomiyi kurtaracağız. İhracat artacak. Cari açık azalacak”

        Destekçiler yine alkışlıyor. “İşte akıllı yönetim budur. Kahrolsun güçlü TL isteyenler” diyor. Bu durumu eleştirenlere hakaretler, tehditler savruluyor. Paranın bu denli güçsüzleşmesi yanlış diyenler vatan haini ilan ediliyor.

        Aradan zaman bile geçmiyor. Birkaç gün içinde aynı iktidar bu kez zayıflayan TL’yi güçlendirmek için eski Türkiye’de denenmiş bir önlemi devreye sokuyor. TL eskisi kadar güçlenmese de en azından kayıplarının bir bölümünü telafi ediyor.

        Aynı kitle bir kez daha “Helal olsun. Güçlü iktidar güçlü TL” sloganları atmaya başlıyor, sloganla yetinmiyor, sokaklara dökülüp halay çekiyor.

        Para güçlenirken de iktidar doğru yapıyor güçsüzleşirken de.

        Üstelik bu her şey için geçerli.

        Komşularla dost olurken de doğru yapılıyor, aynı dostlarla ertesi gün kavga edilirken de.

        Papaz tutulurken de, serbest bırakılırken de…

        AB’ye girerken de, girmezken de…

        Daha aklınıza hangi konu gelirse.

        Oysa mantık olarak bu yapılanların hepsinin birden doğru olma ihtimali yok.

        Ya biri doğru ya diğeri.

        Ama destekçiler hangisi yapılırsa onu doğru buluyor ve alkışlıyor, destekliyor.

        Böylesine bir destekçi grubu ile bir ülkeyi yönetmek çok keyifli olmalı.

        En azından yönetenler açısından.

        Vallahi bizim çocuklarımız 2 yaşından beri bizi bu kadar dinlemiyor.

        Aile içindeki kararlarımızı sorguluyor.

        Galiba hata bizde.

        NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

        NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
        0:00 / 0:00

        Öngörmek suç olmadığı zaman

        Diğer Yazılar