Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet

Yeni Milli Eğitim Bakanı çok net.

“Yüz yüze eğitim önceliğimiz” diye bir açıklama yaptı önce.

Sonra “Yüz yüze eğitim olmazsa olmaz” dedi.

Ardından yüz yüze eğitimin kesinlikle başlayacağını söyledi.

Nasıl olacağını net bir biçimde anlattı.

Kurallarını açıkladı.

Bakanlığa bağlı birimlerin yüz yüze eğitim için ihtiyaçlarını belirledi.

Bu ihtiyaçların giderildiğini açıkladı.

Son derece kararlı bir biçimde yüz yüze eğitimi başlattı.

Medeni ülkelerin salgının başından yapmaya çalıştığını Türkiye’de de gerçekleştirdi.

Bu yıl yüz yüze eğitim olacak.

Ve bu çok ama çok önemli.

Keşke Bakan Mahmut Özer bu dirayeti Bakan Yardımcılığı sırasında, eski Bakan’ı etkilemek için de gösterseymiş diyesi geliyor insanın.

Milli Eğitim Bakanı’nın bu kadar net ve okulların açılmasından yana tavrına karşılık hala “Okullar açılmalı” diye yaygara yapanlar niye bağırıyor anlamış değilim.

Okullar açıldı işte.

Buna karşın eğitimin bir diğer önemli ve yetkili kurumu YÖK’te ise Bakanlığın kararlı tutumunun esamisi yok.

Milli Eğitim Bakanı ne kadar net ise YÖK Başkanı bir o kadar flu.

YÖK Başkanı’nın geçen hafta Milli Eğitim Bakanı ile eşzamanlı yaptığı açıklamayı gördünüz herhalde.

Ne dediğini, ne yapmak istediğini, planının, programının ne olduğunu anlayan varsa lütfen beri gelsin ve bana da anlatsın.

Her işe karışan, üniversitelerdeki her meseleye maydanoz olan YÖK, böylesine önemli bir konuda sorumluluk almaktan, fikir beyan etmekten, kural koymaktan ve eğitimi sürdürme konusunda kararlı bir tavır sergilemekten son derece uzak.

YÖK Başkanı sadece mugalata yapıyor.

Elbette her üniversitenin, her ilin kendine göre sorunları, kendine özgü alması gereken önlemleri olabilir.

Ama bir genel çerçeve belirlemek de bu kadar zor olmasa gerek.

Bakanlık ne yapacağını gayet iyi biliyor, YÖK ise ne yapacağını bilmiyor.

Pandeminin ikinci yılında bile hala şaşkın, hala kararsız.

Ama Milli Eğitime demediğini bırakmayanlar YÖK’le ilgili tek kelime etmiyor, yazmıyor.

Herhalde üniversite öğrencileri dadı, bakıcı gerektirmediği ve evde olmaları ana babaları ilgilendiren bir durum olmadığı için kimsenin umurunda olmadığı için olsa gerek.

Oysa YÖK’ün üniversitelerde yüz yüze eğitim konusunda daha kararlı ve daha zorlayıcı bir tavır benimsemesi gerek.

Yoksa bu dönem eğitim görenleri ilerde hiçbir sektör üniversite mezunu saymayacak.

Ana babaların haberi olsun.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar