Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet

İlişkilerimizin epeydir limoni hatta neredeyse misket limonu tadında olduğu ve FETÖ’ye destek vermek başta olmak üzere başımıza gelen her türlü melanetle ilgili sürekli suçladığımız Birleşik Arap Emirlikleri’nin yeniden Türkiye’de yatırıma hazırlandığını büyük bir memnuniyetle öğrenmiş bulunuyoruz.

Herhalde artık FETÖ’yü desteklemekten vazgeçmiş, Türkiye’yi bölüp parçalama emellerinden caymış ve Suudilerle birlikte hareket etme alışkanlıklarından vazgeçmiş olmalılar.

Aksi takdirde kendileri ile “yeniden” iş yapmalarına izin vermez, Türkiye’de yatırım yapmalarına kapıları açmayı kabul etmezdik.

Yeniden vurgusunu ısrarla yapmamın nedeni ise şu.

Birleşik Arap Emirlikleri, daha önce de Türkiye’de yatırım yapma girişimlerinde bulundu.

İlk girişim hatırlayacaksınız Levent’teki İETT garajı ihalesiydi.

2007 yılında Dubai Şeyhi El Maktum, bu araziyi 705 milyon dolara, (O günkü kurla 980 milyon TL, bugünkü kurla 5 milyar 900 milyon TL) İBB’den ihale ile satın almıştı.

Ancak Danıştay bu arazideki “ayrıcalıklı imar planını” iptal edince Şeyh Maktum satın almadan vazgeçmiş ve kendisine teminatı bile geri verilmişti.

Birleşik Arap Emirlikleri’nin Türkiye’deki ikinci yatırım girişimi ise 2013 yılında oldu.

Abu Dabi’nin milli enerji şirketi TAQA ile Elektrik Üretim AŞ arasında 2013 yılında bir anlaşma imzalandı.

Bizden Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın karşı taraftan ise Enerji Bakanı Al Hamli’nin imzaladığı hükümetlerarası anlaşmaya göre BAE, Afşin Elbistan bölgesinde 12 milyar dolar tutarında enerji yatırımı yapacak, 8 bin 400 megawatt’lık yeni santraller kuracak, düşük kalorili kömür havzalarını rehabilite edecek ve 15 bin geçici bunun yarısı kadar da kalıcı istihdam sağlayacaktı.

Ancak ilk girişim gibi bu yatırım da gerçekleşmedi.

Anlaşma Ocak 2013’te imzalandı, Abu Dabi şirketi tek kuruş yatırım yapmadı ve sohbaharda arkasına bakmadan kaçtı.

Şirketin Amerikalı genel müdürünün danışmanına “Ne oldu aniden tüydünüz” diye sorduğumda aldığım yanıt, “Türk hükümeti sürekli hangi işi kiminle yapacağımıza karışıyordu. Bize sürekli olarak şununla çalışacaksınız, bununla çalışacaksınız diyorlardı. Abu Dabililer bunu kabul etmedi ve bıraktılar” dedi.

O müteahhitlerin kimler olduğunu tahmin etmeniz zor değil.

Zaten ilişkiler de bundan sonra bozuldu ve bir daha iflah olmadı.

Şimdi anlaşılan 3. kez deneyecekler.

Allah’ın hakkı üçtür diye mi, yoksa bazı şeyler değiştiği için mi bilmiyorum.

Bakalım bu defa göle maya tutacak mı!

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar