Fransa’da emekli askerler 20 gün içinde 2. “Bildiriyi” de yayınladılar.
Cumhurbaşkanı Macron’u ve politikalarını bir kez daha eleştiriyor, ilk bildiride değinilen noktaları anlamamış olmakla suçluyor, ülkenin bu politikalarla bir iç savaya doğru gittiğini, askerlerin Macron’un göremediği gerçekleri görerek bu uyarıyı yaptığını dile getiriyorlar.
Fransa aslında yönetim olarak Türkiye’ye ya da Türkiye Fransa’ya epeyce benzer.
Osmanlı’daki modernleşme çabalarında örnek alınan ülke Fransa olduğu için ve zaten modernleşme “Frenkleşme” olarak tanımlandığı için iki ülkede benzerlikler fazladır.
Ve Fransa’da da aynen bizde olduğu gibi askerler kendilerini ülkenin kurucu iradesi olarak görürler, ki doğrudur da!
Napolyon’dan beri durum budur.
Modern zamanlarda da De Gaulle bu durumu pekiştirmiştir.
Üstelik bizdekinin aksine Fransa’da bir de “Aristokratik” bir askeri gelenek, askeri bir aristokrasi de vardır.
Bu yüzden de bizim emekli amiraller bildirisi ile Fransa’daki “Generaller önderliğindeki askerler bildirisini” kıyaslayanlar var.
Üstelik Fransa’daki bildiri bizdekine oranla hayli daha sert.
Bizimkiler daha çok uluslararası meselelere ve ulusal çıkarlara yoğunlaşmışken, Fransız emekli askerler doğrudan iç politikaya müdahale etmeye çalışıyor, bir de üzerine iç savaş tehdidi gösteriyorlar.
Allah muhafaza bizim askerler böyle bir tanım kullansalar başlarına gelecekleri tahmin etmek bile zor.
Buna rağmen Fransa’da kimse bildiride imzası olan askerleri tutuklamaya kalkışmıyor, haklarında soruşturmalar açılmıyor.
Elbette siyasi rahatsızlık var ve bu belirtiliyor ama öteye geçmiyor.
Bizde ise kıyamet kopuyor, kıyamet kopartılıyor.
Bence bunun nedeni emekli amirallerin yazıp söyledikleri değil, her iki ülkenin geçmiş performansı.
Bizim emekli amiraller, kendilerinin değil, geçmişin sabıka kaydının bedelini ödüyorlar.