Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet

Profesör İzzet Özgenç’i tanır mısınız ya da daha doğru bir şekilde sormak gerekirse bilir misiniz?

Özgenç, bir hukuk profesörüdür.

Merhum Ordinaryus Profesör Sulhi Dönmezer’in asistanıdır, mevcut TCK’nın mimarlarındandır.

Önemli bir hukuk adamıdır.

Ama bugün burada konuk olmasının nedeni, aynı zamanda “muhafazakar” karakteri çok önde olan bir hukukçu olmasıdır. Mevcut iktidara uzak olmayan bir isimdir.

İzzet Özgenç, son günlerde İstanbul Sözleşmesi’ndeki imzanın geri çekilmesinden sonra başlayan “Biz çok daha iyisini yapacağız” tartışmalarına yönelik çok önemli görüşler açıklıyor.

Bakın muhafazakar camianın bu önemli hukukçusu neler söylüyor:

“Halkı Müslüman olan devletler arasında, bu devletlere özgü, insan haklarını, herhangi bir insan hakkını koruma amacına yönelik bir tek milletlerarası anlaşma bulunmamaktadır. Buna karşılık Avrupa Konseyi’nin öncülük ettiği ve Türkiye’nin de tarafı olarak çoğunu yürürlüğe koyduğu bugün itibarıyla 225 milletlerarası anlaşma bulunmaktadır. Bu bilgilendirme malum ‘İstanbul Sözleşmesi’ ile ilgili olarak yapılan gereksiz tartışmalara cevap mahiyetindedir.“

Özgenç burada kalmıyor ve devam ediyor?

“Müslüman dünyada ‘İslam’da insan hakları’, ‘İslam hukuku’ gibi adlarla yazılmış çok sayıda kitap bulunmaktadır. Ancak bu kitap içeriklerinin, günümüz insanına hitap eden ve hukuk adına uygulanabilirliği olan hiçbir yönü bulunmamaktadır. Bunlar keşke yazılmasaydı diyebileceğimiz kabilden kitaplardır. Bütün bu kitaplar bir din algısının yansımalarıdır. Ancak bu kitaplara bakarak İslam Dini hakkında bir değer yargısında bulunmamak gerekir.

1969 yılında 'İslam Konferansı Teşkilatı' olarak kurulan, bilahare, 'İslam İşbirliği Teşkilatı' adını alan ve bir dönem 'Genel Sekreterlik' görevini Türkiye'den Ekmeleddin İhsanoğlu’nun deruhte ettiği örgütün, insan haklarını koruma bağlamında hiçbir fonksiyonu bulunmamaktadır.

Burada en önemli etken, örgütün finansmanını büyük ölçüde sağlayan devlettir. Bu örgütün ‘İslam Dini’ ile ilişkilendirilmesi, en önemli hatalardan biridir.”

Yani Prof. İzzet Özgenç diyor ki, “Biz bize yerli İslami kanunlar çıkararak kadınları, çocukları koruyalım, bizim medeniyetimiz her şeyden öndedir lafları boştur. İnsan Hakları, çağdaş Batı medeniyetinin bir parçasıdır. İnsan Haklarını önemsiyorsak oraya dahil olmamız gerekir. Sizin İslamiyet zannettiğiniz uygulamalar aslında Suudi Arapların devlet anlayışıdır. Müslüman devletlerin kurduğu uluslararası örgütlerin Müslümanlıkla uzak yakın alakası yoktur.”

Bunları ben söylesem “Sen ne anlarsın İslamiyet'ten” derler.

Ama İzzet Özgenç söyleyince bakalım ne diyecekler!

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar