Portakal; bıraktı mı, kaçtı mı!
İlk duyulduğunda kimse inanmadı.
“Fatih Portakal bıraktı” cümlesinin inanılır tarafı yoktu gerçekten.
Tatile çıkmıştı.
Eylül’de gelecekti.
Ancak gelişmeleri bilenler açısından çok da şaşırtıcı değildi.
Çünkü Portakal’ın bir süredir ayrılmak istediği biliniyordu.
Birkaç ay önce bunu Fox yönetimine söylemiş, “Hele bir tatil yap. Belki keyfin yerine gelir” denmişti kendisine.
Ama o kararlı idi.
Fox yönetimine sunduğu gerekçe ise ilginçti:
“Yoruldum. Üzerimde arzu etmediğim bir yük var. Muhalefetin sesi gibi görülüyorum. Artık muhalif olarak yaşamak, muhalif gibi yaşamak istemiyorum. Evim drone’la izleniyor. Yola çıktığımda yandaki araçlardan bana küfrediyorlar. Kaldıramıyorum. Kendime uygun gördüğüm hayat bu değildi. Ağır geliyor.”
Bir tür tükenmişlik sendromu.
Kişi olarak buna hakkı var mı?
Elbette var.
Siyaseti ve medyayı yakından bilen yakın bir dostumun buna yorumu şu oldu:
“İdeolojik, siyasi ve toplumsal sorumluluk bilinci olmayan kişinin muhaliflikle bedel ödemesi zordur. Sefasını sürmek isterler ama cefasını çekmek istemezler.”
Bana göre Fatih Portakal doğru düzgün bir televizyoncuydu.
Mesleğini meslek gibi yaptı.
İşini, etkinliğini bir “sosyal yükselme” aracı olarak görmedi.
İçe dönük bir tarzı tercih etti.
Saygıdeğer bir tavrı oldu.
Ancak son hareketini doğru bulmadım.
Siyasi değil ama mesleki bir misyon yüklemişti şartlar kendisine.
Mesleğin haysiyetini.
Bıraktı demekten çok “Kaçtı” demek daha doğru olacaktır.
Fox Haber’den gelen bilgiler, haber yönetiminin bu işten çok da rahatsız olmadığı, Portakal’ın egosundan bir süredir yaka silktikleri yolunda.
Bilmiyorum.
O kadar tanımam.
Şimdi bizim buradan Selçuk Tepeli ile yola devam edecekler.
Selçuk, benden sonra Habertürk gazetesinin yayın yönetmenliği koltuğuna oturmuş, gazete kapandıktan sonra Habertürk TV’nin yayın yönetmenliğine geçmişti.
Birkaç ay önce bu görevi de bırakmış ve Habertürk TV’de sabah programında sunucu yorumcu olarak görev yapmaya başlamıştı.
Şimdi daha zor bir göreve gidiyor.
Kendisine başarılar diliyoruz.
- Bana katlanan herkese teşekkürler1 yıl önce
- NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?1 yıl önce
- Mirası kim paylaşır1 yıl önce
- Uçlara güç veren bir Anayasa1 yıl önce
- İçimizdeki İrlandalılar1 yıl önce
- Dünün güneşi, bugünün çamaşırı1 yıl önce
- Plan mı pilav mı!1 yıl önce
- Kalksa da görsek1 yıl önce
- İnce dedikodular1 yıl önce
- Oran değil, fark önemli1 yıl önce