Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Adını daha önce duymadığım bir genç kadın.

        Adını duyup duymamış olmamın da zaten konu ile alakası yok.

        Aslında ünlü birisi. Bir oyuncu.

        25 yaşında. Gencecik.

        Bazı reziller bu genç kadının sevgilisi ile olan bazı “gereksiz” fotoğraflarını nereden buldularsa bulmuşlar ve sosyal medya aracılığı ile ortaya dökmüşler.

        Buraya kadarı olabilecek bir şey.

        Kötülüğün sınırı yok.

        Kadının özel fotoğrafları üzerinden kadını vurmak tipik bir aşağılık durum.

        Tam da sosyal medyaya yakışacak bir durum.

        Şaşırtıcı değil.

        Ama birtakım “sözde saygın” gazetelerin, internet sitelerinin yapılanı kınıyormuş gibi yaparak, bu fotoğrafları aynen alıp yayınlaması...

        İşte bu anlaşılabilir gibi değil.

        Bu işi meslek edinmiş editörlerin böylesine bir pisliği yapmaları, böylesi bir pisliğe bulaşmaları, böylesi pisliklere alet olmaları kabul edilebilir gibi değil.

        25 yaşında bir kadının kendisi için çektiği ve kendi isteğiyle yayınlamadığı mahrem fotoğraflarını “Bakın ne kötü şeyler yapmışlar bu kızcağıza” adı altında yayınlamak büyük bir ayıptır.

        İki tık fazla almak uğruna yenilmeyecek bir halttır.

        Sizden ricam kaldırın o fotoğrafları sitelerinizden, internetinizden.

        Ayıbınız bir günlük olsun.

        Sizin ayıbınız hayat boyu bir genç kadını takip etmesin.

        *

        Serdar’ı tatmin için İmamoğlu’nu asalım

        Serdar Turgut dostumuz New York’tan takip ettiği Türk siyaseti ve medyası hakkında bir yazı yazmış bugün.

        Ekrem İmamoğlu’nun kayak tatiline gitmesine “Yakışmadı” diyen Yılmaz Özdil’in İmamoğlu’na yeterince sert çıkmadığını iddia ediyor kendince Serdar.

        İmamoğlu’nun 3 gün de olsa kayak tatiline gitmesine hepimiz bir şeyler yazdık Serdar da, daha ne dememiz gerekiyor.

        “Yakışmadı” demekten başka.

        Tatil masraflarını belediyeye mi ödetmiş?

        Yaptırdıysa eğer yaptırdığı masajın faturasını belediye şirketine mi paslamış!

        Çalmış mı?

        İhaleye fesat mı karıştırmış?

        Vakıflara bağış karşılığı imar izni mi dağıtmış?

        Belediye gayrimenkullerini üç otuz kiraya veya bazen bedelsiz olarak kendi siyasi görüşündeki derneklere mi peşkeş çekmiş?

        Kente uygun olmayan 1 liralık ağaçları 100 liraya alarak yollara dikip kurutmuş mu?

        Senin tüm bunları fazlasıyla yapanlara bile “Yakışmadı” dediğini duymadık be Serdar kardeşim.

        Ekrem İmamoğlu’na daha fazla ne demeliydi Yılmaz Özdil veya başkası!

        İçişleri Bakanı’nı göreve çağırıp, yerine kayyum atanmasını mı istemeliydik?

        Yoksa direkt idam mı!

        Söyle de bilelim Serdar.

        *

        İTÜ Kütüphanesi

        Değerli okurlar bugün aslında tatsız konulara girmemeyi düşünüyordum.

        Onları yarın yazacaktım.

        Bugün size güzel bir şey gösterme niyetindeydim.

        İzleyenler hatırlayacaktır, Celal Şengör ve İlber Ortaylı ile birlikte yaptığımız Teke Tek Bilim programlarında İstanbul Teknik Üniversitesi’ne yapılacak yeni kütüphaneden söz etmiş ve bu kütüphane için yardımlarınızı beklediğimizi söylemiştik birkaç kez.

        Yardım falan gelmedi pek ama kütüphanenin projesi artık ortaya çıktı.

        Mimar Gökhan Avcıoğlu’nun GAD Mimarlığın çatısı altında ekibiyle beraber hazırladığı proje benim çok hoşuma gitti.

        İnşallah para bulunabilir de bu şahane proje hayata geçer.

        Buyurun size İTÜ’nin yeni “Kütüphanesi”:

        *

        NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

        Gayret ettiğimiz zaman.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar