Yeni kitaplar
Sonbaharın en güzel yanlarından biri dökülen doğanın rengârenk dönüşümüyse, diğeri de kitap fuarları ve bu vesileyle tam gaz basılan yepyeni kitaplar. Bugün tanıtacağım kitapların hepsi kadın yazarlardan ve aralarından 3’ü de diğer birçok meziyetlerinin yanı sıra HTHayat.com’da yazan kadınlar
MANYAK ANNE
ESKİ gazeteci, blogger, editör ve HTHayat. com yazarı olan Şebnem Seçkiner sosyal medyadaki ismi olan ‘Manyakanne’ adıyla yeni bir kitap yazdı. Eskiden annelik ve çocuklarla ilgili kitaplar yalnızca uzmanlar tarafından yazılırken artık deneyim odaklı kitaplar da sıklıkla basılıyor. Çünkü anneler bazen “Şöyle yap iyi olur, böyle yap daha iyi” tavsiyelerini duymak yerine gerçek annelerin, gerçek annelik hikâyelerine de ilgi duyuyorlar.
Şebnem gerçekten enerjik, üretken, kafası hiç durmayan bir insan. Kitabında hamileliği ile birlikte gazetecilik mesleğini bırakarak ve çocuğunu kendi büyütmeye karar vermesinin hikâyesini kendi ‘manyak’ üslubuyla sansürsüz bir şekilde anlatıyor. Bir buçuk sene tam zamanlı ev kadınlığının/ anneliğin ardından tekrar iş hayatına dönmeye çalışırken “İkinciyi düşünüyor musunuz?”, “Bakıcı gelmezse siz mi işe gidemezsiniz, eşiniz mi?”gibi sorularla karşılaşan ve freelance çalışmaya karar veren bir annenin hikâyesini konu alıyor.
Okurken kimi zaman kendi yaşamınızdan izler bulabilecek, kimi zaman da “Nasıl yani, böyle anneler de mi varmış?” diyeceksiniz. Destek Yayınları.
KEDİ GÖZÜ
SEDEF Erken avukat, yönetici, menajer, danışman, sivil toplum gönüllüsü ve daha birçok meziyeti olan bir kadın. Aralarında HTHayat.com’un da bulunduğu çeşitli mecralara yazdığı yazıları derlediği ve bunlara yenilerini eklediği bir deneme kitabı yayınlandı: ‘Kedi Gözü’. Sedef, kitabı şöyle anlatıyor:
“Bir kedi gibi kendi yaralarımı kendi dilimle iyileştirmeye çalışırken yazdığım bu yazıların tümünde oğlumla yaşadığımız günlerin, gecelerin izi var. Dağ yamaçlarında, deniz kenarında, bazen koca bir çölde yapayalnız yürürken etrafa bakıp gördüklerim... Uykusuz geçen gecelerin şafak vakitlerinde gözlerimden dökülen kelimeler bunlar...” Profil Kitap
PREMATÜRE BEBEK BAKIMI
PREMATÜRE Bebek Ebeveyn Danışmanı ve Eğitmeni İnci Candemir’in ikinci kitabı ‘Prematüre Bebek Bakımı’ Destek Yayınları’ndan çıkıyor. Prematüre doğumlar tüm dünyadaki doğumların yüzde 11’ini oluşturuyor. Farklı safhalarda incelenen prematüre doğumlar annelerde bedensel ve ruhsal travmalar yaratabiliyor.
Kendisi de bir prematüre bebek annesi olan İnci Candemir’in kitabı prematüre bebek aileleri için bir rehber niteliğinde. Hatta konusundaki ilk rehber kitap. Yenidoğan yoğun bakım ünitesinden başlayan yolculuk, taburcu olduktan sonra evdeki temel bakımı ve gelişimi konularını da kapsıyor. Kitapta ebeveyn gözüyle bilinmesi gerekenlerin yanı sıra sıklıkla karşılaşılan sorulara uzmanların verdiği cevaplar yer alıyor.
Her yıl ülkemizde doğan 150 bin prematüre bebeğin ailelerinin hayatına ışık tutacak kitapta 9 ayrı prematüre bebek ailesinin deneyimlerine de yer veriliyor. 17 Kasım’da raflarda olacak bu 450 sayfalık kaynak, Philips Avent’in katkılarıyla okuyucusuyla buluşacak.
HÜZÜNLÜ VALİZLER
SENELERDİR HTHayat. com’dan okuyucuların dertlerini dinleyen ve onlara kalpten gelen çözüm önerileri yazan Yeşim Tijen’in kendi yaşantısından, gözlemlediklerinden, ona gelen sorunlardan etkilenip yazdığı şiirlerini derlediği ilk kitabı ‘Hüzünlü Valizler’ Cinius Yayınları etiketiyle raflarda.
Yeşim Tijen bu kitaba hâkim 2 duyguyu hüzün ve umut olarak tanımlıyor. Hassas, empatik, diğerkâm duruşuyla hayata umutlu gözlerle bakıyor...
UYKUSUZ ANNE KALMASIN
BİR bebeğin ilk aylar (bazen yıllarındaki) en büyük zorluk ne derseniz, yeni ebeveynlerin sözleşmiş gibi söyleyeceği sorun ‘uykusuzluk’ olsa gerek. Pedagog Tansu Oskay, senelerin tecrübesiyle ‘Uykusuz Anne Kalmasın’ isimli bir kitap yazdı. Kitapta diyor ki:
“Her çocuk uyur... Uyku, yaşamsal bir ihtiyaçtır, özellikle de bebekler ve çocuklar için... En az beslenmek kadar ihmal edilmemesi, özenle üzerinde durulması gereken ve gelişimi destekleyen bir faktördür. Peki ama kendi kendine uykuya dalmayan bebekler uyumakta zorlandığında ne olur? Ya da anne ve babalar, çocuklarının uyku düzenini bir türlü kuramıyorlarsa, sorun nedir? İşte tam da bu noktada başlayan ‘Benim çocuğum neden uyumuyor?’ feryatları, ebeveyn açısından ailevi bir kaosa dönüşür.”
‘Uykusuz Anne Kalmasın– Ağlatmadan Uyku Eğitimi’ annelerin kâbusa dönüşen “Çocuğum uyumuyor!” kaygılarının pozitif ebeveynlik yaklaşımıyla kolayca giderileceğini iddia ediyor. ‘Ağlatmadan Uyku Eğitimi’ bir teknik değil. Bir pozitif ebeveynlik yaklaşımı... Pozitif ebeveynlik yaklaşımı doğru algılandığında ve kararlılıkla uygulandığında uykusuzluk kâbusuyla birlikte daha pek çok sorunun da üstesinden gelmek mümkün diyor Tansu Oskay. Destek Yayınları.
KOŞARKEN BELLİ OLMAZ
DAHA iyisinin peşinden koşarken elde kalan hayata ne olur? Burcu Arman ilk romanı ‘Koşarken Belli Olmaz’da sevilmeden paylaşılan hayatların hikâyesini anlatıyor. Üçüncü sayfadan gerçeğe dönüşen “Benim başıma gelmez”li cümlelerin bütünü var bu romanda.
Arman kitabını şöyle özetliyor: “Kitap belki yalnız birkaç saniyede bakıp geçtiğimiz üçüncü sayfa haberlerinin aslında hepimizin (kadınların) başına gelebileceğini konu alıyor. Ve hayatlarını yeniden yola koymaya çalışan kadınları... Ama tek bir konu yok aslında. Belki ağır basan: Dışarıya yansıttığımız hayatların ne kadar gerçek olduğu sorusunun cevabının aranması: Karşı komşumuzu tanıyor muyuz? Ya çalışma arkadaşımızı? Ya da ailemizi?” Çınar Yayınları.