İşler sarpa sardı
FUTBOLDA işler bir ters gitmeye görsün... Rahat yenebileceğiniz takımlara bile takılabiliyorsunuz... Dünyanın en güçlü ekiplerinden Almanya'ya yenilmek çok anormal olmayabilir ancak Azerbaycan'a kaybetmeyi kimseye anlatamazsınız ve bu kaybın izahı olmaz. Dün yitirilen 3 puan bu anlamda hem anlatılamaz hem de 2012'ye gitme yolunda çok önemli bir kayıp.
Maçın ilk 15 dakikası Almanya karşılaşmasının kötü izlerini taşıyordu. Kötü başladık ama Hamit'in 17. dakikada direkten dönen füzesinden sonra kendimize geldik ve kalitemizi sahaya yansıttık. Golü yediğimiz 38. dakikaya kadar güzel paslar, kombine ataklar ve net pozisyonlarımız vardı. Bu bölümde 3 bile yapardık. Sadece pozisyonlar değil oyun olarak da arzuladığımız bir görüntüydü bu. Ama yenen gol iyi olan her şeyi aldı götürdü. Panikledik, oyun disiplininden koptuk, baskılı oynar gibi gözüksek de Azerbaycan'ın yakaladığı net pozisyonlar daha fazla. Bu defansla gol yemeden maç bitirmemiz zor. Ne yazık ki defansımızda bir türlü istikrar sağlayamıyoruz. Duran toplar baş belamız. Sadece duran top da değil kademe hataları, adam paylaşımındaki karmaşa ve defanstan kullandığımız topların birçoğunun rakibe gitmesi. Göbekte de sıkıntımız var, kenarlarda da. Kanatlardan çok etkili çıkamadığımız gibi geri dönüşlerimiz de büyük problem oluyor. Bu nedenle Azerbaycan'a bile 1-0'dan farklı skorla
kaybedebilirdik.
Oyunun iyi olduğunu söylediğimiz ilk yarının bir bölümünde takımı ateşleyen Emre, Tuncay, Hamit ve Semih gibi oyuncularımızdı. Bu saydığım isimler iyi mücadele ettiler. Ama işin devam için daha fazla oyuncunun katılımı gerekliydi. Yediğimiz golden sonra katılım olmadığı gibi iyiler de ortadan kayboldu. İyi olarak ayakta kalan bir tek kalecimiz Volkan oldu. İyi ki o da ters işler yapabileceği bir günde değildi.
Hiddink'in Milli Takım'a ısınamadığı ve kafasının net olmadığı açık. İlk 11, Almanya maçına nazaran daha makul isimlerden kuruluydu. Tabii Özer'i hariç tutuyorum. Özer yetenekli bir oyuncu ama onu çizgide oynatmak nasıl bir şey anlamak mümkün değil. Aldığı her topla geriye veya içeri giriyor. Defansın arkasına ne bir koşu ne de çizgiye inme girişimi var. İkinci yarıda Nihat değişikliği de doğru değildi. Aslında Nihat tecrübesiyle takımı oynatması, yönetmesi gereken bir oyuncu. Ama o eski Nihat... Sadece yakaladığı her yerden vurmaya çalışan bu Nihat değil.
Kapanan Azerbaycan'a karşı çizgiye aldığı Sercan da tartışılacak bir değişiklik. Bütün bu değişikliklerden sonra insanın aklına kadroya almadığı Volkan Şen geliyor. Sonuçta elle tutulur bir şey bulmak zor. İşler iyi gitmiyor ve grubun en zayıf ekiplerinden Azerbaycan'a kaybedilen 3 puan 2012 için büyük bir kan kaybı.