Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Dünya ekonomileri enflasyonun pençesinde, faizleri yükseltiyorlar ama büyüme oranları da bu yıl yarı yarıya azalacak. IMF tahminlerine göre yüzde 3.2’ye düşecek büyüme oranının %3’ün de altında çıkma ihtimali giderek artıyor.

        Çünkü beklenmeyen şekilde Avrupa’yı ve Çin’i kuraklık vurdu. Çin’den bu yıl dünya büyümesine ekstra katkı olmayacak. Belki ortalama büyüme tutturulacak. 500 yılın en kurak dönemini yaşayan Avrupa’da nehirler kurudu ve nehirler üzerinden taşımacılık yapılamıyor. Tarımsal hasadın kuraklıktan ne ölçüde etkilendiğini ise göreceğiz.

        İKLİM VE ENERJİ KRİZİ ETKİSİ

        ➔Aynı kuraklıktır ki yaz aylarında enerji kullanımını artırıyor ve kış hazırlıklarını da aksatıyor. Küresel enerji krizi daha derinleşiyor.

        ➔Doğalgaz fiyatları normalde kışın yükselirdi, şimdi ise yaz ortasında rekor düzeyde seyrediyor. Hem Avrupa tarafında hem ABD’de.

        ➔Durgunluktan dolayı petrole talebin azalacağı ve arzı harekete geçirmeye yönelik hamlelerin etkisiyle Brent tipi petrol fiyatı 90 dolara doğru inerken Suudi Arabistan müdahale etti. Üretimi kısarız açıklaması fiyatları yeniden 100 dolara doğru yönlendirdi.

        ➔Kışın doğalgaz yerine kömüre yüklenme ve yine petrolden elektrik üretimine yönelme söz konusu olacak. Avrupa’da elektrik fiyatları yaz aylarından rekor düzeyde yüksek.

        REKLAM

        ➔Ülkelere göre elektrik fiyatlarının MW saati 189-616 Euro arasında değişiyor. Bitişikte yer alan haritadan görülebileceği gibi elektrik fiyatları komşumuz Yunanistan, Bulgaristan, Romanya gibi ülkelerde 616 dolar iken, Türkiye’de ise 190 Euro.

        ➔Avrupa’nın enerji krizi kaynaklı olmak üzere üçüncü çeyrekten itibaren resesyona girmesi, kış aylarında bunun şiddetlenmesi bekleniyor.

        ➔ABD büyümesi de Beyaz Saray tarafından önemli ölçüde düşürüldü. 2022’de ABD ekonomisinde yüzde 3.8 büyüme öngören Beyaz Saray bu tahminini yüzde 1.4’e revize etti. Bu yılki enflasyonun ise yüzde 6.6 olacağı tahmin edildi.

        TÜRKİYE’NİN İLK YARI BÜYÜMESİ YÜKSEK

        ➔Dünya büyümesi yarı yarıya aşağı gelirken, Türkiye’de ise yüksek kalmaya devam ediyor. Geçen yıl yüzde 11 büyüyen Türkiye ekonomisinin bu yıl ki hedefi yüzde 5.5 olarak konuldu. Türkiye büyümesinde yarı yarıya iniş söz konusu.

        ➔Ancak gerçekleşme yüzde 5.5’un üzerinde olacak şekilde gidiyor. Yılın ilk çeyreğinde büyüme yüzde 7.3 olmuştu. İkinci çeyrek için tahminler yüzde 6-7 aralığına yoğunlaşıyordu. Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati ise önceki gün ikinci çeyrek büyümesinin yüzde 7.3’ün üzerinde olacağını açıkladı. Nebati “İkinci çeyrekte yüzde 7.3’ten fazla büyüme bekliyoruz” dedi.

        ➔Büyüme rakamı 31 Ağustos’ta açıklanacak. Eğer gerçekleşme de yüzde 7.3’ün üzerinde olursa yılık ilk yarısı için yüzde 7.5 civarında büyüme ortaya çıkacak.

        KREDİ SINIRI SON ÇEYREKTE ETKİLER

        ➔Geriye kaldı ikinci yarı. İçinde bulunduğumuz çeyrekte büyümenin aşağıya geldiğini ve yüzde 5’e doğru inmekte olduğunun işaretleri geliyor. Elektrik tüketiminin azalmaya başlaması en önemli gösterge.

        REKLAM

        ➔Getirilen son kredi düzenlemesi ise ekonomiyi daha yavaşlatacak. Faizleri aşağı çekmekle birlikte ağustos-aralık dönemi için kredilere toplamda yüzde 10 artış sınırı konuldu. Üstelik kredilerin fatura karşılığı olması şartı da getirildi.

        ➔Bu yüzde 10 artış limiti ağustos ve eylül aylarında rahatlıkla doldurulur. Dolayısıyla üçüncü çeyrekte ortalama bir büyümeyle kurtarılır. Yıllık büyümeye en büyük katkı da hasat dönemine rastlamasından dolayı üçüncü çeyrek.

        ➔Yılın son çeyreği geldiğinde kredilerde artışta zorlanmalar başlar. Çünkü yüzde 10 sınırına gelinir. Bu çerçevede yılın son çeyrek büyümesi aynı zamanda en düşük büyüme olabilir. Ancak yine de yılı yüzde 6-7 arası büyümeyle tamamlayabiliriz.

        ➔Kredi kısıtlamaları öncesindeki tahminimiz yüzde 7-8 arasındaydı. Bu anlamda beklentilerimizde 1 puan kadar düşüş meydana geldi.

        Getirilen yeni rejimin ilk üç günündeki borsa hareketlerinden bankaların kredi vereceklerini ve buna hazırlandıklarını çıkartıyorum. 5 ve 10 yıllık hazine tahvillerinde 3-4 puanı bulan gerilemeyi buna yoruyoruz.

        ➔Demek ki bankalar yüzde 23’ün üzerinde kredi verecekler ki, tahvil alıyorlar. Gerçi o yüzde 23 de değişecek ve politika faizinin düşürülmesiyle aşağıya gelebilecek.

        BU ÇEYREK YARAR, SONRASI YOK GİBİ

        ➔Yeni rejim çerçevesinde kredi verme hazırlığı yapan bankalar tahvil portföylerini güçlendirirken tahvil faizlerinde sert düşüşe yol açtılar. Gösterge tahvil faizleri 3-4 puan arasında geriledi.

        ➔Bu da bankaların mevcut tahvil portföylerinin yaklaşık 5’te bir düzeyinde değerlenmesi anlamına geliyor ki, bu dönem bilançolarında patlama yaratacak demektir. Kısa vadede bankalar lehine olduğu için de borsada banka hisseleri son yılların en sert yükselişini yaptı. Bankaların toplam piyasa değeri 20 milyar doların üzerine çıktı.

        REKLAM

        -Ancak faizlerin düşmesinin yaratacağı bilanço karı bu çeyrek için söz konusu. Gelecek çeyreklerde ise işin riskli tarafı ortaya çıkabilir. Banka portföylerinde trilyon liralık devlet tahvilinin orta ve uzun vadede riskler taşıdığı açık.

        ➔Yüzde 14’e gerilemiş faiz oranları ile enflasyon arasında çok büyük fark var. Günün birinde para politikası değişir, faizler yükselirse yandı gülüm keten helva. Bankalar için büyük risk gerçekleşir.

        ➔Bugün nasıl kar patlaması yaratıyorsa, o zaman da büyük tahvil portföyü kar azalmasına yol açar. Bu açıdan bankaların tahvil portföylerini dengeli götürmesi, ekonomi yönetiminin de gelişmeleri çok yakından izlemesi ve anında müdahale etmesi gerekebilir.

        SEÇİME KADAR YÜKSEK BÜYÜME

        ➔Çünkü enflasyon-faiz farkı sadece enflasyonun aşağıya gelmesiyle kapatılamaz. Zaten enflasyonun düşürülebilmesi için faiz silahının kullanılması ve faizlerin yükseltilmesi, ekonominin yavaşlatılması, istihdamın azaltılması gerekecek. Yani acı ilaç içmeden, bedel ödemeden enflasyonda düşüş yok.

        Bugün dünyanın enflasyonla mücadelede zorlanması bu nedenlerden.

        ➔Son bir haftalık gelişmelerden bizim edindiğimiz izlenim seçim kampanyasının başlatıldığı yönündedir. Seçimin zamanına ise Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Bahçeli karar verecek.

        ➔Seçime kadarki temel tercih faizlerin düşük tutularak büyümenin azami şekilde yükseltilmesinden ve bir döviz likiditesi krizi yaşanmamasından yana. Enflasyon seçim sonrasının işi.

        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00
        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar