Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Abdurrahman Yıldırım Piyasaların taktığı gözlük neden farklı?
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Haber ve gelişme akışı hızlı bir dönemden geçiyoruz. S&P ve Fitch’in ardından sonunda Moody’s de ABD’nin kredi notunu korumakla birlikte görünümünü negatife düşürenlere katıldı. Görünümün negatife çevrilmesinin temel nedeninin, ABD'nin mali gücünün hemen olmasa da önümüzdeki 10 yılda giderek zayıflayacağı gösterildi. Moody’s, ABD faiz ödemelerinin, vergi gelirlerine oranının 2022’de yüzde 9.7’den 2033’te yüzde 26’ya, GSYH’ye oranının da yüzde 1.9’dan 2033’te yüzde 4.5’e çıkmasını beklediğini açıkladı.

        ➔10 yıl gibi bir zaman alsa da ikiye katlanacak bir faiz yükünün etkisi ciddi olabilir.

        ➔Parmak basılan bu konu son dönemde tahvil faizlerinin yükselmesiyle yakından ilgiliydi.

        ➔Kuzeyimizde ve güneyimizde iki ayrı savaş devam ediyor. Kuzeydeki savaşın sonu yakın gibi, Güneydeki savaşın süreceği ama yayılmayacağı anlaşıldı.

        ➔Üzerine ABD ve Avrupa merkez bankalarının faiz artırımında yolun sonuna geldiği bir tablo da ortaya çıkınca küresel piyasalarda geçen haftadan itibaren güvenli sığınak ihtiyacı azalıp risk iştahı güçlendi.

        ALTINDA SINIRLI VE PETROLDE SERT GERİLEME

        ➔Bu nedenledir ki tırmanmakta olan başta ABD tahvil faizleri olmak üzere altın ve petrol fiyatları geriliyor.

        ➔7 Ekim’de başlayan İsrail-Hamas Savaşı ile ABD 10 yıllık tahvil faizi yüzde 5.021 düzeyine çıktıktan sonra geçen Perşembe günü yüzde 4.473’e kadar indi. Dünyanın ana faizi olarak kabul edilen ABD 10 yıllıklarının yüzde 11’lik düşüşünün hızını Fed Başkanı Powell ve diğer bölgesel Fed başkanlarından gelen şahin açıklamalar kesti.

        ➔Altın fiyatları ons başına 1832.26 dolardan 2007.80 dolara kadar yükseldi ve geçen hafta sonu itibariyle 1936.79 dolara indi. Önce yüzde 9.5 değerlenen altın savaşın yayılmayacağı kanaatiyle yüzde 3.5 değer kaybetti.

        ➔ABD faizlerindeki yükselişin kırılması, Fed ve ECB’nin faiz artırımlarında sona geldiği inancının yaygınlaşması altın fiyatlarını yukarı yönde destekliyor. Bu nedenle altın fiyatlarındaki düşüş sınırlı kaldı ve petrol gibi sert olmadı.

        ➔Dünya petrol üretiminin üçte birini karşılayan Ortadoğu’da patlak veren savaşla fiyatlar 85.19 dolardan 94.17’ye dolara kadar çıktı. Yüzde 10.5 artan petrol fiyatları savaşın tırmanmayacağı beklentisiyle 7 Ekim düzeyinin de altına geriledi. Geçen hafta sonu 82.24 dolara inen Brent tipi ham petrol fiyatı 94.17 dolarlık zirveye göre yüzde 12.6 geriledi.

        KRİPTOLAR 1 AYDA %45 YÜKSELDİ

        ➔Borsalar savaş sürence yüzde 4 kadar yükselirken, finansal varlıklar içinde 7 Ekim sonrası en yüksek primi yüzde 37 ile en riskli varlıkların başında gelen kripto varlıklar yaptı. Faizlerde gerileme ve risk iştahındaki artış en çok kripto varlıklara yaradı.

        ➔ABD menkul kıymetler otoritesi ile giriştikleri mücadelede bir mevzi kazanmaları ile başlayan fiyat tetiklenmesinin etkisiyle kripto varlıklar bu yılın ikinci büyük atağını yaptı.

        Galaxy Kripto Endeksi 6 Ekim’de 1109.91 puandayken Cuma günü 1519.62’ye çıktı. Artışı yüzde 37’yi buldu. 11 Ekim’de endeksin düştüğü 1047.41 düzeyine göre hesap yapıldığında ise son bir aylık primi ise yüzde 45’i buluyor.

        BİZİM BORSADA NEGATİF AYRIŞMA

        ➔Türkiye ise Ortadoğu’daki savaştan ciddi ölçüde negatif etkilenen bir ekonomi ve piyasa.

        ➔İsrail’le yılın 9 ayı itibariyle 5.5 milyar dolara varan bir dış ticaretimiz var. 4.2 milyar dolarlık ihracata karşılık 1.2 milyar dolarlık ithalat yapıyoruz. Üç satıp bir aldığımız bu ticaret savaş sonrası yarıdan daha fazla düştü.

        ➔Borsamızdaki düşüş de MSCI endeksiyle yüzde 9.5’i buldu ve İsrail borsasından daha fazla oldu. Dünyadan keskin bir şekilde negatif ayrıştık. Çünkü sava öncesinde yabancılar borsaya ha geldi, ha gelecek diye bekleniyordu.

        Negatif ayrışmada ayrıca Borsa İstanbul’un son dönemde iyi prim yapmasının, yerel seçimin yaklaşmasının, reel şirketlere enflasyon muhasebesi uygulanacağı ama istisna tutulacak bankaların daha yüksek vergi ödeyeceklerinin anlaşılmasının ve yargı krizinin de belirli bir etkisini varsaymak gerekiyor.

        ŞİRKET KARLARI ENFLASYONU YENİYOR

        ➔Ancak belirtelim ki, borsada alınıp satılan şirketlere ait hisse senetleri. Yerli yatırımcılar daha çok halka arz edilen hisse senetlerini tercih ediyor. Şimdiye kadar iyi kazandılar. 2023 yılında Halka Arz Endeksi yüzde 97.3 prim yaparak yüzde 41.1 yükselen BİST 100 Endeksini performans yönünden ikiye katladı.

        ➔Yabancılar yatırımcıların gelmesi beklenen klasik büyük şirketlerin durumunda ise kötüleşme yok, karları artmaya devam ediyor.

        ➔Borsada işlem gören şirketlerin yılın üçüncü çeyreğine ait bilanço açıklanmaları tamamlandı. Finnet’ten Zeynep Aktaş’ın 471 borsa şirketinin derlediği karlarının toplamı bu çeyrekte 254.3 milyar liradan 444.5 milyar liraya çıktı.

        Geçen yılın aynı çeyreğine göre kar artışı yüzde 74.8 ve bu oran yıllık yüzde 61.36’lık enflasyonun 13.5 puan üstünde.

        ➔Yine 471 borsa şirketinin yılın dokuz ayındaki kümülatif karları da geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 53.2 artarak 572.5 milyar liradan 877 milyar liraya çıktı.

        ➔Yılın 9 ayına ait tüketici fiyat artışı ise yüzde 49.86. Her iki dönem için de enflasyonun üzerine çıkan toplam karlar söz konusu.

        Haber akışı, siyasi ve jeopolitik gelişmeler borsanın kısa vadeli seyrinde etkili olabilir ama orta ve uzun vadesinde şirketlerin durumu belirleyici.

        TÜRKİYE RİSK PRİMİ DÜŞÜYOR

        ➔Bunun dışında Türkiye’nin dışarıdan kaynak arayışı devam ediyor. Son çıkılan dış borçlanmada 2.5 milyar dolarlık kaynak sağlandı. Yıllık bazda da 11 milyar dolarla dış borçlanma hedefine varıldı.

        Savaşa yönelik endişenin kısmen azalmasıyla Türkiye’nin riski yeniden gerilemeye başladı. Ülke iflas riskinin sigorta bedeli olan CDS oranı veya faizi seçim öncesindeki 700 baz puandan geçen hafta 359’a yani yüzde 3.59 faize kadar indi.

        Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bu durumu "Türkiye'ye yatırımcı güveni geri geldi” diye yorumladı. Şimşek “Türkiye'nin risk primi neredeyse yarıya inmiş durumda, yani yatırımcı güveni geri geliyor, bu da sermaye girişine yol açacak" dedi.

        ➔Kısa vadeli yabancı sermaye yatırımlarının yeniden Türkiye’ye gelmesini sağlayacak mekanizma da daha yeni yeni kuruldu denilebilir.

        YABANCIYI ÇEKECEK MEKANİZMA KURULDU

        ➔Çünkü asıl eksik olan taraf faiz bacağının kısa kalmasıydı. Hem bankaların zorunlu tahvil alımları giderek kaldırıldı hem de gelecek yılki Hazine borçlanması oldukça yüklü çıktı.

        ➔İki faktörün bir araya gelmesinin etkisiyle geçen hafta Hazine faizlerinin piyasa faizlerine yakınsamasında önemli bir aşama geride bırakıldı. Hazine ihalelerinde gösterge tahvilin faiz yüzde 42’ye çıktı. İkincil piyasa faizleri de bunu izledi.

        ➔Bu arada TL de değerlenmeye devam ediyor. Haziran ve temmuz aylarındaki yüksek oranlı değer kaybını son üç ayda Reel Efektif Döviz Kuruyla TÜFE bazında yüzde 14.8, ÜFE bazında yüzde 9 değer artışı izledi.

        ➔3 Kasım’la biten önceki haftada yabacı yatırımlar hem borsada hem de tahvil piyasasında net alıcıydı. Dört hafta arka arkaya devam eden net sermaye çıkışından sonra önceki hafta net 111 milyon dolarlık sermaye girişi yaşandı. Hem hisse senedine hem de tahvile.

        ➔Henüz elimizde geçen haftanın verileri yok. Perşembe günü açıklandığında sermaye akışının devam edip etmediğini göreceğiz.

        GÖZLÜK FARKI NEREDEN?

        ➔Türkiye’de şirketler enflasyonun üstünde kâr açıklıyor, ülke risk primi düşüyor ama borsası da negatif ayrışıyor.

        ➔Dünyada iki savaş devam ediyor ama risk iştahı yükseliyor, borsalar yükseliyor, en riskli araçlar en çok primi yapıyor.

        ➔Çünkü bu iki savaşın da dünya savaşına dönmeyeceğine kanaat getirildi. Savaş yayılmayacak.

        Finansal piyasaların gözünde markasını bilmediğimiz çok farklı bir gözlük var. Gelişmeleri, görmek istedikleri şekilde gösteriyor. Her koşulda karlarını azami yapacak şekilde kendilerine hareket alanı açtıkları kesin.