FED'in artırımı stratejik bir karar
Son günlerde küresel piyasalarda genelde dalgalanma azaldı, istikrarlı seyir hâkim gibi. Dalgalanmanın olduğu alan ise emtia fiyatları. Başta bakır, petrol ve altın fiyatları geriliyor. Küresel yavaşlama, Çin’in alımlarının azalması ve ABD’nin faiz artırımına hazırlanması ile dolarda değerlenme emtiaları düşüren nedenler.
FED’in aralıkta 10 yıl aradan sonra faiz artırımına gidebileceği bekleniyor ve fiyatlanıyor.
- FED Başkanı, yardımcısı ve bölgesel başkanlardan gelen açıklamalar artırım yönünde. Piyasa aralıkta artırımı yüzde 70’in üzerinde fiyatlıyor. Bu ihtimal en yükseğe çıkmış durumda.
- Politika faiz artırımına en duyarlı vade olan 2 yıllık ABD faizleri yüzde 0.85’in üzerinde seyrediyor ve son 4 yılın en yükseğinde.
- Alman 2 yıllık hazine tahvili eksi faizle işlem görüyor ve her geçen gün daha da eksiye gidiyor. Alman 2 yıllığına para yatıranlar faiz almak bir yana yüzde -0.37 para ödüyor. Bu da ABD kâğıtlarından politika faizi artacak diye kaçanların Alman hazine kâğıdı aldıklarını, dünyanın en risksiz iki yatırım aracından birinin fiyatı artarken diğerinin düştüğünü gösteriyor.
- Riskli varlıklar olarak borsalar hız kesti, dalgalı yatay gidiş veya hafif gevşeme eğilimi söz konusu.
- Finansal piyasalardaki gelişmeler yanında ABD ekonomisindeki toparlanma ve son olarak istihdam verilerinin beklenenin çok üzerinde pozitif gelmesi, işsizliğin yüzde 5’e inmesi, FED’in faiz artırımı ihtimalini iyice kuvvetlendirdi. Çünkü istihdamda iyileşme FED’in faiz artırımı için iki temel şartından biri.
- Kısaca hem finansal hem de iki temel şarttan biri yerine gelmiş. Eksik kalan şart ise enflasyon. Bu yıl tüketici enflasyonu ABD’de aylık bazda sıfır civarında seyrediyor. Çoğu aylar sıfırın altında, ekimde ise sıfırın üzerinde çıktı. O da yüzde 0.17 gibi bir rakam. Hedef alınan enflasyon ise yüzde 2. Çekirdek enflasyon biraz daha yüksek ve yüzde 2’ye yakın. Yine de bu ayakta bir eksiklik söz konusu.
- Dolayısıyla FED faizi artırmak istiyor ve enflasyon dışındaki veriler de buna hazır ama olasılık yüzde 100 değil, yüzde 70. Çünkü aralık ortasına kadar daha açıklanacak veri var ve FED’in fikri değişebilir. Eylül toplantısından ekim toplantısına gelene kadar nasıl değişmişse. Bu nedenle yüzde 70 olasılıkla artırım olabilir.
- Elbette bu kadar niyetlenmişken tavır değiştirmek de ciddi itibar kaybına yol açar. Hatta piyasaları bu kadar hazırladıktan sonra faiz artırımını yine pas geçmenin doğuracağı negatif sonuçlar daha ağır basabilir.
- Küresel koşulların pek uygun olmamasına ve enflasyonun düşük kalmasına karşılık FED’in faiz artırmaya hevesli olmasının gerisinde ise bir an önce normalleşmek, faiz enstrümanını yeniden ele almak, herhangi bir dalgalanmaya karşı elinde faiz silahıyla karşı koyabilmek isteğinden kaynaklanabilir. Yani karar ekonomik veya siyasi olmaktan ziyade FED için stratejik bir karar. Ekonomi zaten daha yüksek bir faiz oranını hak ediyor. Geçmiş kriz dönemlerinde FED politika faizi sıfır değildi, yüzde 1’e kadar indirilmişti. Eğer şimdi faizi yükseltebilirse gerektiği zaman düşürme imkânına da sahip olacak. Yoksa yeni bir dalgalanmaya FED köşeye sıkışmış olarak yakalanacak.
SONUÇ: “Başarısız iş stratejilerinde ısrar etmeyin.” Peter Drucker
- Tahvile milyar dolarlık yabancı girişi4 saat önce
- Faizler nereye kadar yükselir?1 gün önce
- Başarılı halka açılmada kritik nokta neresi?2 gün önce
- Tarımda vites yükselten yatırım4 gün önce
- Türkiye'nin şeytan üçgeni1 hafta önce
- Bu yıl bütçe açığı kaç çıkacak?1 hafta önce
- Piyasalarda oyun değiştirici gelişme1 hafta önce
- Seçim öncesi ve sonrası iki ayrı Türkiye tablosu1 hafta önce
- Piyasaların taktığı gözlük neden farklı?1 hafta önce
- 'Türkiye hikayesini' yazan önder Atatürk2 hafta önce