Arapça kökenli bir kelime olan "ikame" kısaca, bir şeyi başka bir şeyin yerine koyma ya da kullanma anlamına gelmektedir. Bu kavram, hukuk ve diğer birçok alanda kullanılmakla birlikte, en yaygın kullanımı ekonomi bilimi içerisindedir.
Ekonomi terimi olarak "ikame"nin kullanımı, birbirleri yerine geçebilen mallara ve faktörlere ilişkindir ve aynı amaç ile kullanılabilen yani başka bir malın yerini alabilen mal ya da mallar için "ikame mal" tanımlaması yapılmaktadır. İkame mal olarak nitelenen mallarda, birbiri yerine kullanılabilmenin de bir düzeyi vardır; söz konusu mallar kısmen ihtiyacı karşılayabildiği gibi, tamamen benzer özelliklere sahip olabilir ve diğerinin yerini bire bir alabilecek derecede benzer özelliklere de sahip olabilir. Tam anlamı ile birbirleri yerlerine kullanılabilen mallar "tam ikame" kavramı ile tanımlanmaktadır. Mesela ayçiçeği yağı ve zeytinyağı ikame mallardır ancak tam ikame mallar değildir. Oysa iki farklı firma tarafından üretilen aynı özelliklere sahip iki farklı marka zeytinyağı birbirleri için tam ikame maldır.
İkame mallar ekonomi bilimi açısından son derece mühimdir. Özellikle piyasa mekanizması açısından en mühim konulardan biri olan piyasa fiyatının oluşumu ile rekabet olgusunda ikame malların etkisi büyüktür. Öyle ki ikame mallardan bir tanesinde yaşanan fiyat artışı, diğer malın fiyatında aynı oranda artış meydana gelmemesi durumunda talebin, pahalı olan maldan diğerine kaymasına sebep olmaktadır. Benzer şekilde ikame mallardan birinin fiyatının düşmesi, görece daha pahalı olan malın talebinin azalmasına ve ucuzlayan malın talebinin artmasına sebep olacaktır. Bu durum ekonomi biliminde "ikame etkisi" olarak ifade edilmektedir ve üretim sürecinde kısaca ucuzlayan malın diğer malı ikame etmesi şeklinde gerçekleşmektedir. Bu bağlamda "ikame" olgusu tüketici tercihlerini etkileyen temel faktörler arasında yer almaktadır. Dolayısıyla da firmaların ürettikleri ikame malların kalitesi, fiyatı vb. unsurlar pazar paylarını da etkileyecektir.
İthal ikamesi de "ikame" kavramından türeyen ifadeler arasında yer almaktadır. "İthal ikamesi", yurt dışından ithal edilen mal ya da hizmetlerin koruyucu ve/veya özendirici politikalar ile yurt içinde üretilmesine ilişkin sanayileşme politikası biçimidir. Bu sayede yerli üretimin özendirilmesiyle birlikte milli gelir içerisindeki sanayi payının arttırılmasının yanı sıra döviz tasarrufu sağlanması ve dış ödeme güçlüklerinin de aşılması mümkün olabilir. İthal ikameci sanayileşme politikası ile birlikte yurt içinde üretilmesi mümkün olan ancak üretilmeyip ithal edilen malların yurt içinde üretilmesi teşvik edilerek ilgili sanayilerin de kurulması sağlanabilir.
Ayrıca "marjinal ikame haddi", "varlık ikamesi" veya "para ikamesi" de "ikame" kavramı altında değerlendirilen ve ekonomi bilimi açısından son derece mühim olan temel olgulardır. "Marjinal ikame haddi" bir malın artan bir birimi için, başka bir malın bir ya da birden fazla birimi açısından değişebilecek olan niceliği anlamına gelmektedir. Burada tüketicinin maksadı aynı tatmin düzeyini koruyabilmektir. "Marjinal teknik ikame haddi", üretim düzeyinin korunabilmesi için bir üretim faktöründen kullanımı azaltılan miktar sebebiyle başka bir üretim faktöründen kullanımı arttırılan miktarın oranlanması ile elde edilen değerdir. Görüldüğü üzere hem tüketim hem de üretim aşamasında "ikame" kavramı sağlanılan tatmin düzeyinin ya da üretim düzeyinin korunabilmesi açısından da etkindir.
"Varlık ikamesi" ya da "para ikamesi" ise bir varlığın, para biriminin, başka bir varlık ya da para birimi vasıtası ile değerinin saklanmasını ifade etmektedir. "Varlık ikamesi" genelde dolarizasyonun da ilk aşaması olarak kabul edilmektedir. Bu bakımdan ise "ikame" kavramının değer saklama aracı olarak kullanılan para birimleri arası seçim fonksiyonu ön plana çıkmaktadır.
Görüldüğü üzere "ikame" kavramı bir vazgeçiş ve tercih zinciri oluşturması sayesinde hem piyasa işleyiş mekanizması hem de piyasa mekanizmasına konu olan aktörler üzerinde etkilidir.
YAZAR
Güldenur Çetin