Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Tubitak Ansiklopedi Divan-I Hümayun Nedir?

        Osmanlılarda padişahın hükûmeti demek olup en üst düzeydeki karar organını ifade eder. Genel kararların alındığı, muhtelif şikayetlerin sonuca bağlandığı, devlet meselelerinin görüşüldüğü, genel kabullerin, görüşmelerin yapıldığı ana mekan vasfını taşır.

        Padişahla bağlantılı bir kurum olarak sarayın bünyesinde bulunan Divan-ı hümayun, İstanbul'un fethinin ardından inşa edilen Topkapı Sarayı'nda, padişaha ait bölüme girmeden önce kapının hemen önünde (Birun) yer almaktadır. Divanhane denilen bu yapıya üç kubbeli bölümden oluştuğu için kubbealtı da denilir. Birinci kubbenin altı asıl divan toplantılarının yapıldığı ve padişahın toplantıları takip etmesine imkan veren kafes pencerenin bulunduğu odadır. Bunun bitişiğindeki oda ise divan katiplerinin bulunduğu bürodur. Onun da yanındaki odada devletin her türlü idari mali kayıtlarının bulunduğu defterhane vardır.

        Anadolu Selçukluları'nın hükûmet teşkilatı örnek alınarak oluşturulan ilk divanda padişahın dışında Bursa Kadısı ile vezir vardı. 15. yüzyılda padişahın dışında veziriazam, vezirler, Anadolu ve Rumeli kazaskerleri, defterdar ve nişancının üye olduğu Divan-ı Hümayun ortaya çıkmış, bu kadro II. Mahmud (ö. 1839) tarafından kaldırılıncaya kadar değişmemiştir.

        1475'ten sonra Fatih Sultan Mehmed (ö. 1481) divan toplantılarına başkanlık etmekten vazgeçmişse de Divan-ı Hümayun'un önemi ve fonksiyonu artmıştır. 17. yüzyılın ortalarından itibaren veziriazam için "Paşa kapısı" denilen ayrı bir saray yapılınca devlet ve hükûmet meseleleri oradan yürütülür hale gelmiştir. 18. yüzyılın sonlarında burası için Babıali adı kullanılmaya başlanmıştır.

        Divan toplantıları padişahın riyasetinde her gün sabah namazından sonra başlar ve öğleye kadar devam ederdi. 1475'ten sonra Fatih'in divana başkanlık etmeyi bırakmasının ardından padişahlar gerekli gördükleri takdirde bizzat divana katılmaya başladı. Ancak arzu ettiği takdirde kafes denilen pencereden toplantıları takip ediyordu. Padişah, toplantıdan sonra arz odasında divan üyelerini kabul ederdi. Padişahın huzuruna önce yeniçeri ağası, sonra kazaskerler girerdi. Onları veziriazam, vezirler ve defterdar takip ederdi. Vezir rütbesinde değilse nişancı arza giremezdi. 1454 tarihine kadar divan toplantıları her gün yapılırdı. Bu tarihten sonra haftada 4 güne indi. 17. yüzyılda divan toplantıları haftada 2 güne düştü, 18. yüzyılda ise divan idari bir kurum olarak işlevini kaybetmeye başladı ve sadece merasimlerde toplanır hale geldi.

        Divan-ı Hümayun'da, idari, mali, askeri, örfi ve şer'i, ülke ve toplumu ilgilendiren her türlü meseleler müzakere edilip karara bağlanırdı. Dış siyaset, harp açma, her türlü tayin, terfi, teftiş hususu divanda görüşülürdü. Divan aynı zamanda en üst temyiz kurumu idi. Kaza mahkemelerinde hükme bağlanmış kararlara itiraz edildiği takdirde konu divanda kesin bir karara bağlanırdı.

        Divanda veziriazam, siyasi ve askeri konularda geniş yetkilere sahipti. Devletin iç ve dış siyasetini yürütmek ve bununla ilgili politikaları belirlemek onun yetkisindeydi. Fatih Kanunnamesi'nde veziriazam için "cümle umurun vekil-i mutlakıdır" denilmektedir. Seferde serdar-ı ekrem unvanını alır ve adeta padişahın yetkilerini kullanırdı.

        Veziriazamın dışında İstanbul'da bulunan vezirler divan üyesiydiler. Bunlara "kubbe veziri" denirdi. 16. yüzyılda vezir sayısı 5-6'yı geçmezken 17. yüzyılda 10-12'ye yükselmiştir. Veziriazam sefere gidince ikinci vezir onun vekili olarak kaymakam sıfatıyla başkentte kalırdı. Vezirler serdar unvanıyla seferlere komuta ederlerdi. Ayrıca bazı mühim eyaletlere vezir rütbesinde beylerbeyileri atanırdı. Vezirler yargılama salahiyetine sahiptir ve idam dahil her türlü ceza verme hakları vardı. Halkın şikayetlerini dinler ve hüküm verirlerdi.

        Divanda kazai ve adli meselelere kazaskerler bakarlardı. Divan'ın en önemli üyelerinden biri, devletin mali işlerinden sorumlu ve padişah adına tuğra ile hüküm yazdırmak yetkisine sahip olan defterdardı. Divan'da mali meseleler müzakere edilirken onun görüşü esas alınırdı. Divan'daki yazışmalar, tahrir işleri ve tuğra çekme işi nişancıya aitti. Divan'dan çıkan kararların ferman, berat, hüküm, name-i hümayun vs. şekline getirilmesi nişancının maiyetindeki bürokrasinin görevi idi. Nişancı zamanla örfi hukukun en yüksek otoritesi haline gelmiştir.

        Divan'da aklam ve muamelatı yürüten, kararların ilgili yerlere kaydedilmesi ve tatbiki konularında faaliyet gösteren ve teşrifat işlerine bakan geniş bir bürokrasi kadrosu vardı. Bu kadro Reisülküttaba bağlıydı. Asıl vazifesi divandaki katiplerin reisliği olan Reisülküttap, Divan toplantılarının muayyen bir düzen içerisinde yapılması, toplantılardan önce gereken evrakın hazırlanması ve alınan kararların uygulanmasından sorumluydu. 17. yüzyılın sonlarına doğru yetkileri artmış ve devletin dış siyaseti konusunda elçilerle müzakerelerde bulunmak onun asli görevi haline gelmiş ve zamanla hariciye nazırı olmuştur.

        Toplantılarda veziriazamın sağında ve solunda duran tezkireciler, toplantıların yapılmasından ve kararlarının uygulanmasından sorumlu olan çavuşbaşı ve emrindeki çavuşlar, başkapıcıbaşı ve emrindeki kapıcıbaşılar, divan kararlarını yazan ve ferman, berat, name-i Hümayun, ahidname gibi belgeleri hazırlayan katipler ve tercümanlar başta olmak üzere Divan-ı Hümayun'un geniş bir bürokrat kadrosu vardı. Ayrıca tayin ve terfi işlerine bakan ve her türlü evrakı hazırlayan Beylikçi kalemi, Tahvil kalemi ve Rüus kalemi gibi divana bağlı bürolar mevcuttu.

        1838'de II. Mahmud'un modern hükûmet sistemini kurmasıyla Divan-ı Hümayun ortadan kalkmıştır.

        YAZAR

        Mehmet Ali Ünal

        KAYNAK

        • İnalcık, Halil. Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1300-1600). Çev. Ruşen Sezer. İstanbul: Eren Yayıncılık, 2004.
        • Lewis, Bernard. "Diwan-ı Humayun." EI² II (1991): 337-339.
        • Mumcu, Ahmet. "Divan-ı Hümayun." Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi 9 içinde. İstanbul: TDV Yayınları, 1994. 430-432.
        • Mumcu, Ahmet. Hukuksal ve Siyasal Karar Organı Olarak Divan-ı Hümayun. Ankara: Birey ve Toplum Yayınları, 1986.
        • Taneri, Aydın. Osmanlı İmparatorluğu'nun Kuruluş Döneminde Veziriazamlık. Ankara: DTCF Yayınları, 1974.
        • Uzunçarşılı, İsmail Hakkı. Osmanlı Devleti'nin Merkez ve Bahriye Teşkilatı. Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayını, 1984.
        • Ünal, Mehmet Ali. Osmanlı Müesseseleri Tarihi, Isparta: Fakülte Kitabevi, 2017.
        Yazı Boyutu
        Habertürk Anasayfa