Temmuz sıcakları haziranda başladı!

Marmara’da bu akşam ile gece yarısı arasında poyrazdan gelen esintinin güçlenmesini bekliyoruz, nispeten ferah bir akşam yaşanabilir.

Ege’de ve Akdeniz’de artık canlı sağlığı açısından tehlikeli olabilecek 41-42°C sıcaklıktan söz ediyoruz, Aydın-İzmir-Muğla-Antalya-Adana arasında gelecek 72 saat boyunca sıcak hava dalgasının şiddeti artıyor. Gölgede 42°C sıcaklığı, giyilen kıyafetlere, yaşa, sağlık durumuna ve stres seviyesine bağlı olarak 50°C veya daha da üzerinde hissederiz.

Bu yüksek sıcaklık uyarısını dikkate alıp sağlık uzmanlarının önerdiği 11.00 - 17.00 saatleri arasında gölgede kalmakta yarar var.

Hafta sonu yaklaşırken, 7 Haziran’dan itibaren sıcaklıkların 4 ila 7°C azalmasını bekliyoruz ama bu düşüşle bile havamız halen 30°C’nin üstünde olacak. Mayıs ayında yaşanan serinlik ve eksik olmayan rüzgarlar, yerini Kuzey Afrika’nın sıcağına bıraktı.

Haziranın ilk haftasını mevsim normallerinin 8 ila 12°C üzerinde geçirdikten sonra, ikinci ve üçüncü haftalar normallere daha yakın (2 ila 5°C üzerinde) seyredecek görünüyor. Bu durumda yaklaşan bayram tatili yine sıcak ama aşırı bunaltıcı olmayacak tahmini yapılabilir.

Türkiye’de genel olarak temmuz ortasında yaşamaya alışılan sıcaklar, haziran başında ülkeyi kavurmaya başladı. Fakat haftasonu gelirken özellikle Ankara dahil İç Anadolu’da ve Doğu Anadolu’da gök gürültülü yaz yağmurları havayı biraz ferahlatacak.

MEDYADA YER ALAN EL NİNO VE LA NİNA KARMAŞASI HAKKINDA

Dünyanın kayıtları tutulan dönemdeki en sıcak yılını 2023’te yaşadık, 2024 bundan farklı olmayacak görünüyor. Atmosferik modellemelerde El Nino etkisi belirginleşirken, okyanus sularındaki ısınma El Nino yerini La Nina’ya bıraksa bile birden yavaşlamıyor.

En sıcak yıl demek, havaya en çok su buharının ve enerjinin katıldığı yıl demek. Bu durum hava olaylarının şiddetini, süresini ve çeşitliliğini direkt etkiliyor.

Ancak hangi tekil hava olayının El Nino ya da La Nina etkisiyle bu şiddette yaşandığını söyleyebilmek için yapılması gereken uzun çalışmalar var.

Güney Amerika’daki su sıcaklıkları ile Türkiye’nin hava durumu arasındaki ilişkiyi, aradaki tüm sistemlerin her değişkenini bilip modelleyebilsek bile tam çözemeyebiliriz. Sürekli birbiri ile ısı enerjisi alıp veren yüzeylerden ve atmosfer dediğimiz nasıl davranacağını henüz yüzde 100 bilemediğimiz gazlar bütününden bahsediyoruz.

Ufak başlangıç farkları, saatler ilerledikçe bambaşka hava durumlarıyla karşılaşmamıza yol açabiliyor. Yağışların hangi şiddette ve hangi saatte nerede gerçekleşeceğini bazen 24 saat kala bilemeyebiliyoruz. 7/24 devam eden takip, kayıtlar ve bunların ışığındaki gelecek modellemeleri bize dünyanın daha da ısınacağını gösteriyor.

Türkiye’de yaşanan yüksek sıcaklıkların yanında, dünyaya bakınca her ay bir ülkeden “En yüksek sıcaklık rekoru” geliyor. Sıcak hava dalgalarının ölümcül olduğunu ve artan bir hızda daha fazla insanı etkileyeceğini görüyoruz. Geçirdiğimiz hafta sonu gölgede 48°C’ye ulaşan sıcaklıklar, Hindistan’da 33 insanın hayatını kaybetmesine yol açtı.

Türkiye’yi bu yıl çok sıcak bir yaz bekliyor. İlla her hafta sıcaklık rekoru kırmamıza gerek yok, 40°C hava sıcaklığının üstünde geçireceğimiz günlerin sayısı fazla olabilir.

Bu rekor arayışı yerine, 'Mevsim normalleri olarak kabul edilen ortalama sıcaklıklardan ne kadar fark var?' şeklinde bakmalıyız.

Bugünlerde ülkemiz mevsim normallerinden yaklaşık 12°C daha sıcak, yazın daha ferah günlerimiz olacaktır, yıl sonunda biriken veriye bakınca ise halimizin ne kadar “Kırmızı” olduğunu anlarız.