Devlet Bahçeli'nin açtığı yol kapandı mı?
Ülkelerin siyaset aksiyon Oscarları olsa her yıl ödül tartışmasız bize gelirdi. Buna şüphe yok.
Bir geçen çarşambaya kadar olan havaya bakın, bir bugüne… Meteorolojide de siyasette de termometrenin gösterdiği rakam hızla düşüyor.
Ne oluyor?
Elbette yeni bir süreç ihtimalini konuşmaya başlamışken, Devlet Bahçeli hayal dahi edemeyeceğimiz bir çıkış yapmışken seçilmiş belediye başkanlarının yerine yağmur gibi atanmaya başlayan kayyumlar fevkalade moral bozucu.
Peki bu kararlar ve oluşan hava Bahçeli’nin açtığı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kuvvetli bir şekilde desteklediği yolun başlamadan bitmesi anlamına mı geliyor?
Bahçeli bugün benzer tavrı sürdüren bir konuşma yapabilir
MHP Genel Başkanı mesela bugünkü konuşmasında yine eski tavrına mı dönecek?
Yoksa barış çağrısına devam mı edecek?
Öcalan çıkışı ve DEM Parti ile el sıkışma ölü doğan ya da doğmaya fırsat bulamadan biten bir hamle mi?
“Gelişmeleri kısa vadeli değerlendirmemek gerekir”
Bu parantez kapandı mı?
MHP’nin önemli isimleriyle yaptığım görüşmelerden aldığım cevaba göre kesinlikle hayır!
“Sayın Genel Başkan ve Sayın Cumhurbaşkanı birlikte bir şey konuşuyorlarsa kafalarında net bir plan var demektir. Bu plandan kolay kolay dönülmez. Gelişmeleri anlık ya da kısa vadeli değerlendirmemek, bir bütün olarak bakmak gerekir” diyorlar.
DEM Parti’nin tavrı iyi niyetli bulunmuyor
İktidar cephesinden isimlerle konuştuğumda gördüğüm hava şu: İşlerin bir anda beyazdan siyaha dönmesinin temel sebebi DEM Parti’den beklenen ‘biz varız’ tavrının gelmemiş olması.
Hem AK Parti hem MHP çevreleri DEM’in işi yokuşa sürdüğü, uzlaşmaz tavrını sürdürdüğü, ‘dostlar alışverişte görsün’ havasında açıklamalar yaptığını düşünüyor.
Dün alınan 3 kayyum kararını da partinin ve DEM belediyelerinin genel tavrına bağlıyorlar.
Bugün yapacağı konuşmada Devlet Bahçeli büyük olasılıkla yine terörü bitirme çağrısı yapacak ve barış için inisiyatif alma çizgisini sürdürecek, DEM’e çok sert yüklenerek tabii.
Öcalan hala devrede mi?
Peki Öcalan’ın içeride, DEM Parti’nin dışarıda olduğu bir süreç yaşanabilir mi?
Elbette hayır ama devlet DEM’in belediyecilik yaklaşımından çok rahatsız. Özerk bir tavır içinde oldukları, bürokrasi ve devleti tanımadıkları yönündeki kanı giderek artmış.
Cumhur İttifakı’nın açmaya çalıştığı yola kayıtsız şartsız destek de gelmeyince bardak taşmış.
Diyeceksiniz ki öğrenilmiş çaresizlik varken kayıtsız destek nasıl gelsin?
Katılıyorum, yarım kalmış bir çözüm süreci ve neredeyse rutin hale getirilmiş kayyum uygulamaları varken, Selahattin Demirtaş başta olmak üzere DEM’in bir çok ismi cezaevinde iken partinin temkinli yaklaşması gayet doğal.
Ancak DEM Parti sadece Bahçeli’nin yaptığı barış çağrısına temkinli yaklaşmıyor, iktidar kanadı iyi niyetli çabalara da yapıcı bir tavır sergilemediği kanısında DEM’in.
Mesela Diyarbakır Cezaevi Müze olacak, Kültür Bakanlığı çalışmalar, toplantılar yapıyor, o toplantılara salon vermiyor, valiler ile seçilmiş başkanların değil eş başkanların fotoğraf vermesi konusunda ısrarcı oluyor vs.
Kısacası devlet ve iktidar açısından ya DEM değişecek, örgütün tahakkümü altında izlediği çizgiden dönecek ve Öcalan’ın da içinde olduğu barış yolu açılacak ya da balyozlar inmeye devam edecek.
Ben açıkçası bu tabloya bakınca çok üzülüyorum. Daha birkaç gün öncesine kadar yeniden bir süreç ihtimali üzerine konuşurken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçen haftaki konuşması Esenyurt ile başlayan kayyum dalgasında boğuldu.
Ama burası Türkiye.
Umudu kaybetmeyelim.
Yarın ip koptuğu yerden yine bağlanabilir…
CHP intihar ediyor olabilir
Kayyum dalgasını son derece tehlikeli ve demokrasiye aykırı buluyorum.
Şayet terör ile ilgili vahim iddialar varsa elbette hukuk çerçevesinde araştırılmalı.
Ama neden birdenbire şimdi?
Ve görevden alınanların yerine neden belediye meclislerinde seçim yapılmıyor?
CHP’nin Esenyurt ile başlayan dalgaya karşı verdiği sert mücadeleyi anlıyor ve kıymetli buluyorum.
Ama bir süre sonra 14 Mayıs seçimleri öncesi olduğu gibi demokrasi mücadelesi algısı yerini terör destekçiliği algısına bırakabilir.
DEM ile giderek daha fazla yan yana bir görüntü veren CHP tuzağa düşüyor.
DEM çatısı hep kaybettirdi.
Hele dün Mardin'de CHP ile yapılan ortak mitingde Tuncer Bakırhan'ın Şeyh Saitler, Seyit Rızalar göndermesi...
Cumhur İttifakı'na daha elverişli bir malzeme verilemezdi herhalde.
CHP DEM Parti ile birlikte bir görüntü vermeye devam ederse içerideki çatlak daha da büyüyecek. Özgür Özel 'karşı tarafın' oyunu almaya çalışırken kendi tabanının oyundan da olacak.
Popülizm ve ahlaki üstünlük arasında son derece can sıkıcı bir terazi bu.
- Siyah-beyaz4 gün önce
- Müsavat Dervişoğlu: "Mesele el sıkışmak değil, el uzatmak"5 gün önce
- Bu filmi daha önce görmemiş olabiliriz…1 hafta önce
- Çözüm süreci değil kardeşlik hareketi1 hafta önce
- Kötülüğün kaynağı ve Fetullah Gülen1 hafta önce
- DEM Parti eş başkanları ile 3 saatlik akşam yemeğinden notlar…2 hafta önce
- Numan Kurtulmuş Habertürk'e konuştu: "Beni en çok siyasilerin trol ağzıyla konuşması üzüyor"2 hafta önce
- Kantin ve bireyin keşfi3 hafta önce
- Yeni bir çözüm süreci mümkün mü?3 hafta önce
- Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay: "Perşembe ilk kemoterapimi aldım, iftiraları paylaşan herkese dava açtım!"4 hafta önce