Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Güntay Şimşek SOCAR hangi fırsatları değerlendiriyor?
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi SOCAR’ın, 2008 yılında PETKİM’in yüzde 51 hissesini satın aldıktan sonraki serüvenine, aksayan yatırımlarına ve tepki çeken bazı uygulamalarına örneklerle dikkat çekmiştim. Önce geçen yazımdan kısa bir özet, sonra da SOCAR’ın gönderdiği cevap ve akabinde de gelen açıklamaya yönelik sorularım olacak.

        SOCAR, PETKİM’i Avrupa’nın en büyük üretim merkezlerinden biri haline getirecekti. Pazar payı düşen PETKİM’de son durum nedir?

        PETKİM’in özelleştirme haritasında yer alan ve hizmete giriş tarihi birkaç defa açıklanan SOCAR – BP ortaklığıyla yapılacağı ilan edilen yeni petrokimya kompleksi neden hizmete sokulmadı? Bu tesisi SOCAR neden kendisi yapmıyor? Acaba SOCAR, Türkiye’de frene mi bastı veya basıyor! SOCAR’ın yeni yönetim ekibi PETKİM’in özelleştirme amacı dışında yeni bir strateji mi geliştirdi veya geliştirmek istiyor?

        PETKİM’in yüzde 51 hissesi SOCAR Turkey Petrokimya A.Ş.’de, C grubu hissesi Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nda (ÖİB) ve PETKİM, Star Rafinerisi’nin ortağı. Buna rağmen gelişmeler halka açık PETKİM lehine görünmüyor!

        SOCAR Türkiye’nin tüm projelerinin yer aldığı Aliağa’daki araziye “Türkiye’nin İlk Özel Endüstri Bölgesi” statüsü verildi. Bakanlar Kurulu Kararı ile de “Özel Güvenlik Bölgesi” oldu. Ama SOCAR da tüm bu kararların aksine ve işin ruhuna aykırı bir şekilde güvenliği yabancı bir şirkete verdi! Yeni petrokimya kompleksinin geleceği hakkında ise SOCAR yönetimi sessizliği tercih etti.

        Ben de kısa süre önce köşemde tüm bunları ele alıp, SOCAR yönetiminin bir izahat yapmasını ve bir açıklık getirmesini istemiştim. SOCAR’dan gelen cevabı aynen yayınlıyorum. Buyurun;

        “Haberturk.com’da 7 Şubat 2024 Çarşamba günü yayımlanan “SOCAR'ın yatırımları neden aksıyor?” başlıklı yazınızla ve 8 Şubat 2024 Perşembe günü Bloomberg HT’deki Finans Merkezi programındaki değerlendirmelerinizle ilgili bir bilgilendirme yapmak isteriz.

        SOCAR Türkiye olarak, Türkiye pazarına girdiğimiz 15 yıldan bugüne kadar paydaşlarımızla birlikte gerçekleştirdiğimiz 18 milyar doları aşan tutardaki yatırımla, Türkiye’nin en büyük doğrudan dış yatırımcısı ve en büyük entegre endüstri grubuyuz. Azerbaycan ve Türkiye arasındaki sinerjiyi, stratejik alanlardaki yatırımlarla çok daha ileri bir seviyeye taşımayı önceliklendiriyoruz. Kesintisiz üreterek sağladığımız katma değeri yine ülkemiz için kaynak olarak değerlendirmekten gurur duyuyoruz. Türkiye’nin enerji üssü olma yolunda ilerlemesini memnuniyetle takip ederken, enerji arzı ve güvenliği noktasında birlikte hareket ediyoruz. SOCAR Türkiye ve grup şirketlerindeki 5.600 çalışanımızla ve taşeron çalışanlarla birlikte dolaylı olarak 10.000’in üzerinde çalışanla Türkiye’nin istihdamına katkı sağlıyoruz.

        Yazınızda belirttiğiniz konulara ilişkin kısa notlarımızı aşağıda sunuyoruz:

        Geçtiğimiz dönemde yaptığımız bazı açıklamalarda belirttiğimiz üzere, bp şirketiyle beraber yeni bir petrokimya tesisi kurulması planımız bulunmaktaydı. Ancak şirketin, global anlamda petrokimya sektöründeki faaliyetlerinden çekilme kararı alması ve pandemi ile birlikte değişen koşullar nedeniyle bu projeyi ilerletmeme kararı aldık. Basında yer alan bazı açıklamalarımızda da değindiğimiz gibi, bu yatırımla ilgili fırsatları değerlendiriyoruz.

        Grup şirketimiz Petkim’de, her yıl geliştirme ve iyileştirme yatırımları yapmaya devam ediyoruz. Yatırım tutarı 2 milyar 40 milyon dolar olan ve her yıl ek iyileştirme yatırımı gerçekleştirdiğimiz Petkim’e, 2008 yılından 2023 yılı sonuna kadar yaklaşık 1,7 milyar dolar ek yatırım yaptık. Petkim, Türkiye’nin tek entegre petrokimya üretim tesisi olarak bugün, Türkiye’nin petrokimya hammadde ihtiyacının yaklaşık %12’sini tek başına karşılıyor. Bunun dışında Petkim’e hammadde temin eden STAR Rafineri’ye, 2018 yılında operasyona geçtikten sonra yaklaşık 500 milyon doların üzerinde ek yatırım yapılarak kapasitesi önemli ölçüde (yaklaşık 20% oranında) artırılmış ve Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığının azaltılmasına katkı sağlanmıştır.

        Özel Güvenlik Bölgesi, 2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu uyarınca, yurt ekonomisi, milli güvenlik ve toplum hayatı açısından önemi haiz tesislerin sabotaj, istihbarata karşı koyma, tahrip, baskın gibi eylemlere karşı korunması amacıyla ilan edilmektedir. Bu doğrultuda, Petkim’in Aliağa Petrokimya Kompleksi kapsamındaki alanlar, ilk olarak 06.04.1991 tarih ve 91/1690 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Özel Güvenlik Bölgesi olarak ilan edilmiş olup, sonrasında SOCAR Türkiye’nin Aliağa Yarımadası'ndaki tüm stratejik önemi haiz yatırımlarını kapsayacak şekilde revize edilmiştir. Özel güvenlik hizmet alımı ise, özel güvenlik bölgesi statüsünden tamamen farklı bir konu olmakla birlikte, 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun kapsamında içeriği düzenlenmektedir. SOCAR Türkiye olarak bu bölgenin güvenliği kapsamında güvenlik hizmetleri alanında dünyada ve ülkemizde lider şirketlerden biri olan şirketten hizmet alıyoruz.

        Sektördeki lider konumumuz ve üzerimize düşen sorumlulukların bilinciyle yeni yatırım fırsatları için stratejik plan ve çalışmalarımızı titizlikle sürdürüyoruz. Önceki basın toplantılarımızda dile getirdiğimiz üzere bir master plan üzerinde çalışıyoruz ve bu konuyla ilgili yol haritalarımızı önümüzdeki aylarda açıklamayı planlıyoruz.

        Konuyu bu çerçevede değerlendirmelerinize sunar, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi adına göstereceğiniz hassasiyet için teşekkür ederiz. SOCAR Türkiye ve grup şirketlerimizle ile ilgili bilgi almak için her zaman bizlere ulaşabilirsiniz. Saygılarımızla, SOCAR Türkiye.”

        SOCAR’dan gelen bu açıklama sonrası kamuoyunu daha doğru bilgilendirmek için bazı sorulara da cevap bulmamız gerekiyor. Gelen açıklama çerçevesinde şu sorularıma da SOCAR’dan cevap bekliyorum:

        • 1- Biz konuyu gündeme getirinceye kadar BP ile yapacağınızı açıkladığınız rafineri entegrasyonuna dayalı yeni petrokimya tesisi yatırımını iptal ettiğinizi kamuoyuna açıklamaktan neden imtina ettiniz?
        • 2- Bu yatırımla ilgili fırsatları değerlendirdiğinizi ifade ediyorsunuz, oysa daha önceki açıklamalarınızda bu yatırımın başlangıç ve bitiş tarihleri ile birlikte teknik verilerini de açıklamıştınız. Yeni fırsatları değerlendiriyoruz derken neyi kastediyorsunuz? İçeriği nedir? Bu durumda 10 yıl öncesine dönmüş olunmuyor mu? Fırsat değerlendirme eylemini ne zaman sonlandırmayı düşünüyorsunuz? Ya da SOCAR hangi fırsatları değerlendiriyor?
        • 3- “Grup şirketimiz PETKİM’de, her yıl geliştirme ve iyileştirme yatırımları yapmaya devam ediyoruz. Yatırım tutarı 2 milyar 40 milyon dolar olan ve her yıl ek iyileştirme yatırımı gerçekleştirdiğimiz PETKİM’e, 2008 yılından 2023 yılı sonuna kadar yaklaşık 1,7 milyar dolar ek yatırım yaptık” deniyor. Ancak 2 milyar 40 milyon dolar PETKİM’e yatırım değil, satın alma bedelidir. İlave olarak 1,7 milyar dolar ek yatırım yaptığınızı ifade ediyorsunuz. Bu durumda 2008 yılında pazar payı yaklaşık yüzde 25 olan PETKİM’in pazar payı sizin ifadenize göre yüzde 12’ye nasıl ve neden düştü?
        • 4- PETKİM’e yaptığınızı açıkladığınız 1,7 milyar dolarlık yatırım hakkında daha detaylı ve anlaşılır bilgi verebilir misiniz? Nereye, ne kadar yatırım yaptınız?
        • 5- İnternet sitenizde PETKİM’in pazar payını yüzde 17 olarak duyururken, bize gönderdiğiniz açıklamada yüzde 12 olarak ifade ediyorsunuz? Bu rakamların hangisi doğru?
        • 6- Star Rafinerisi’ne PETKİM olarak 500 milyon dolar yatırım yaparak, kapasiteyi yüzde 20 oranında artırdığınızı ifade ediyorsunuz. Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yaptığınız açıklamadan bu 500 milyon doları rafinerinin yüzde 12 hissesini almak için ödediğinizi biliyoruz. Hisse almak için ödenen bu parayla nasıl kapasite artırdığınızı anlayamadık. Daha açık ifade edebilir misiniz?
        • 7- Özel Güvenlik Bölgesi konusunda yaptığınız teknik detayları uzun uzun açıklamışsınız. Ancak bunları zaten biliyoruz. Biz de bu hususlara dikkat çekiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti tarafından stratejik önem atfedilerek özel güvenlik ve özel endüstrisi bölgesi ilan edilen bir bölgenin korumasının neden yabancı şirkete verildiğini sormuştuk. Ancak bu soruya cevap alamadık. Siz halen daha güvenlik işini emanet ettiğiniz şirketin büyük bir firma olduğunu anlatıyorsunuz. 1965 yılından bu yana, 60 yıldır kendi korumasını yapan PETKİM, hiçbir güvenlik problemi yaşamamasına rağmen sonradan güvenlik işini neden ihaleyle özel, yabancı bir şirkete verdiniz? Bu yaptığınız özel güvenlik ve özel endüstri bölgesi ruhuna aykırı değil mi?

        Yazıma gönderdikleri cevap çerçevesinde, SOCAR yetkililerine, şimdilik bu soruları yöneltip, cevap bekliyorum. Şayet bu sorulara tatmin edici cevaplar alabilirsek, henüz temas etmediğim diğer konulara da geçebiliriz.