İki mevzu arasına girilmez

1- Karı-koca arasına.

2- Anne-baba-çocuk-gelin-amca-dayı vb... kısacası "Aile" tartışmaları arasına girilmez.

Eğer bu iki mevzunun içine dalar, girer ya da girmeye çalışırsanız sonuçta ne mi olur;

- Karı-koca barışır, anlaşır; suçlu siz olursunuz.

- Aileler kavga eder, tartışır. Yıllarca aile bireyleri küs kalır. Ama eninde sonunda barışır ve suçlu siz ilan edilirsiniz.

Bu değişmeyen bir kuraldır.

Bu sebeple;

Özcan Deniz'in "Bana maddi-manevi zarar veriyorlar" diyerek ailesine resti çektiğini ilan etmesinin ardından abi Ercan Deniz'in Müge Anlı'nın "Aile her şeydir" diye anlamlı videosunu paylaşması. Ve yine ardından abla Yurda Deniz'in "İran'dan buraya meşhur olmak için geldi, bu evliliği tasvip etmedik" diyerek okları gelin Samar'a çevirmesi. Ve yine ardından Özcan Deniz'in "Akşamı bekle bitanem" diye kendinden emin çıkışı ve sonrasında gelin Samar'ın "O seviyelere düşmeyeceğim. İsteyen istediğini desin konuşsun. Benim tek bir bildiğim var beni bilen seven ailem" diyerek kimseyle ilgilenmediğini göstermesine girmemek, yorumlamamak, taraf olmamak gerek.

Çünkü;

Yıllar geçse de, küslükler olsa da aileler bir gün başarabilir. Her şey unutulur, yeniden aile, kan bağı hatırlanır. Bu sebeple, "Sen Özcan'ı, Samar'ı tanıyorsun bir şey biliyorsundur, bu konu hakkında yazsana, anlatsana" diye mesajlar gönderen okuyucuya şunu söyleyebilirim ki; Kimse aileler arasında yaşananları bilemez, anlayamaz. Sonuç olarak aile bireyleri hep haklıdır, herkes olaya kendi açısından bakar, yorumlar, anlatır. Malumunuz memlekette "Empati" duygusu da genelde olmadığından aile arasına girerseniz çıkamazsınız.

Tek bildiğim Özcan Deniz'in ailesine ne kadar düşkün olduğu ve onları hiçbir zaman yalnız bırakmadığıdır. Özcan'ı müzik dünyasına girdiği günden bu yana takip eden, tanıyan, gözlemleyen bir gazeteci olarak hatırımda kalan tek mevzu; Özcan'ın ailesine düşkünlüğü, onları koruyup kolladığı ve ne kadar sevdiğidir. Abisi Ercan'ın dinlediği hatta yıllardır birlikte çalıştıklarıdır. Ki zaman zaman ters düşseler, hatta zaman zaman birçok kişinin, "Ailen sana zarar veriyor" sözlerine rağmen ailesine hiç sırtını dönmemesidir. Etrafımda birçok kişiden Özcan ve ailesi hakkında çok şey duyduğum halde tek bir yorum yapmamam da Özcan'ın konu ailesi olunca laf söyletmediğindendir.

Sonuçta; Aile arasında yaşananları gerçekten tam anlamıyla bilemem, bilemeyiz, girmemeliyiz.

Show TV'nin sevilen dizisi "Aile"de Serenay Sarıkaya'nın canlandırdığı Devin karakterinin; "Bütün mutlu aileler birbirine benzer, ama her mutlu ailenin kendi özgü bir mutsuzluğu vardır. Biz böyle bayılmıyor muyuz aile konusu gelince, didik didik macunlamaya. Onlardan aldığımız mutsuzluğu bile kutsuyoruz. Hatta en hastalıklı olan şey de ne biliyor musun? Öyle bir yer ki, aile denen yer. Bütün kötülükler iyi niyetle yapılır. Böyle tatlı tatlı" dediği gibi.

Ve yine "Aile" dizisinde söylenen; "Bizler yanlış sevilen yalnız çocuklar" sözü gibi.

Eminim Özcan Deniz de durup dururken bu çıkışı yapmadı, yapmıyor. Kim ister "Aile"si ile böyle binler önünde tartışmak, kendini ortalığa sermek. Hele ki, Özcan Deniz gibi bir karakter iseniz inanın hiç istemez ve yapmazdınız.

O yüzdendir ki, siz siz olun ailenin içindeki dinamitlere parmak basmayın. Basarken de bir değil on bin defa düşünün yorumlarken.

***

Özcan Deniz'i yorumla derseniz

Az önce "Hele ki, Özcan Deniz gibi karakter iseniz!!!" demem şöyle ki; Bunca yıldır sektörde olan, gözlemeyen, çalışan, bir haberci olarak Özcan Deniz, çok röportaj yapmayı sevmeyen, kendi hakkında çok konuşmayan, özel hayatını ortalığa sermeyi tercih etmeyen, bir dizi yaptığında dahi zor ikna olup röportaj veren on isimden biridir.

Hal böyle olunca; Aile gibi özel bir kavramı halka arz ediyorsa bir durup düşünmek gerek. Şahsen ben bir haberci olarak; "Özcan Deniz'e ne oldu da bu son noktaya geldi" demeden edemedim.

Düşünün; göz önünde bulunmayan bu adama ne olmuş olabilir ki, ailenin en mahrem noktasını gözler önüne seriyor. Düşünün ki, didiklenecek, araştırılacak ve ortalığa saçılacak belki en duyulmaması gereken aile olayları. Bu kadar göz önünde olmayı sevmeyen bir ünlü bunu bile göze alıyorsa düşünün ki, neler yaşanıyor!!!

***

Tavsiyem

Aile hassas konu.

Herkesin ailesi kendine özel.

Yaşananlar mahrem.

O yüzdendir ki, sen, ben, biz, onlar.. Kimsenin "Aile"sinin içindeki yapıyı bilemez, bilemeyiz. Tek bildiğim budur. Size de tavsiye olunur...