Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

İklim Ekonomisi Sürdürülebilir Finansman Zirvesi’nde konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek “2003’ten bugüne 21 yılda Türkiye’nin enerji ithalatının 900 milyar dolar ödediğini” açıkladı.

Mehmet Şimşek Türkiye’nin 2003 bugüne yaklaşık 900 milyar dolar düzeyinde olan bu rakamın aynı dönemdeki birikimli toplam cari açığının 1,5 katı olduğuna da dikkat çekti.

➔Yani enerji ithalatına yapılan ödeme toplam cari açığın üzerinde. Ya da enerji ithalatı olmasaydı aynı dönemde cari açık değil cari fazla verebilirdik.

Çünkü 2003 yılından Nisan 2024’e kadar toplam cari açık 626.5 milyar dolar. Bunun da yaklaşık yüzde 50 üzerine çıkan bir enerji dış açığı verdik.

➔Mehmet Şimşek rakamı açıklaması ardından “Bu nedenle Türkiye için yeşil dönüşümün bir tercih değil zorunluluk olduğunu, yeşil dönüşümün önceliklendirilmesinin cari açığın düşmesini sağlayarak Türkiye’nin makro finansal istikrarını güçlendirebileceğini” söyledi.

Şimşek bu konuşmasıyla cari açık ve enerjide sorunun bam teline dokundu.

Yenilenebilir enerji veya yeşil enerji yatırımlarını artırırsak aynı zamanda enerji üretimini artıracağız. İthalatı da o oranda azaltacağız.

➔Yine Bakan’ın işaret ettiği gibi yeşil dönüşümde önemli bir yol kat edeceğiz. Çünkü atmosfere en çok sera gazını enerjide fosil yakıtların kullanılması salıyor. İhracatta karbon ayak izi vergisini azaltacağız.

ENERJİDE DIŞA BAĞIMLILIK %75

➔Yerli petrol ve doğal gaz üretimi çok sınırlı. Yerli üretimin payı yüzde 12’yi buluyor. Elektrik ve kömür üretimini de dahil edersek enerjide yerli üretimin payı yüzde 25 ile sınırlı kalıyor.

➔Kullanılan enerjinin yüzde 75’i ithal ediliyor. Bakan’ın 21 yıl için açıkladığı 900 milyar dolarlık rakam da enerjide yabancı payının karşılığı.

➔Rakam çok büyük. Yıllar arka arkaya eklendiğinde dış borcun iki katı ve yıllık milli gelire yakın bir rakam ortaya çıkıyor. 2022 yılının GSYH rakamı 906 milyar dolar. 21 yılda ödenen fatura bir yıllık milli geliri buluyor.

➔Yani her yıl ortalama 43 milyar dolar enerji ithal ediyoruz. Bu da ortalama olarak GSYH’nın yüzde 5’ini oluşturur ki, bu da bizi dünyada milli gelirine oranla en yüksek enerji ithalatı yapan ekonomilerden biri yapar.

➔Enerji güvenliği açısından da uzun vadede çok riskli bir durum.

EKSİKSİK ELEKTRİK OTOBANINDA

➔Dünya iklim değişikliği ile mücadele çerçevesinde sürdürülebilir enerjiye ve yeşil ekonomiye geçiyor.

➔Bu alanda Türkiye’nin potansiyeli yüksek. Yer altında petrol ve doğalgaz kaynakları sınırlı ama yer üstünde güneş ve rüzgar potansiyeli yüksek. Su kaynaklarını ise iyi değerlendirdiğimiz söylenebilir.

➔Hafta sonu Şirnak ve Hakkari’yi İSO üyesi sanayicilerle gezdik. Şirnak ve Cizre’de sadece petrol çıkmıyor artık, çok az da olsa güneş panellerini gördük.

➔Ve öğrendik ki Güneydoğu illeri güneş ve rüzgar enerjisi için de son derece verimli bir coğrafya. Doğal olarak İstanbullu sanayiciler “Elektriği burada üretip Batı’da niye kullanmıyoruz” diye sordu.

➔Yanıt ise “trafoya takıldığıydı.”

Su, güneş ve rüzgar zenginliği ülkenin doğusundayken enerji tüketimi ülkenin batısında. Doğuda üretip batıda kullanmanın önünde iletim hatlarındaki yetersizlik yatıyor. Yoksa bu illerde elektrik üretimi için başvuru çok ama bu başvurular hep trafo yetersizliği nedeniyle kabul edilmiyor.

ELEKTİRİK İLETİM HATLARININ ÖNEMİ

➔Devlet elektrik piyasasını özelleştirirken yapıyı üçlü bir sacayağı üzerine kurmuştu. Üretim ve dağıtım özel sektöre serbest ama iletim hattı kamunundu.

➔Ülkenin her yerinde üretilecek elektrik, devletin altyapısını yapacağı ve tarafsız bir şekilde işleteceği iletim hattına verilecek, işyeri ve perakende tüketiciler de hattan istediği yerde istediği kadar elektrik alabileceklerdi. Üretim ile tüketim birbirinden mahsup edilecek, fark varsa ödenecekti.

Elektrik piyasasının kurgusu doğru ama uygulamada aksayan ayak iletim. İletilemeyen elektrik de doğal olarak üretilmiyor. Sistemin iletim hattının kapasitesi düşük, hatlar genelde eski ve hantal. Bunun yeteri etkinlikte yapılamaması üretime yeni katılacakları sınırlandırıyor.

➔Karayolunda otobanlarını yaptık ama elektrik otobanlarını ihmal ettik. Bunun bedeli ise daha yüksek.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar