Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Abdurrahman Yıldırım Şimşek'ten yeni sanayi politikası
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Maliye Hesap Uzmanları Vakfı tarafından düzenlenen “Enflasyonla Mücadele ve Merkez Bankacılığı” konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek uygulanmakta olan programın yol haritasına ilişkin yeni ve önemli açıklamalarda bulundu.

        "Şu anda biz dezenflasyon sürecinin eşiğindeyiz. Evet, başlangıçta baz etkisi nedeniyle hızlı bir şekilde enflasyon inecek. Eylül'de inanıyorum ki Merkez Bankamızın sunduğu perspektife göre 40’lı rakamları görebiliriz" diyen Mehmet Şimşek “Düşük enflasyon kazanımlarının kalıcılı olabilmesi için yapısal dönüşüme ihtiyaç duyulduğunu” ifade etti.

        ➔ Mehmet Şimşek “Katma değer zincirinde yeniden ivme kazanmamız için yeni sanayi politikasının devreye girmesi gerekiyor” dedi.

        ➔ Merkez Bankası’nın ihtiyaç duyması halinde Hazine’nin piyasadaki fazla likiditeyi çekmek için daha fazla borçlanabileceğini açıklayan Mehmet Şimşek uluslararası piyasaların Türkiye’yi mevcut notunun bir basamak üstünde BB olarak fiyatladığını belirtti.

        ENFLASYON EYLÜLDE %40’LARA İNEBİLİR

        ➔Mehmet Şimşek’in Maliye Hesap Uzmanları Vakfı’nca düzenlenen ve ekonomi dünyasından çok sayıda yerli ve yabancı katılımcının katıldığı “Enflasyonla Mücadele ve Merkez Bankacılığı” toplantısında yaptığı konuşmasından önemli bulduklarımızı şöyle derledik:

        ➔ “Şu anda biz dezenflasyon sürecinin eşiğindeyiz. Evet başlangıçta baz etkisi nedeniyle hızlı bir şekilde enflasyon inecek. Eylül'de inanıyorum ki Merkez Bankamızın sunduğu perspektife göre yüzde 40’lı rakamları görebiliriz, yüksek ihtimal.

        ➔ Ama süreç dediğim gibi uzun, sabır gerektiren, kararlılık gerektiren bir süreçtir.

        ➔ Kurda istikrar öngörümüz var, bu da dezenflasyonu beraberinde getirecek.

        ➔ Bütün hedefimiz sürdürülebilir yüksek büyüme ve toplumsal refahtır.

        ➔ Enflasyon en kötü vergileme yöntemidir. Türkiye'nin şu anda tek önceliği var, o da fiyat istikrarı. Bu, adil bir gelir dağılımı açısından da çok önemli.

        MERKEZ’E PARASAL SIKILAŞMAYA YARDIMI

        ➔ Merkez Bankamız ne gerekiyorsa yapıyor, çok iyi bir ekibimiz var. Merkez Bankamız bütün araçları kullanıyor, sonuç alacağımıza inanıyorum.

        ➔ Merkez Bankamız ihtiyaç duyarsa biz Hazine ve Maliye Bakanlığı olarak gerektiğinde ihtiyacımızın ötesinde likiditeyi çekmek için borçlanacağız. Bunu dönem dönem yaparız.

        ➔ Çünkü maliye politikasının buradaki işlevselliği esas itibariyle fiyat istikrarını sağlamak için ne gerekiyorsa yapmaktır.

        ➔ Bütün politikaların bir maliyeti vardır. Şu anda tabii miktarsal sıkılaşmaya gidildi. İlave sıkılaşmadan bahsediyorum.

        ➔ Maliye politikası olarak da bir taraftan bütçe açığını geçen seneye göre daha düşük seviyede tutacağız.

        ➔ Böylece mali genişleme üzerinden enflasyonun yaratılmamasını sağlarken bir taraftan da fazla likiditenin piyasadan çekilmesi konusunda Merkez Bankamızla yakın çalışacağız, ne gerekiyorsa yapacağız.

        CARİ AÇIKTA SINIR NİYE %2.5?

        ➔ Enflasyonu indirmek için şu anda uygulamaya koyduğumuz para ve maliye politikası, gelirler politikası inanıyorum ki cari açığı, konjonktürel olarak aşağı çekiyor. Enerji fiyatlarının da biraz yardımı vardır.

        ➔ Cari açıkta muazzam bir iyileşme var, bu devam edecek. Net ihracatın katkısının pozitife döndüğü bir dönemden bahsediyoruz, programın özü bu. İç talebin daha makul bir düzeye geldiği görülüyor, bunun devam edeceğini düşünüyoruz.

        ➔ Ama göreceksiniz yakından ithalatın kompozisyonunda da yansıyacak bu. Çok hızlı bir şekilde cari açık bu sene çok büyük ihtimalle milli gelire oran olarak yüzde 2.5’in altına düşecek. Bizim hedeflerimizden daha iyi olacak. Mayıs ayı itibariyle muhtemelen oradayız.

        ➔ Ama kalıcı olarak düşüşü sağlamak için bizim tabii yenilenebilir enerji, yani enerjide dönüşüm, yeşil dönüşüm artı yeni bir sanayi politikası üzerinden katma değer zincirinde yukarı çıkmak zorunluluğumuz var.

        ➔ Bunu ilaveten eğer şansımız yaver gider de Karadeniz'den, Gabar'dan, ilave petrol ve doğal gaz, tabi ona da hayır demeyiz. Ama bizim modelde bu yok. Yani bizim yaptığımız çalışmalarda ortaya koyduğumuz orta vadeli programda bu hususları dikkate almıyoruz. Onlar gelirse tabiri caizse havadan gelen ilave tabi olumlu etki olacak.

        ➔ Bizim hedefimiz cari açığı kalıcı bir şekilde yüzde 2.5’in altına çekmek. Diyeceksiniz ki ya bu niye yüzde 2.5? Bizim yaptığımız çalışmalarda yüzde 2.5 altındaki cari açık, dış borcun milli gelire oranını kalıcı şekilde aşağı yönlü bir patikaya oturtuyor. Artı bize kalıcı rezerv birikimine imkan sağlıyor.

        PLAN YOK AMA KAYIT DIŞILIKLA MÜCADELE VAR

        ➔ Bir kere kamuda tasarruf harcama disiplini sağlayacağız. Buna ilişkin ilk adımı attık. Ama, bu devamı gelecek olan bir hikaye.

        ➔ İkinci olarak şu an itibariyle dün gece çalışmayı belirli bir noktaya getirdik. Vergi muafiyet ve istisnaların gözden geçirilmesi, çalışmamız devam ediyor. Vergide adalet ve etkinlik paketi çalışmalarımız devam ediyor.

        ➔ Kayıt dışılıkla mücadele için bir eylem planı bir paket açıklamayacağız. Fiilen mücadelemizi yapacağız. Paketlere bunun için ihtiyaç yok, eylem planına da ihtiyaç yok. Fiili olarak ne gerekiyorsa yapacağız.

        PİYASALAR TÜRKİYE’Yİ BB CİVARINDA FİYATLIYOR

        ➔ Yapay zeka döneminde çok yıkıcı gelişmeler olabilir, bu çok kritik bir alan. Yapay Zeka Hazırlık Endeksi'nde gelişmekte olan ülkelere göre çok daha iyi bir noktadayız.

        ➔ Kazanımlarımızın geçici bir başarı olmaması için yapısal dönüşüme ihtiyacımız var.

        ➔ Katma değer zincirinde yeniden ivme kazanmamız için yeni sanayi politikası devreye girmesi gerekiyor

        ➔ İşleyen piyasa ekonomisi için bizim daha sadeleşmeye gitmemiz lazım, sürecimiz devam ediyor

        ➔ Piyasa bugün itibarıyla bizi "BB" civarında bir notla fiyatlandırmaya başladı, bu bizim için değerli. Bizim bir yapısal reform gündemimiz var, beşeri sermayeye yatırım yapacağız.

        ➔ Merkez Bankası rezervleri yakın zamanda çok büyük ihtimalle swap hariç pozitif rakamlarda olacak. Rezerv ile ilgili kaygılar önemli ölçüde Türkiye'nin gündem maddesi olmaktan çıkacak, ama biz, yolculuğumuzun daha başındayız.

        ➔ Önümüzdeki üç yılda Dünya Bankası ve benzeri bankalardan en az 60 milyar dolarlık şu an için Türkiye'ye taahhüt edilmiş kaynak var. Bu kaynağa "carry trade" diyemezsiniz, bu kaynağa "sıcak para" diyemezsiniz.”