Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Abdurrahman Yıldırım Kredi notu neden yükselecek?
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Bugün uluslararası üç büyük derecelendirme şirketinden Moody’s Türkiye’nin görünümünü gözden geçirecek.

        Seçim sonrası rasyonel ekonomi politikalarına dönülmesi ve ekonomi yönetiminin değişmesiyle Türkiye yeniden küresel piyasaların ve uluslararası yatırımcıların radarına girmeye başladı.

        Bu çerçevede diğer kredi kuruluşları Fitch ve S&P ülke görünümünde değişikliğe giderek pozitife çevirdiler.

        Ülkeleri değerlendirirken genelde birbirinden ayrılmayan bu üçlüden Moody’s ise Türkiye’yi en düşük notlayan kuruluş olarak kaldı. Türkiye’yi diğer iki kuruluş yatırım yapılabilir seviyenin 5 basamak altında iken Moody’s altı basamak aşağıda notluyor.

        İLK ARTIRIMI NEDEN MOODY’S YAPAR?

        ➔Aralık ayı başında Standard & Poor's (S&P) sıra dışı bir açıklamayla Türkiye'nin kredi notunu "B" olarak teyit ederken kredi notu görünümünü durağandan pozitife çevirdi. Bayram değil seyran değil misali.

        ➔Ben de bunu Habertürk TV’de yorumlarken ay ortası Moody’s’in gözden geçirmesine bağlamış, muhtemel bir not artışına karşılık ön almak olarak yorumlamıştım.

        ➔Çünkü rasyonel ekonomi politikalarına dönüşle birlikte Türkiye treni kalkıyordu. Bunu çok gerilerde kalan kredi notlarındaki düzeltmelerin izlemesi gerekirdi.

        En kolay not artıracak kurum, diğer notçuların bir basamak gerisinde kalan Moody’s idi.

        ➔Fitch ve S&P, Türkiye’yi B notu ile değerlendirirken Moody’s’in skalasında aynı seviyenin karşılığı B2. Ama kuruluşun notu B3 ile bunun bir basamak altında bulunuyor.

        ➔Ayrıca kuruluş Türkiye gözden geçirmesi ardından İstanbul ve İzmir’de şirketlerle toplantılar düzenledi. Bu toplantıları, ülke notunu artırıp şirketlerin de kendisinden derecelendirme istemesine yönelik faaliyetler olarak görüyoruz.

        CDS DÜŞÜŞÜ NOT ARTIŞININ ÖNCÜSÜ

        ➔Kaldı ki yapılanlar ile Türkiye kredi notunda artırımı zaten hak ediyor. Bu hakkı uluslararası piyasalar ve yatırımcılar da teslim ediyor.

        ➔En somut gelişme ülke iflas riskindeki gerileme. Türkiye riskini gösteren 5 yıllık CDS’in faizi seçim öncesi 700 baz puanı görmüşken dün 300 baz puanın altına geldi.

        ➔Yani dışarıdan yapılacak borçlanmalarda Amerika’nın faizi üzerine Türkiye’nin ekstra ödeyeceği faiz yüzde 7’den yüzde 3’e düştü.

        ➔Aynı dönemde gelişmekte olan ülkelerin CDS’leri de geriledi ama bitişikteki grafikten görülebileceği gibi, Türkiye CDS’leri daha hızlı düştü ve pozitif yönde ayrıştı.

        Bu da seçimlerin geride bırakılmasıyla siyasi belirsizliğin azalması ve ekonomide rasyonelliğe dönüşle ilgiliydi.

        SERMAYE GİRİŞLERİ İVMELENDİ

        ➔Nitekim ülke risk primindeki gerilemeyi yabancı sermaye girişlerinin yeniden net pozitife dönmesi ve son haftalarda giderek ivmelenmesi izledi.

        ➔Önce hisse senetlerine gelmeye başlayan yabancı yatırımcılar geçen hafta devlet iç borçlanma senetlerine daha fazla yatırım yaptılar. Bu iki enstrümana 8 Aralık’la biten haftada gelen yabancı sermaye tutarı net bazda milyar doları geçerek 1.45 milyar doları buldu.

        ➔Haftalık bazda böyle bir portföy yatırımı Temmuz 2017‘den bu yana ilk kez gerçekleşti.

        Yabancıları Türkiye varlıklarına yatırıma yönelten gelişmeler arasında yükselen faiz oranları ile TL’nin değerinde yakalanan istikrar ve CDS primlerinde sağlanan düşüştü.

        ➔Bütün bu gelişmelerin ekonomi yönetimi tarafından yabancılara anlatılması ve hikayelendirilmesi de sermaye hareketlerini cesaretlendiriyor.

        ➔Not artırımı da yine sermaye girişlerini artıran bir etkiye sahip.

        10 YIL SONRA İLK OLACAK

        ➔Ülke kredi notunun geçmişine baktığımızda Türkiye’nin “yatırım yapılabilir kredi notu” 2016 ortasındaki başarısız darbe girişimiyle kırıldı ve sonrasında not indirimlerinin devamını getirecek gelişmeler gündeme geldi.

        ➔Kredi notları skalasında önemli bir eşik olan “yatırım yapılabilir” düzeyi Türkiye 32 yılda sadece iki kez yakaladı.

        ➔Biri kredi notlarının Türkiye’ye ilk verildiği tarih olan 1992-1994 yıllarında, diğeri de 2013-2016 arasındaydı.

        ➔Birincisi 12 Eylül 1980 darbesi sonrası iktidara gelen ANAP’la düzelen ve sermaye hareketleri dışa açılan bir ekonominin karnesiydi. 94 kriziyle bitti.

        ➔Yine bitişikten izlenebileceği gibi, 94 kriziyle başlayan not indiriminde 2001 krizi dip oldu.

        Kredi notu yeniden yatırım yapılabilir düzeye, AK Parti’nin IMF programını uygulamaya devam etmesi ve AB’ye tam üyelik müzakerelerini başlatmasıyla yakalanan güçlü büyüme döneminin sonunda, 2013’te geldi.

        ➔Eğer tahminimiz doğrultusunda bugün Moody’s Türkiye’nin notunu yükseltecekse, üç büyük arasında Mayıs 2013 sonrasının ilk not artışı olacak bu. Çünkü yatırım yapılabilir düzeye 2013’te çıktıktan sonra notumuz artmadı, 3 yıl sonra da düşmeye başladı.

        ➔Not artışları da tıpkı not düşüşleri gibi, tek başına gelmiyor, trenin vagonları gibi arka arkaya devamı geliyor. Diğer kuruluşlar da işin içine katılıyor. Henüz uzun ince yolun başındayız.