X

Günün gelişmelerini anlık takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

Takipte Kalın

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından düzenlenen Geleneksel Türkiye Gazetecilik Başarı Ödülleri’ni kazananlar belli oldu. Haber, fotoğraf, söyleşi, araştırma, köşe yazısı ve spor gibi bir çok dalda düzenlenen yarışmada Anka Haber Ajansı da fotoğraf dalında övgüye layık görüldü.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin Geleneksel Türkiye Gazetecilik Başarı Ödülleri 2006’nın sonuçları açıklandı. TGC’den yapılan açıklamada, haber, fotoğraf, söyleşi, araştırma, köşe yazısı ve spor gibi bir çok dalda düzenlenen yarışmada Anka Haber Ajansı da “Alçak Uçuş” haberine ait fotoğraf ise övgüye layık görüldü.

TGC 2006 Geleneksel Türkiye Gazetecilik Başarı Ödülleri 2006’nın sonuçları şöyle:
GAZETECİLİK
:HABER:
*Siyasal :
Lube Ayar-Milliyet Gazetesi-04.-23/01/2006 tarihlerinde yayınlanan “Bu Nasıl Tahliye” başlıklı haberiyle ödüle değer görüldü.
Hürryet Gazetesinden -Aslı Sözbilir- 10-11/10/2006 tarihlerinde yayınlanan “Cüppesiz Ahmet Hoca” haberiyle övgüye değer bulundu.
*Ekonomi:
Cumhuriyet Ekibi – 18-07/06-08/ 2006 tarihlerinde yayınlanan “Türkiyede Çöken Tarım” haberiyle ödüle değer görüldü.
*Çevre-Eğitim-Sağlık (Toplum Ödülü)
Burcum Devrez-Milliyet Gazetesi-22.09.2006 tarihinde yayınlanan “Ders Kitabında Abdest Hurafesi” başlıklı haberiyle ödüle değer görüldü.
NTVMSNBSC’den Yasemin Arpa’nın 19.08.2006 tarihinde yayınlanan ve çeşitli gazetelerde yer alan “Okunmuş Suyla Yuva Kurtarılıyor” haberiyle ve Akşam Gazetesinden Işıl Öztürk 04.11.2006 tarihinde yayınlanan “İşte O Anne” haberiyle övgüye değer bulundular.
*Kültür Sanat
Yavuz Rençberler-Sabah Gazetesi- 13.06.2006 tarihinde yayınlanan “500 Yıllık Yazıya Şaşırtan Sansür” başlıklı haberiyle ödüle değer görüldü.
Zaman Gazetesinden Ali Aydın 12.06.2006 tarihinde yayınlanan “Osmanlı Arşivine Unesco Sansürü” başlıklı haberiyle övgüye değer bulundu.
*Spor
Vatan Gazetesi Spor Ekibi -21.07.2006 tarihinde yayınlanan “FB’den GS’ye 500 Bin Dolar” başlıklı haberiyle ödüle değer görüldü.
KÖŞE YAZISI:
Ahmet Hakan Coşkun –Hürriyet Gazetesi-08.09.2006 tarihinde yayınlanan “Dinle Başbakan” başlıklı yazısıyla ödüle değer görüldü.
ARAŞTIRMA:
Bu dalda ödül verilmedi.
Milliyet Gazetesi’nden Belma Akçura 10-19/01/2006 tarihlerinde yayınlanan “Mehmet Ali Ağca” başlıklı araştırmasıyla övgüye değer bulundu.
RÖPORTAJ-SÖYLEŞİ
Semin Gümüşel – Yeni Aktüel Dergisi 27.07-02.08/2006 tarihinde yayınlanan “Bende Bomba Attırdım” başlıklı yazısıyla ödüle değer görüldü.
Hürriyet Gazetesinden Ersin Kalkan 19.03.2006 tarihinde yayınlanan “O Şapkayı Torunları Giydi” başlıklı yazısıyla övgüye değer bulundu.
SPOR KÖŞE YAZISI:
Mehmet Demirkol –Milliyet Gazetesi-28.03.2006 tarihinde yayınlanan “Takım Yazarı Olmayı Reddediyorum” başlıklı yazısıyla ödüle değer görüldü.
SAYFA DÜZENİ :
A) Birinci Sayfa Düzeni: Savaş Atalay Vatan Gazetesi – 03.11.2006 tarihli sayfasıyla ödüle değer görüldü.
B) İç sayfa Düzeni: Bu dalda ödül verilmedi.
C) Spor Sayfa Düzeni : Nihat Uğurlu Hürriyet Gazetesi 15.05.2006 tarihli sayfasıyla ödüle değer görüldü.
KARİKATÜR :
Semih Balcıoğlu-Sabah Gazetesi 13.06.2006 tarihinde yayınlanan “Düşünen Adamı” Lejantlı karikatürü ile ödüle değer görüldü.
FOTOĞRAF:
Serdar Özsoy Milliyet Gazetesi – 23.11.2006 tarihinde yayınlanan “İşte O An” konulu fotoğrafıyla ödüle değer görüldü.
Anka Ajansı 28.05.2006 tarihinde yayınlanan “Alçak Uçuş” konulu fotoğrafıyla ve Takvim Gazetesinden Alpar Yurtsever 27.09.2006 tarihinde yayınlanan “Bakan Modası” konulu fotoğrafıyla övgüye değer bulundular.
RADYO-TELEVİZYON TV HABER
Yunus Şen –NTV-18.21.04.2006 tarihlerinde yayınlanan “İran’da Yaşam” haberiyle ödüle değer görüldü.
DHA’ndan Murat Utku 09.08.2006 da CNN-TÜRK’de yayınlanan “Ölülerini Bile Gömemediler” haberiyle övgüye değer bulundu.
TV HABER PROGRAM:
Zekiye Kaçak-NTV-04.04.2006 tarihinde yayınlanan “Yeni Hayat” programıyla ödüle değer görüldü
TV BELGESEL :
Lütfi Özarslan-TRT- Mayıs 2006’da yayınlanan “Zil : İstanbul’dan Dünyaya Bir Ses “ belgeseliyle ödüle değer görüldü.
TV KÜLTÜR –SANAT-MAGAZİN :
Handan Özsoy_NTV 19.09.2006 da yayınlanan “Gece Gündüz” programıyla ödüle değer görüldü.
TV SPOR PROGRAMI:
Bu dalda ödül verilmedi.
CNN-TÜRK’ DEN Alp Özgen Ocak 2006 da yayınlanan “Futbol Ekstra” programıyla övgüye değer bulundu.
TV KAMERA ÇALIŞMASI :
Mustafa Dalgacı-DHA-15.12.2006 tarihinde CNN TÜRK’de yayınlanan “ Mucize Kurtuluş” görüntüleriyle ödüle değer görüldü.
RADYO HABER PROGRAM :
Kenan Bölükbaş-Ali Fuat Gülmez- Gülay Oktar ‘dan oluşan ekibin 04.04.2006 da TRT İstanbul Radyosunda yayınlanan “Gün Ötesi” programı ödüle değer görüldü.

 

İŞTE AHMET HAKAN'IN ÖDÜL ALAN O YAZISI

SAYIN Başbakan...

Bütün şehit aileleri, kurulmuş plak gibi, "Bir evladımızı şehit verdik, diğerini de vermeye hazırız" demez ki...


Bütün şehit aileleri, "Vatan sağ olsun! Allah sizi başımızdan eksik etmesin" demez ki...

İçlerinden biri çıkar, "Benim oğlum neden öldü?" diye sorar.

Bir şehit ailesi için...

"Vatan sağ olsun" demek ne kadar meşru ise...

"Benim oğlum neden öldü?" diye sorgulamak da o kadar meşrudur.

Ne yani?

Oğullarını kurban vermiş anne ve babaların, aykırı bir çıkış yapmaya bile hakkı yok mudur?

Ne yani?

Bir şehit ailesinin iki dakikalık sitemine bile katlanamayacak mısınız?

***

Sayın Başbakan...

Size televizyonda, "Neden aykırı çıkışlar yapan o şehit ailesini aramadınız?" diye sorulduğunda...

"Ben şimdi oturup bunları mı dinleyeceğim" dediniz.

Ben sorunuza yanıt vereyim:

Evet, dinleyeceksiniz Sayın Başbakan!

Telefon açacaksınız o şehit ailesine...

O anne ile baba telefonda size bin bir sitemde bulunacak.

"Bizim oğlumuz neden öldü?" diye soracak.

"Neden üç aylık eğitim almış bir askeri böyle bir savaşın içine sürdünüz?" diyecek.

"Neden yeteri kadar önlem alınmadı"
diye sizi eleştirecek.

Ve belki de ileri gidip yakanıza yapışacak.

Bütün bunlara karşı...

Size düşen sabırdır, tevekküldür.

Size düşen "Ne derseniz deyin, başımızın üstünde yeriniz var" demektir.

***

Sayın Başbakan...

Şehit aileleri, "kendilerine telefon edilip gönülleri alınmayı hak etmiş cici şehit aileleri" ve "kendilerinden uzak durulması gereken ve kendilerine asla kulak verilmeyecek aykırı şehit aileleri" diye ikiye ayrılmazlar.

Şehit ailesi, şehit ailesidir.

"Vatan sağ olsun" diyen de, "Benim oğlum neden öldü" diyen de bir evlat vermiştir.

Ve bir evlat vermek, çok fazla şey vermek demektir.

Bu nedenle...

Katlanmalısınız Sayın Başbakan.

Hem yapacağınız öyle zor bir şey de değil.

İki dakika pek hoşunuza gitmeyen şeyler dinleyeceksiniz.

Bu öyle bir alışveriş ki...

Onlar bir evlat verecekler, siz de buna karşılık iki dakika sitem dinleyeceksiniz.

Oysa...

Görüyoruz ki siz, bu "adaletsiz alışveriş"e bile tahammül edemiyorsunuz.

O zaman soralım:

Allah’tan reva mıdır bu?

Mihrabım diyerek

İSMAİLAĞA Camii cinayetinin failinin nasıl öldüğüyle ilgili polisin tuttuğu rapor hálá tartışılıyor.

"Cinayetin faili kafasını mihraba vurarak öldü" şeklinde bir izah tarzı, hakikaten tartışılmaya muhtaç.

Ben bu tartışmaya girecek değilim.

Ancak "kafayı mihraba vurmak" ifadesinin bir Avni Anıl bestesini anımsattığını belirtmeden geçemeyeceğim.

Tamam, bağlamı çok farklı ama "Mihraba kafa atarak ölmek", sizin aklınıza da "Mihrabım diyerek sana yüz vurdum" şarkısını getirmedi mi?

Hani şu Ajda’nın da yorumlamaya kalktığı, ancak Zeki Müren’in güçlü yorumu karşısında pek yavan kaldığı etkileyici şarkıdan söz ediyorum.

Muhalifler işi espriye vurdu

TEZKEREYE "hayır" oyu verenlerin sayısının 6’da kalması, AKP içindeki muhaliflerin ne kadar acıklı bir durumda olduğunun kanıtı.

Ancak...

Muhalif kanatta ne yılgınlık var, ne umutsuzluk.

Duyduğumuza göre "zoraki muhalif" Turan Çömez, 6 kişilik muhalif güce "Birkaç iyi adam" denilmesini isteyerek moral güçlerini yüksek tutmaya çalışıyormuş.

Hatta Çömez’in bugünlerde adı sanı duyulmayan "Birkaç iyi adam" grubunun, "Birkaç iyi adam / Uçacaktık yıldızlara" şarkısını dilinden düşürmediği de gelen iddialar arasında. Bu kadarla kalsa yine iyi.

Bir başka "hayırcı" Nurettin Aktaş ise, "Bize 6 kişi derler" diyerek olaya bir parça fiyaka katmaya çalışıyormuş.