Süleyman B. Harb Nedir?
Hadis hâfızı.
Safer 140’ta (Temmuz 757) doğdu. Ezd kabilesinin Basra’ya yerleşen Vâşih koluna mensuptur. Bizzat belirttiğine göre 158’de (775) hadis tahsiline başladı. Önce Şu‘be b. Haccâc’ın derslerine devam etti; Şu‘be vefat edince on dokuz yıl süreyle Hammâd b. Zeyd’den hadis okudu. Onun vefatından sonra Hammâd b. Seleme, Süleyman b. Mugīre, Bişr b. Mansûr gibi muhaddislerden hadis rivayet etti. Kendisinden İbn Sa‘d, Ahmed b. Hanbel, Yahyâ b. Saîd el-Kattân, Buhârî, Ebû Dâvûd es-Sicistânî, Fellâs, Zühlî, Ebû Müslim el-Keccî, Ahmed b. Saîd ed-Dârimî, İshak b. Râhûye, Abdullah b. Abdurrahman ed-Dârimî, Ebû Bekir İbn Ebû Şeybe, Ebû Zür‘a er-Râzî, Ebû Hâtim Muhammed b. İdrîs er-Râzî, Dâvûd ez-Zâhirî, Hanbel b. İshak ve İbnü’l-Cüneyd el-Huttelî gibi şahsiyetler hadis rivayetinde bulundu. Dünya malına değer vermediği kaydedilen Süleyman b. Harb, maddî sıkıntı içinde bulunduğu günlerde bir yakınının vefat ettiğini ve geride 20.000 dirhem bıraktığını öğrenince ölen kişiye kendisinden daha yakın olduğunu söylediği bir başka kişinin adını verdi ve mirasın ona ait olması gerektiğini belirtti. 214 (829) yılında Halife Me’mûn tarafından Mekke kadılığı görevine getirilen Süleyman b. Harb 219’da (834) bu görevinden azledilince Basra’ya döndü. 25 Rebîülâhir 224 (16 Mart 839) tarihinde burada vefat etti. Rebîülâhirin 23 veya 27’sinde öldüğü de ileri sürülmüştür.
Ebû Hâtim er-Râzî, Süleyman’ın tedlîs yapmayan, hadis râvilerini tenkit edebilen, hadislerin fıkhını anlama bakımından tanınmış muhaddis Affân b. Müslim’den ileri bir hadis imamı olduğunu söylemiş, onun Bağdat’ta Me’mûn’un köşkü bitişiğinde yaptığı hadis meclisinde bulunduğunu, bu meclise yaklaşık 40.000 kişinin katıldığını, Abbâsî Halifesi Me’mûn’un da sarayının kapısını açıp perde arkasından onun hadis imlâ meclislerinde bizzat hadis yazdığını, talebelerin sorduğu hadisleri ezbere okuduğunu belirtmiştir (Zehebî, Aʿlâmü’n-nübelâʾ, X, 331-332). Kendisinden imam, hâfız, me’mûn gibi unvanlardan başka şeyhülislâm diye de söz edilen Süleyman b. Harb’i İbn Sa‘d, Yahyâ b. Maîn, Ahmed b. Hanbel, Nesâî, Ebü’l-Hasan el-İclî, Ebû Hâtim er-Râzî sika ve sebt gibi lafızlarla tezkiye etmişlerdir. Onun güçlü hâfızasından söz eden âlimler elinde herhangi bir yazılı şey bulunmadan yaklaşık 10.000 hadisi rivayet edebildiğini söylemiş, Hatîb el-Bağdâdî Süleyman b. Harb’in lafzen değil mânen hadis naklettiğini belirtmiştir. Rivayetleri Kütüb-i Sitte’de yer alan Süleyman b. Harb ricâl tenkidinde ve fıkıh ilminde de önemli bir yere sahiptir.
KAYNAK