Kafein içermeyen kahve: Menengiç
Gastronomi alanında UNESCO'nun "Yaratıcı Şehirler Ağı"nda yer alan Gaziantep'te, yemekleri kadar ünlü "menengiç kahvesi" farklı aroması, lezzeti ve faydaları dolayısıyla favori içecekler arasında bulunuyor
'Menengiç Kahvesi' menengiç ağacının meyvelerinin kurutulup kavrulması, ardından tıpkı Türk Kahvesi gibi pişirilmesi ile elde edilir. Menengiç bir çok derde devadır; nefes darlığına iyi gelir, ses tellerine faydalıdır, solunum yollarını açar, mide ağrılarını azaltır, göğsü yumuşatır, böbrekteki kumların dökülmesine yardımcı olur, afrodizyak etkisi yapar, öksürüğü keser. Özündeki yağı sebebiyle yağlı bir içecektir. Yüksek miktarda E vitamini ve doymamış yağ asidi sebebiyle kolesterolü düşürmeye, kalp-damar sertliklerini önlemeye yardımcı olur.
Gastronomi alanında UNESCO'nun "Yaratıcı Şehirler Ağı"nda yer alan Gaziantep, yemekleri kadar ünlü "menengiç kahvesi"yle de damakları tatlandırıyor. Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillenen menengiç kahvesi, farklı aroması, lezzeti ve faydaları dolayısıyla favori içecekler arasında yer alıyor.
Gaziantep mutfağının vazgeçilmezleri arasında bulunan bu lezzet, Akdeniz, Güneydoğu Anadolu ve İç Anadolu bölgelerinde dağlık alanlarda ekimi yapılmaksızın doğal olarak yetişen menengiç ağaçlarından elde ediliyor. Tadı Antep fıstığını andıran ve sonbaharda ağaçlardan toplanan menengiç taneleri önce kurutuluyor, ardından kavrularak öğütülüyor.
Yoğun aroması sebebiyle sütle hazırlanan lezzet, Türk kahvesi gibi suyla da pişirilebiliyor.
Tahmis Kahvesi işletmecisi Mehmet Hilmi Bağcı, menengiç kahvesinin kafein içermediğini ve antiseptik özelliğinin bulunduğunu söyledi.
Bağcı, kahvenin, halk arasında "çitlembik", "çedene" ve "çıtlık" gibi isimlerle de anılan menengiç ağaçlarından elde edildiğini ve tamamen doğal olduğunu belirtti.
Menengiç ağaçlarının aşılanarak Antep fıstığına dönüştürüldüğünü ifade eden Bağcı, şunları dile getirdi:
"Antep, yaratıcı bir şehir olduğu için kahve olarak da tüketmeye başlamış. Doğal olduğu için sağlığa faydaları saymakla bitmez. Boğaz ağrısına, midedeki ülsere iyi geliyor. Çocuklar, hamile kadınlar için de tavsiye edilen bir madde. Hiçbir yan etkisi yok. Kafein etkisi olmadığı için rahatlıkla içilebilir. Gaziantepliler sütsüz içer. Tadı koyu, özü fazla olduğu için misafirlerimizin alışabilmesi için sütle yapıyoruz. Yarım yağlı sütle karıştırıyoruz. İsteğe göre şekersiz veriyoruz."
Kahvenin hak ettiği ilgiyi görebilmesi için çalışmalar yapıldığını, yurt dışında en çok tercih edilen kahveler arasında olmasını arzuladığını söyleyen Bağcı, menengicin çerez olarak da tüketildiğini kaydetti.
Kahvenin, UNESCO'nun tatlar bölümüne eklenmesini istediklerini ifade eden Bağcı, şöyle konuştu:
"İçen misafirlerin çoğunluğu tadını çok beğeniyor. Bölgelerine giderken alıp gidiyorlar. İnternet üzerinden de satışını yapıyoruz. Bayağı talep görüyor ve tanınıyor. Menengiç kahvesini Gaziantep'ten başka kimse bilmezdi. Burada tadan misafirler sipariş veriyor. Bütün Türkiye'ye, Avrupa ve Arap ülkelerine gönderiyoruz. Kuveyt, Katar, Irak'tan talep oluyor. İsteyen ülkelerin hepsine gönderiyoruz. Menengiç tanındıkça, rağbet gördükçe satışı her sene katlanarak devam ediyor. Önümüzdeki yıllarda Amerikan kahvelerinin dışında menengiç kahvesini görmek istiyoruz. Bunun tanıtımı için elimizden geleni yapacağız."
Fıstık eksperi Halil Bilgiç de menengicin Antep fıstığının kardeşi ve çok faydalı bir ürün olduğunu dile getirdi.
Menengicin dağlarda özellikle kayalık yerlerde yetiştiğini kaydeden Bilgiç, "Çok arsız bir ağaç türüdür. Hemen hemen Antep fıstığının aynısıdır. Rengi yeşilden kırmızıya, kavurdukça siyaha döner. Hasat zamanı içini açtığınızda Antep fıstığına benzetebilirsiniz. Öyle de bir tadı var. Bu kahveyi sürekli tüketirim. Gelen misafirlerimi de mutlaka Tahmis Kahvesine getiririm." diye konuştu.