Habertürk
Yerel Haber Hattı 0536 266 79 69
KONUŞMAYI BAŞLAT
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

Annelik uğruna yaşamını tehlikeye atmaktan çekinmeyen Seren Serengil,  zor günlerinde yaşadıklarını Marie Claire dergisi ile paylaştı.

Nasıl bir dönemdesiniz; güne nasıl uyanıyorsunuz bugünlerde?

İnsanın hayatında üst üste olumsuzluklar yaşanınca, herşeye sil baştan başlamak zor geliyor. Çünkü emek veriyor, kurduğunuz hayalle ileriye dönük yaşıyor ve onun olacağına inanıyorsunuz. O süreçte geliştirdiğiniz tüm
beklentiler, fedakarlıklarınız bir anda elinizden gidince ve bu hayatınızın üç dört yılına mal oluyorsa moraliniz bozuluyor. Ama benim güzel bir huyum var; bertaraf edebiliyorum herşeye.

Sil baştan başlamak çok zor, fakat imkansız değil. Hayatı yakalamak zorundayım. Bu üç dört yıl benim için her anlamda kayıp. Mesleğimden uzak kaldım, çocuk için bedenim hasar gördü. Bu durum eşimi de çok zorladı. O
ne kadar mülayim, sessiz sedasız, hep beni destekleyen bir güç de olsa çok üzüldü. Onunüzüntüsü de bana kambur oldu. 7 Nisan’da çocuğumu kaybettiğimin günün bir gün öncesi doğum günümdü. O gün ve ondan sonraki on beş gün hiç yaşamadım. Bir önceki hamileliklerimde çocuğu görmemiştim. Bu sefer gördüm. Ona dokundum, sevdim. Yaşayacağına da inandığım için bütün bunları kabullenip tekrardan yoluma devam etmek çok zor oldu.

Annelik sizin için ne anlama geliyor?

Kendi yaşayamadıklarımı, kendi annemle paylaşamadığıma inandığım şeyleri çocuğuma geçirmek anlamına geliyor.

O yüzden mi biraz da inatla çocuk sahibi olmak istiyorsunuz?

Annemin hiç bir alakası yok aslında. Çok mutlu bir evliliğim var. Ben hep sevmenin önemini düşünürdüm ama eşimi tanıdıktan sonra sevilmenin daha önemli olduğunu anladım. Musa çok iyi bir eş. Bu kadar şefkatle eşine sarılan bir insanın, çok iyi bir baba olacağını düşünüyorum. Bizim beşinci yılımız. Evlendikten sonra tam teşekküllü bir aile olmak istedik. İlk denemede “şanssızlık” dedik, ikinci sefer aldığımız darbeden sonra sonra olay kronikleşti bizde. “Ne yapacaksak yapalım, çocuğumuz olacak” kararını ikinci çocuğu kaybettikten sonra verdik.

Yeniden hamile kalmayı düşünüyor musunuz?

Çok istiyoruz. Hamileliğim boyunca çorabımı bile Musa giydirdi. Banyodan çıkınca üşütmeyeyim diye saçlarımı kurutur. Dolayısıyla böyle bir eş, baba olmayı hakediyor. Kendimi çok iyi hissettiğim bir dönemde son bir kez daha anne olmayı deneyeceğim. Eğer olmazsa bir daha hayat boyu olmayacak. Tek kurşunum var.

Geleceğe dair neler yapmak istiyorsunuz?

Çalışmak istiyorumki yitirdiklerimi düşünmeyeyim. Musa sabah evden çıkarken ben de çıkıyorum. Evde tek başıma kalırsam yaşadığım şeyleri düşüneceğim diye korkuyorum ve hayata karışıyorum her sabah. Yeni
projelerim var, bir program hazırlayacağım. Ülkemizdeki önemli kişilerinin evlerine gidip pazar günlerini nasıl geçirdiklerini ekrana getireceğim. Babamdan aldığım o espritüel kimliğimle üzüntülerimi örtüp hayata bakıyorum. Çünkü kocama bakmam lazım, onun da bana bakması lazım. Bu neşeli halimin altında tabiiki çok üzgün bir Seren var. Şimdi acılarımı hiç yaşamamışcasına hayata başlıyorum.